X

Kaşif zihniyeti (explorer mindset) geliştirmenin 3 adımı

Kişisel gelişiminize boyut atlatmaya, yepyeni bir bakış açısına sahip olmaya ve dünyanızı genişletmeye ne dersiniz? Hem kişisel hem profesyonel yaşantınızda sorunların üstesinden gelmek, karşılaştığınız zorluklara özgün çözümler bulmak ve uzun vadede daha başarılı bir şekilde yaşam yolculuğunuzda ilerlemek için ‘kaşif zihniyeti’ yani explorer mindset size yol gösterebilir. Belki daha önce duyduğunuz belki de hiç karşılaşmadığınız bu kavram, özünde yaratıcı düşünceye odaklanıyor ve merak duygusu ile nelerin başarılabileceğine vurgu yapıyor. Öyle ki, yeni nesil liderlik vasıflarının arasında bile yer alıyor.

Kaşif zihniyetine sahip olan kişilerde liderlik becerileri ön plana çıkıyor; insanlar arası iletişimde ve insan yönetimi konusunda kendilerini daha güçlü hissedebiliyorlar. Öte yandan, daha kararlı ve hazırlıklı bir şekilde ilerleyebiliyorlar. Girişimcilik, merak ve risk alma eğilimlerinden dolayı büyük işlerin altına imza atabiliyorlar. Ayrıca, zihinsel dayanıklılıkların daha yüksek olması da cabası.

Keşfetme tutkusunu esas alan kaşif zihniyeti, hayatın hiç bitmeyen bir öğrenme ve gelişme yolculuğu olduğuna odaklanıyor. Kaşif zihniyeti ile analitik bakış açıları geliştirirken yeni ortamlarda bilgi ve anlam aramanın yanı sıra yepyeni hedeflere ulaşma dürtüsünü de sürekli besleyebilirsiniz.

Keşfetmenin gücünden yaşamın her alanında faydalanmak için kaşif zihniyeti kazanabilir, kendinizi geliştirebilirsiniz. Kişisel gelişiminize katkı sağlayan okuma, araştırma, gözlem, yeni bir dil, farklı kültürler ve benzeri her şey, elbette ki kaşif zihniyeti kazanmanız için de yardımcı olabilir ama 3 esas adım kaşif zihniyeti geliştirmenin temelini oluşturuyor: Haritalandırma, geleceğin gazetecisi olma ve deneme.

1. Haritalandırın

İlerlemenin tek ve düz bir yol üzerinde olmadığını çoğumuz biliyoruz; inişli-çıkışlı, kolay adımlar, zorlayıcı adımlarla dolu, bazen bir ileri bazen bir geri giden bir süreç. O yüzden tek bir adımla ilerlemek çoğu zaman başarılı bir sonuç vermeyebiliyor. Her zaman farklı yolları da değerlendirmekte fayda var.

Başarıya giden yollar, keşfetmekten, farklı fikirlerden, karşınıza çıkabilecek değişkenleri belirlemekten geçiyor. Haritalandırma yani mapping yaptığınızda, zihninizde farklı şemalar yaratabilir, daha hazırlıklı bir şekilde ilerleyebilirsiniz. Haritalarınızı ister zihninizde tasarlayın ister görselleştirmeden faydalanarak hazırlayın. Yazın, çizin, tablolar ekleyin, grafikler oluşturun, risk analizi yapın, artılarınızı, eksilerinizi değerlendirin. Hedefiniz ne, nasıl ilerlemek istiyorsunuz, şu an zorlandığınız alanlar neler, hangi riskleri alabilir; hangilerine karşı temkinli olabilirsiniz, hepsini planlayın ve daha güçlü adımlar atın.

Babineaux ve Krumboltz (2013) yaptıkları bir araştırmada yenilikçi düşüncelere alan açmak, boşlukları doldurmak, hayatın tüm lezzetlerini keşfetmek için herkesi haritalanma yapmaya davet ediyor. Kaşif zihni geliştirmek istiyorsanız, önce kendi haritalarınızı oluşturun.

2. Geleceğinizin gazetecisi olun

İkinci adım, belki ilk okuyuşta pek bir şey ifade etmeyebilir ama merak etmeyin, yaşamınıza olan katkılarını gördükçe daha fazla anlam kazanacaktır. Geleceğin gazetecisi olun; yani kendi geleceğinizi bugünden keşfetmeye çalışın. Nasıl mı? Hedefleriniz, hayalleriniz, planlarınız, haritalarınız ile hayatınızı resmederek.

Kendinizi, kendinizin gazetecisi olarak düşünün. Hayatınızda nasıl haberlerin olmasını, hangi başarılara imza atmayı isterdiniz? Sawyer (2013), ‘Geleceği Keşfet’ adlı araştırmasında katılımcılarını kendilerini beş yıl ileride düşünmeye ve en büyük hayallerini gerçekleştirdiklerini resmetmeye davet etti ve insanların kendi hikayelerini yazabileceklerini, başarılarını elde etmek için kendi yolculuklarını belirleyebileceklerini gösterdi. Siz de kendi gazetenizi hemen hazırlamaya başlayabilir; başarılarınızı yazabilir, ödüllerinizi resmedebilir, ilham verici öykünüzü önce kendinizle paylaşabilirsiniz. Dilerseniz, her zaman gözünüzün önünde

3. Yeni bir şeyler deneyin

Kabul edelim ki, yeni bir şeyler deneme fikri genellikle çoğumuzun yeni yıl kararlarının başında geliyor; ‘Bu yıl şunu yapacağım, buraya kesin gideceğim, yeni bir dil öğreneceğim, gitar çalacağım, tenise başlayacağım…” gibi. Ancak, yılın başında zihnimizde epey yer kaplayan bu düşünceler, günler geçtikçe kaybolup gidebiliyor. Oysa ki, yeni bir şeyler denemeye dair isteğimiz, hevesimiz ve girişimimiz her zaman olmalı; eğer gelişmeye devam etmek istiyorsak…

Dünyayı, laboratuvarınız olarak görün ve sürekli bir şeyler deneyin. Spor, dil, enstrüman, el becerisi, şehir… Size yeni olan, daha önce yapmadığınız, ufkunuzu genişletecek, keyif alabileceğiniz her şeye bir şans verin. Unutmayın, monotonluk birçok yönden yaratıcılığın düşmanıdır.

Michalko (2006) yürüttüğü bir araştırmada, çevremizde bizi harekete geçirecek, ilham verecek, keşfedilmeyi bekleyen birçok şey olduğuna dikkat çekiyor. Etrafımızdaki bir nesnenin, doğadaki bir ağacın, gördüğümüz bir kayanın metafor etkisi yaratabileceğine, ilham ve motivasyon kaynağı olabileceğine vurgu yapıyor. Hatta, ‘düşünce yürüyüşü’ egzersizini öneriyor. Yani doğada, açık havada yürüyüş yaparken, yeni fikirlere kendimizi açık hale getirerek kaşif zihnimizi besleyebileceğimizi söylüyor. Bu yürüyüş, haritalandırma için de çok ideal bir zaman olabilir…

Vazgeçmeyin, karşınıza çıkan her şeyi bir fırsat olarak görmeye gayret edin ve en önemlisi merak duygunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin. Keşfetmenin gücünü bir kere yakaladığınızda bir daha bırakmak istemeyeceksiniz.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Birden fazla alanda uzmanlaşmak için ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale