X

Kaygılarım mı büyük, ben mi büyüğüm: Anda olarak kaygılarınızı yenebilirsiniz

Çevrenizde hiç kaygılanmayan birini gördünüz mü? Cevabınız büyük ihtimalle hayır olacaktır. Peki hayatımızın her alanında, doğduğumuz günden bugüne var olan bu kaygıları neden yaşıyoruz? Hadi gelin hep birlikte bir bakalım neler varmış bu kaygıların altında…

Kaygı ilk insandan bu yana yaradılışımızın doğasında olan, aslında bizi yaşamda tutan bir kavram. Bizi kaygılandıran her ne ise altında yatan duygunun adına da “korku” diyoruz… Korku insani ve doğal bir duygu… Sizi yaşamda tutan, sabahları yataktan kaldıran, sevdiğiniz kişi için özen göstermenizi sağlayan, trafikte önünüze biri kırdığında sizi frene basmaya iten ve daha birçok içgüdüsel eylemin temelinde korku yatar. Korku vücudun stres altında kaldığı zaman verdiği fiziksel ve zihinsel tepkiler bütünüdür. Bu tepkinin sizinle konuşma şekli şöyledir: “Ya savaş, ya kaç!”

Şimdi söyleyeceğim şeyi duyduğunuzda tuhaf gelebilir ama korku bir duygu çeşitidir ve sizin sağlıklı bir birey olduğunuzun sinyalidir. Mücadele etmemiz gereken yerde korku duygusu akılla birleşirse ortaya stratejiler çıkar… Tam tersi durumda yani sistemin bize kaç dediği alanda, yine akılla işbirliğine girerek, bize zarar vereceğini düşündüğümüz olay, kişi ya da yerlerden uzaklaşırız. Korku bir tercih aracıdır aslında. Savaşmayı ya da kaçmayı tercih etme sebebimizin altında kendi güvenlik ihtiyacımızı karşılamak yatar.

Peki bu korku ne oluyor da kaygıya dönüşüp sonrasında bizi yaşamdan alıkoyuyor? Sorunun cevabına gelirsek: “Geleceği önceden bilme ihtiyacı“… Böyle söyleyince “Ne güzel olurdu geleceği bilmek” dediğinizi duyar gibiyim. Her ne kadar olacakları önceden tahmin etmek için yanıp tutuşsak da günün sonunda hayatın bilinmezliği bizi yaşamda aktif tutuyor. Geçmişi geride bırakmakta zorlanan insan organizmasının bir diğer yandan sıkıca tutunduğu “geleceği bilme arzusu” onu araf dediğimiz yerde bırakıyor. Geçmişte kalan zihinlerin yolu depresyonla, gelecekte olmaya çalışan zihinlerin sonu da ne yazık ki anksiyete ile kesişiyor.

Peki ne yapmalıyız bu araftan çıkmak için?

Sufizm’den Budizm’e kadar tüm kadim öğretilerin de söylediği gibi AN ile ilişki kurmayı öğrenmemiz ve bu beceriyi içselleştirmemiz gerekiyor. “An ile ilişki kurmak” hayatı daha dengede yaşamak için kullanılan araçlardan sadece biri… Peki bu her daim mümkün mü? Tabii ki değil… İnsanın sürekli her şeyin farkında olması ve an ile ilişki kurması yaradılışına aykırı.

Gelişim ve tekamül dediğimiz nokta tam da burada başlıyor aslında. Bunu bilinç düzeyinde bilip yaşamın zorlukları karşısında kullanma becerisi edinmek. Psikolojide buna “bilişsel esneklik kazanmak” deniyor. Üretmek, paylaşmak, sevmek, çalışmak, müzik dinlemek, sevilmek, kabul etmek, hobilerinizle ilgilenmek… O an içinde ne ile ilgileniyorsanız, dikkatinizi ve enerjinizi oraya bilinçli bir farkındalıkla odaklama hali. Yani her ne yapıyorsak bunu pasif bir halden ziyade bizi zinde tutacak bir aktiflikte yapmak…

İçinizde dönüp duran duyguların kendini ifade etmesi için onlara alan açmak sizi hayatın her alanında aktif şekliyle zinde tutar. Sizdeki küçücük bir farkındalıkla yaşanacak değişim, sonra çevrenizdekilere de bulaşır. O yüzden sistemi sorgulayan akıllarımızı özgürleştirmek için başkalarının değişmesini beklemek yerine önce kendimize dokunalım… Kendi kendinize ifade özgürlüğü tanıdığınız zaman izleyin olacakları, bir çocuğun merakıyla gözlemleyin.

Her gözlem kendi içinde cevaplar barındırır. Cevaplar bazen yağmurun sesiyle, bazen bir rüya ile, bazen dinlediğiniz bir şarkı ile, bazen de aynanın karşısına geçip gözlerinizin içine baktığınızda gelir. Gelen cevap her ne ise artık açığa çıkma zamanı gelmiştir. Size kalan, kapıda uzun süredir bekleyen misafiri içeri buyur etmeye karar vermektir.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Yeni bir yaşam stili edinmeye var mısınız: Kendiliğindenlik

Nurgül Koçak: Profesyonel Gelişim ve Değişim Koçu Nurgül Koçak, Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden başarıyla mezun oldu. Üniversitede eğitim aldığı süre boyunca kurumsal eğitim şirketlerinde staj yapmıştır. Özel sektörde pazarlama alanında iş tecrübeleri oldu. 2018 yılında Profesyonel Koçluk eğitimi alarak ‘Gelişim ve Değişim Koçu ünvanı kazanarak mesleğine yeni bir boyut katmıştır. Şu anda Mersin’de Çağ Üniversitesi’nde Tezli Psikoloji Yüksek Lisans yapmaktadır. Aynı zamanda psikoterapi yaklaşımlarından Transaksiyonel Analiz Uygulama eğitimini tamamlamıştır. Şu an kurumsal firmalara ve bireylere koçluk yapmakta ve iletişim eğitimleri vermektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale