X

Kaygılarımız ve nevrozlar: Bilinçaltımız bize neler söylüyor?

Nevroz nedir? Bazı korkulara ve kaygılara sahip olmak, toplumla veya çevremizdekilerle çatışmak, “herkesin gittiği” yoldan başka bir yolu seçmek “nevrotik” olmakla aynı şey midir? Peki, acı çekmek ya da sevgiye ihtiyaç duymak ne zaman bir nevroz belirtisidir? Bunlar gibi güncel yaşama dair birçok soru var birçoğumuzun aklında.

Nevroz kısaca dürtülerimiz ile toplumsal yaşam arasında denge kuramama, bir içsel çatışma durumudur.

Genelde nevrozların sebebini bilmeyiz ya da hakkında çok az fikrimiz vardır. Nevrozlar işlevselliğimizi tam anlamıyla bozmaz, gerçeklik algımız yerindedir, bu nedenle bunun bir psikolojik problem olduğu es geçilir çoğunlukla. Nevrozlar kendini anlamsız korkular, saplantılar ve insan ilişkilerinde yaşanan sıkıntılar olarak gösterir. Öfkeyi kontrol edememe, olgunlaşamama, abartılı suçluluk veya sorumluluk duyguları, cinsel işlev bozuklukları, aşırı korku veya cesaret, nevrozun günlük yaşamımız üzerindeki etkileridir. 

Kaygı, nevrozun dinamik merkezidir. Kaygı da korku da tehlike karşısında gösterilen heyecansal tepkilerdir. Aslında kaygı ile korku benzer fiziksel tepkiler yaratsa da, kavram olarak aralarında önemli bir fark vardır: Korku kişinin göğüsleyebileceği tehlikeyle doğru orantılıdır ve dışarıdan bakıldığında ortada gerçek bir tehdit vardır. Oysa kaygı tehlikeyle orantısız bir tepkidir, hatta bu tehdit tamamen hayalidir, yani kişinin zihnindedir. Kaygılar genellikle zihnin karanlık bölgesiyle alakalıdır, yani bilinçaltıyla.

Freud insan zihninin iki temel bölümden oluştuğunu söyler; bilinç ve bilinçaltı. Zihnin görünmeyen yani bilinçaltı kısmı, bilinçli kısma göre çok daha fazla yer tutar. Freud kişiliğin yapısal parçalarını “Id, Ego ve Süperego” olarak adlandırır, bunlardan Id bilinçaltını yöneten ve davranışlarımız üzerinde oldukça etkili olan kısımdır. Id, kişiliğin en ilkel ve en az ulaşılabilir bölümüdür. Cinsellik ve saldırganlık dürtüleriyle ilişkilidir, gerçek yaşamın şartlarını göz önüne almaksızın çabuk doyum arar ve kişide gerilim yaratır. Süperego, toplumsal kuralları ifade eder ve Id’nin içgüdüsel davranmasını engelleyen kişilik bölümüdür. Ego, yani benlik ise Id ile dış dünya (Süperego) arasında arabuluculuk yapar. Ego, Id’nin denetimsiz ve ısrarlı tutkularının tersine, makul ve mantıklı olmayı temsil eder.

İşte bu aşırı ve akıl dışı kaygılar, Id ile Süperegonun çatışmasından doğar. Bu durum, kişinin gerçekten yapmak veya olmak istediğiyle toplumsal kurallar arasındaki gerilimdir. Sürekli kaygı ve gerilim, ister istemez nevrotik tepkilere yol açar. Nevrotik insanlar tepkilerinin mantıksız veya abartılı olduğunu bilebilir ancak bunlara engel olamazlar. Bu nedenle nevrotik bir bireyin kaygısına mantıklı nedenler sunarak onu ikna etmeye çalışmak boşunadır. Çünkü onun duyduğu kaygı, gerçekte olanla değil, durumun ona görünüş biçimiyle ilgilidir: Yani kişinin olayı algılayış biçimiyle. Burada sorulması gereken esas soru şudur: Bu durumun kaygıyı yaşayan kişi için anlamı nedir?

Ünlü psikanalist Karen Horney:

“Çok sayıda nevrotik insanın çocukluk öykülerini incelerken hepsinin ortak bir geçmişi olduğunu gördüm; gerçek bir cana yakınlık ve sevecenlik yoksunluğu” diyor. Bu noktada nevrozumuz için anne ve babamızı istediğimiz kadar suçlayabiliriz belki ama Horney şöyle devam ediyor:

“Çocuğun yeterli sıcaklık ve sevecenlik alamamasının ana nedeni, annenin ve babanın da kendi nevrozları (kaygıları, korkuları) yüzünden bunu verme yetisinden yoksun olmalarıdır”.

Anne ve babamızın bilmediği bir şeyi bize göstermeleri mümkün değil. Onlar bize nasıl davranmış olursa olsun, bunları kendilerince bizi “korumak” ve “iyi ebeveyn” olmak için yaptılar muhtemelen. Onları kendi korkularımız ve nevrozumuz için suçlamayı sürdürmek bir tercihtir, görünürde oldukça mantıklı bir tercihtir de. Ancak neden böyle yapmış olabileceklerini anlamaya çalışmak da bir tercihtir, üstelik iyileşmeyi başlatan bir tercih. Bunu tek başınıza yapamayacağınızı düşünüyorsanız, profesyonel yardım almanızı tavsiye ederim. Destek almak isterseniz bana web sitemden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

İlginizi çekebilir: Geçmişin gölgesinden şimdinin aydınlığına: Yaraları iyileştirmek

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale