X

Karmaşık düşünme kapasitesi nedir, nasıl geliştirilebilir?

Çıplak gözle gördüğümüz ama anlayamadığımız ya da en başından beridir tanıklayamadığımız evreni görünür kılabilmek için inanılmaz keşifler yaptık. Çıplak gözlerimiz ne yazık ki bu dünya için bize en güvenilir rehberler olamadı. Sadece gözlerimize inansak belki de bir bitin dünyadaki en küçük şey olduğu sonucuna varabilirdik, ancak en azından bu duyusal kısıtlamalarımızın farkına vardık ve bakteri gibi mikropların varlığını dahi belgeleyebilen mikroskoplar bulduk. Teleskoplarla evrene bakışımız değişti. Işığı bileşenlerine ayırmamızı sağlayan tayfölçer sayesinde yıldızların ve gezegenlerin kimyasal bileşenlerine dair sonuçlar bile ortaya koyabildik.

Ve yine de, sayılan sayılmayan tüm teknolojik gelişmişliğimize rağmen, ortaya çıkarılacak daha çok şey var. En basit maddelerin yahut küçücük mimik ve ya sözlerin bile ötesini hala tam olarak anlayamıyor, hayatın kaosunda karşımıza çıkan sorunları çözemiyoruz.

Var olanın ötesini görmek duyular yoluyla gelen “bilgi” dediğimiz şeyin yüzeyinin altındaki fenomenleri fark edebilmektir. Bu nedenle, bir durumun arka planını anlamak istiyorsanız hemen size görünen ilk bilgi ile yetinmeyin.

Bazı insanlar doğal bir sezgi yeteneğine sahiptir ve sıklıkla orada olanın ötesini görebilir. Bazı meslekler vardır örneğin; avukatlık, psikologluk vb., bu uzmanların odak noktaları nihai bir sonuca varmak için yüzeyin ötesini görebilmektir. Ancak çoğumuz için bu oldukça yok sayılan bir algıdır.

İnsanlar bir konu hakkında bilgi aldıklarında, neredeyse otomatik olarak onu basitleştirme, keyiflerince yorumlama eğilimindedirler. Daha karmaşık alternatifler aramak için nadiren kolları sıvarız. Konforlu alışkanlıklarımız yetmezmiş gibi bir de teknolojik erişilebilirlik sayesinde sorunların ve onların çözümlerinin gerçekte olduğundan daha farklı görünmesi yanılsamasıyla da konumlanırız. Bu, orada olanın ötesini görmemizi ve gerçeğe yaklaşmamızı engeller. Bu nedenle karmaşık düşünme kapasitemizi geliştirmek ve onu uygulamak bizler için kendimize verebileceğimiz güzel bir hediye gibidir.

Karmaşık düşünce nedir?

Karmaşık düşünce, farklı fikir ve kavramların temellerini anlama eğilimiyle oluşturulan bir süreçtir. Ayrıca farklı kaynaklardan gelen bilgiler arasındaki ilişkiyi de bulabilmek için hayal gücünü devreye soktuğumuz, bunun yanında kanıta dayalı argümanları temel aldığımız ancak onları aşabilme fikrini de sahiplendiğimiz bir düşünme halidir. Satır aralarını okuyabilmektir.

Karmaşık düşünce yollarına yakınlaşabilmek için “karmaşıklık” ve “karmaşık düşünce” konusundaki çalışmaları ile uluslararası alanda tanınan Fransız filozof ve sosyolog Edgar Morin’den bahsetmek yerinde olacaktır. Morin karmaşık düşünmeyi anlamak için önce “sistemler” hakkında konuşmak gerektiğini söyler. Aristoteles’in dediği gibi; “Bir sistem, parçalarının toplamından daha fazlasıdır.”

Sistemler hakkında düşünürken dikkat edilmesi gereken konu sistemlerin halihazırda zaten kaotik olmasıdır. Sistem, çeşitli parçalardan oluşsa da o aslında bir bütündür. Bu bütünü görmek için içinde yaşanılan toplumun ayrıntılarını bilmek gerekir. Aksi takdirde zihin gerçeklikten kopar ve kolayca yönlendirilir. Derinlikli bir algı diye de tanımlayabileceğimiz karmaşık düşünme mekanizması, gerçeğe ulaşmak için ezbere düşüncelere dalmak yerine, tam tersini deneyimlemeye çalışmaktır. Bunun da en ulaşılabilir yöntemi sahip olduğumuz bilgilerin miktarına bakmaktır. Neler olduğunu anlamak için yaşanan gerçekleri küçümsemek yahut yok saymak hepimizi yaşamdan uzaklaştırır. Ayrıca sadece birkaç kanıta dayalı olarak nihai bir pozisyon seçmemiz de aynı oranda tehlikelidir.

Karmaşık bir konuya baktığınızda, klasik mantığın sınırlarını hemen görürsünüz, çünkü sistemin aynı anda hem parçalarının toplamından daha fazlasını hem de daha azını içerdiği ortaya çıkar. Bir sistemin parçalarında bulamadığımız bazı nitelikler ve özellikler vardır. Bu nitelikler sistemin organizasyonundan gelir. Sistem ayrıca, parçaların davranışlarına kısıtlamalar getirmesi anlamında, parçaların toplamından daha azdır, böylece parçaların bazı nitelikleri veya özellikleri bir türlü ifade edilemez. Örneğin sosyal yaşamımızda, sosyal olarak belirlenmiş yasalar veya grup normlarından kaynaklanan kısıtlamalar nedeniyle sergileyemeyeceğimiz birçok davranışa ve potansiyele sahibiz.

Karmaşık düşünceye ulaşabilmek için üç temel beceride yani temel, eleştirel ve yaratıcı akıl yürütme konularında zihnimizi eğitmemiz büyük bir dönüşümü de beraberinde getirir. Temel akıl yürütme; doğumdan itibaren edindiğimiz deneyimler, içinde yaşadığımız kültür, inançlar, çevremizin sosyal kuralları ve edindiğimiz bilgi kümesine dayanır. Neyi ne kadar bildiğimizi ya da bilmediğimizi gösteren temeldir. Ancak akıl yürütme sürecinde geçmişin birikimini bir kelepçe gibi değil de şu anı anlamada bir araç olarak kullanmak muhakeme yeteneğini geliştirir. Tersi halinde ise sadece yeniliğe kapalı bir zihne yol açarız.

Eleştirel düşünmeyi yani bilginin güvenilirliğini ve geçerliliğini analiz etme becerisini ve bunu yapabilecek niyeti kendimize aşılamak da karmaşık düşünce yetimizi besler. Eleştirel bir düşünür, birisini veya bir şeyi sürekli olarak eleştirmeyi günlük anlamıyla kullanılan mutlak olumsuzluk hali olarak uygulamaz. Eleştirel düşünen kişi kilit sorular sorar, fikirlerin kanıtlarını, sorunların nedenlerini hem mantıksal hem de nesnel olarak değerlendirir ve fikirleri ve sonuçlarını açık bir şekilde ifade eder. Son olarak eleştirel düşünür bu zihin alışkanlıklarını birden fazla yaşam veya bilgi alanında uygulayabilir.

Yaratıcı düşünce de bizleri ezberletildiğimiz şemaların ötesinde yaşamaya iter. Temel akıl yürütme ve eleştirel düşünme konularında eğitilmediğimiz müddetçe yaratıcı düşünce sürecine giremeyiz. Her tepkimize bakıp acaba başka türlü bir yetiştirilme tarzımız olsaydı bu tepki nasıl farklılaşırdı diye düşünebiliriz. Aslında hiçbir şeyin kesinlik taşımadığını ve doğru saydıklarımızın bizleri nasıl yaratıcılıktan yoksun bıraktığını görebiliriz. Bu asla her fikre eşit mesafede olacağız anlamı taşımaz. Tam tersine şu soruları sormamızı sağlar:

  • Neleri biliyorum?
  • Bunları nasıl biliyorum?
  • Neyi kanıtlamaya, çürütmeye, eleştirmeye vs. çalışıyorum?
  • Neyi gözden kaçırıyorum?
  • Neyi, nasıl değiştirebilirim?

Bunun yanı sıra karmaşık düşünce metodunda;

  • Çevresel bağlamı göz önünde bulundurmak,
  • Her kararın sonuçlarının ne olacağının belirsizlik içerdiğini kabullenmek ve bu kaotik alandaki belirsizliğin içinde yol almaya niyetlenmek,
  • Diğer insanları daha iyi anlamanın yollarını aramak,

elimizdeki en büyük kozlardır.

Anlamak, insan iletişiminin hem aracı hem de amacıdır. Gezegenimiz her yönden karşılıklı anlayış için çağrıda bulunuyor. Kaynaklarında, yöntemlerinde ve etkilerinde yanlış anlamanın sonuçları üzerine kafa yormalıyız.

