dummy

Kasım ayını ısıtacak bir çorba tarifi: Borş çorbası

Sonbaharın son ayına gelmiş bulunuyoruz. Kışı karşıladığımız sebzelerimiz hazır, eee tarifler de benden o zaman. Kasım ayı sebzelerinde öncelikli olarak neler var, hatırlayalım… Balkabağı, kereviz, pancar, yer elması, beyaz lahana, kırmızı lahana, karnabahar, havuç, şalgam, turp… Meyveler ise mandalina, greyfurt, ayva, elma, armut, nar, muz…

dummydummy

Balkabağını biraz yeni yıl heyecanına bırakıp sahneye diğer tüm sebzelerin hakkını verebilecek Borsch (borş) çorbasını alıyorum. Tüm kış sebzelerini içinde bulunduran, tam bir vitamin deposu olan harika bir Rus çorbası.

dummydummy

Bu sebzelerden birkaç adet alarak ya da dolabınızda alışveriş öncesi tek tük kalan kış sebzeleriniz varsa, onlarla bu çorbayı hazırlayabilirsiniz.

  • Pancar, 2 adet
  • Lahana, ¼ adet
  • Kuru soğan, 1 adet
  • Sarımsak, 2-3 diş
  • Patates, 1 adet
  • Havuç, 1 adet
  • Kırmızı kapya biber, 1 adet
  • Domates, 2 adet
  • Et suyu ya da sebze suyu, 6 su bardağı
  • Tuz, karabiber

Çorba yapılışında bu malzemelere ekleme ya da çıkarma yapabilirsiniz. Mesela turp, kereviz bile ekleyebilirsiniz… Önemli olan çorbanın pancar tabanlı olması, bu sebeple pancarı çıkarmasınız iyi olabilir tabii…

  • Pancarları kürdan ile delip haşlayın.
  • Ardından tüm malzemeleri küçük küçük doğrayarak sırasıyla tencerede soteleyin. Yemeklik doğranmış soğan, küp küp doğranmış havuç, aynı şekilde küp patatesler, beyaz lahana, sarımsak, kapya biberler, domates rendesi ve son olarak tercihe bağlı et ya da sebze suyunu ekleyiniz.
  • Malzemelerin hepsi yumuşayıp, birbirleriyle özdeşleşince baharatlarınızı ekleyip, taze dereotu ile servis edebilirsiniz.
  • Tavsiye olarak ekşi krema ile tüketmeyi denerseniz, iki kat artan lezzetini fark etmemeniz imkansız.

Afiyet olsun, sağlıkla ve güvende kalın. Kalmaya çalışalım.

İlginizi çekebilir: “Winter is coming”: Domates soslarınız hazır mı?

Gizem Özaydemir: 1988 İstanbul doğumluyum. Profesyonel hayatıma Türkiye’nin ilklerinden olan bir sağlıklı yaşam merkezinde başladım. Detoks ve raw food ile tanışmam orada gerçekleşti. Bu durumumu geliştiren ve destekleyen şey ise yabancı dilimi geliştirip, çalışmalarımı derinleştirmek için ABD’ye gidişim oldu. Kendimi bulduğum mesleğin aşçılık olduğunu burada keşfettim ve profesyonel mutfak hayatım başlamış oldu. Bir Fransız restoranında çalıştıktan sonra profesyonel aşçılık eğitimimi tamamlamak için Türkiye’ye döndüm. Ardından uzun yıllar İstanbul’un önemli restoranlarında her basamakta çalıştıktan sonra mutfak şefi olarak görev aldım. Diğer önemli değişimimi ise Nepal’de gönüllü olarak yemek yaptığım ve meditasyon eğitimi aldığım manastıra borçluyum. Yiyecek çeşitliliğimiz içerisinde, tüketim şekillerimiz ve üretimin en önemli kaynağı olan tarım ile ilgili araştırmalara yoğunlaştığım bir dönemdeyim. Coğrafyanın yeme içme üzerindeki etkileri ve anneanne/babaanne mutfağına dönüş ile ilgili çalışmalarımın yanı sıra profesyonel aşçılık hayatıma devam etmekteyim.
İlgili Makale
whatsapp