Disiplinlere bölünmüş parçalı eğitimin baskınlığı çoğu zaman parçaları ve bütünü birbirine bağlayamamamıza yol açar; bu parçaları kendi bağlamları, karmaşıklıkları ve bütünlükleri içinde kavrayabilen bir öğrenme süreci ile değiştirmeliyiz. Bu gereksinimleri karşılayan öğrenme fırsatları aramalıyız. Aksi takdirde manipülasyon tekniklerinin mağdurları olmamıza izin veren kapıları açarız. Manipülasyonların etkinliğini daha önce edinilmiş olan tüm fikirleri doğrusal bir şekilde ezberleyerek, hatırlayarak ve uygulayarak sağlarız.

Özellikle çocuklarımıza karmaşık düşünebilmeyi öğretebilmemiz, onun harika bir ağ olduğunu gösterebilmemiz toplumsal anlamda da yakalanabilecek huzuru artıracaktır.

Hem kendimizi hem de çocuklarımızı belirgin olmayan bilgileri aramaya davet etmeliyiz. Aslında hiçbir şey bilmediğimizi kabul etmek karmaşık düşünmenin en önemli bir unsurudur. Düşünceler, sezgiler, niyetler ve edinilmiş bilgiler ışığında neyin orada olduğunu görmekten çok neyin orada olmadığına bakmak asıl rehberliği sağlayacak olan yaklaşımdır.

İnsan zihni harikalar yaratır, ancak o zihnin kendini gerçekleştirdiği hız çoğu zaman en büyük dezavantajımızdır. Hepimizin önyargıları var. Bunların farkında olmanın yollarını aramalıyız.

Karmaşık düşünme kapasitesine örnekler:

  • Bir anlaşmazlık halinde tüm taraflara adil davranarak, alternatifleri özetleyerek bir anlaşmazlığı çözerken mümkün olduğunca objektif olmaya çalışan bir yönetici.
  • Veri toplamak ve analiz etmek için karmaşık bir deney yoluyla büyük bir hassasiyetle çalışan bilimsel bir araştırma ekibi.
  • Bir hikayenin konusu için fikirlerini organize eden ve kurgusal karakterlerin karmaşık motivasyonları ve kişilikleriyle ilgilenen yaratıcı bir yazar.
  • Satışları artırmanın veya maliyetleri düşürmenin çeşitli yollarının olası ekonomik ve insani sonuçlarını tahmin etmeye çalışan küçük bir işletme sahibi.
  • Tehlikeli bir askeri görev için taktiksel planlar üzerinde çalışan bir asker.
  • Belirli bir sonuca ulaşmak için kullandığı metodolojiyi ya da belirli bir metodolojinin veya kanıt standardının neden ve nasıl uygulandığını akranlarına net bir şekilde açıklayan bir öğrenci.
  • Bir öğrenciyi yeni içgörülere yönlendirmek için akıllı sorgulamayı kullanan bir eğitimci.
  • Suçun tespitinde elde edilen kanıtları sistematik olarak araştıran, sorgulayan, inceleyen ve değerlendiren kolluk kuvvetleri, avukatlar ve hakimler.

Somut ve hızlıca gözlemlenebilir olana odaklanmak çoğu zaman işlevli olsa da dünyanın karmaşıklığının farkına varmak, etrafımızdaki dünyayı algılamamıza ve bunun ötesinde de gerçek anlamda bütünlüklü bir yaşamın keyfine varmamıza gerçekten yardımcı olacaktır.

Kaynaklar:

California Academic Press- Examples of Complex Thinking
Michael Brooks- How to see beyond sight
Ronald Pine- Basic Reasoning Skills
Deepak Chopra- Beyond Perception
Tony Schwatrz- What It Takes to Think Deeply About Complex Problems

İlginizi çekebilir: Bilgelik paradoksu: Bilgelik kavramını nasıl tanımlamalıyız?

Şerife Günaydın Karaköse: Yazar Şerife Günaydın Karaköse, 1980 Adana doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Çağ Üniversitesi Özel Kamu Hukuku Yüksek Lİsansı'nı bitirmekle hukuk dünyasına girdi ve avukatlık mesleğine de halen devam ediyor. "Three", "The Shadow House","Happiest Hour","Uzaya Kaçan Küpe" ve "Keyfi Yanılsamalar" isimli kitapları hem Amazon hem de Barnes and Noble da online olarak yayımlandı. Yazarın denemelerini aktardığı www.allbyourselves.blogspot.com adlı bir blogu mevcut; aynı zamanda @mind_index Instagram profilinde de sanattan bilime, felsefeden psikolojiye kadar pek çok konu hakkında da içerik üretiyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale