Hepimiz yaşamışızdır; hayatımızda bir süre her şey iyi veya yolunda gittiğinde ani düşünceler ordusu beynimizi kaplar. Genel olarak farkında olmadan iyi giden her şeye ‘’negatif’’ bir düşünce üretiriz. Örneğin; aşk ilişkimiz çok iyi gider ve birden sevgilimizin sadakati konusunda şüphe ederiz veya çok iyi bir iş teklifi alırız ve hemen ertesinde bir hastalık veya kaza bizi bekliyor diye düşünürüz. Şimdi kariyerimizi bir gözden geçirelim, kaç kez başarımızı tam olarak başarı ve iyi olma anı olarak kutlayabildik ve kaç kez yaptığımız zor ve uğraş isteyen işlerin ertesinde yine aynı huzur ile yolumuza devam edebildik?
İşte bu yaşadığımız sürecin psikoloji ve kişisel gelişim alanında bilimsel bir ismi var ‘’Üst Limit Problemi’’ (İngilizce terim ile Upper Limit Problem – ULP). Üst Limit Problemi aslında tam olarak kendi kendini sabote etme ve yapabileceklerimize kendimize has bir ‘’üst sınır’’ belirleme problemidir. Üst Sınır Problemi konusunda tüm dünyaya katkı sağlamış ilk kişi olan Gay Hendrick daha Stanford Üniversitesi’ndeyken yaptığı doktora çalışmalarında fark ettiği bu kavramı ‘’Kendi Önünüzden Çekilin (The Big Leap)’’ adlı ünlü eserinde şöyle anlatıyor:
‘Haddini bil! Sınırını aşma! Bu uyarıyı çocukluğumuzdan itibaren duymaya başlarız. Hep sınırların içinde kalmaya, hizaya gelmeye zorlanırken aslında gönlümüzün çektiği gibi, dolu dolu yaşamaktan; hayatın her alanında sıra dışı başarılar, mutluluklar, hazlar tatma olanağından da kendimizi mahrum ederiz.’ Bilerek veya bilmeyerek herkes kendine bir üst sınır belirler. Yapabileceğim budur üst sınırı.
Kariyerimiz, aslında uğraştığımız alandan bağımsız olarak, ister bir şarkıcı olalım, ister bir mühendis veya işletmeci, tüm hayatımızın ana öğelerinden birini oluşturur. Kariyer, daha detaylı düşündüğümüzde, sadece günlerimizi değil yıllarımızı harcadığımız bir birikimdir aslında. Bu yüzden, özellikle Üst Limit Problemi’nde, yani kendimize çizdiğimiz başarı, ulaşılabilirlik, bulunduğu pozisyonu hak etme, emeğinin değerini bilme, bolluk ve bereket gibi konular hiç farkında olmadan kendimizi en çok sınırlandırdığımız yerlerdir.
İlgili yazı: Kariyerinizde yolculuğunda hedefsiz değilsiniz hedef “SİZSİNİZ”
Örnek vermek gerekirse; bir terfi aldıktan sonra hak etmediğimizi düşünür ve başarısız olabiliriz, eşimiz tarafından destek görmediğimiz bir kariyer alanındaysak kazancımızın da aynı oranda ‘’takdire layık olmayacak seviyede’’ olacağı inancına kapılır bize akacak bereketin önüne geçeriz veya sürekli emeğimizin karşılığını alamayacağımız inancı ile gerçekten kıymetimizi bilmeyen firma veya yöneticiler ile karşılaşırız. Fakat Gay Hendrick’in şu sihirli formül ile açıkladığı gibi ‘’potansiyelimizi sonuna kadar değerlendirmek, kendimizin çok daha iyi bir versiyonu olmak, sadece gerçekten de KENDİ ÖNÜMÜZDEN ÇEKİLMEK ile mümkün’’.
Siz de kariyerinizde yepyeni bir güç kazanmak, kendi sınırlarınızı yıkmak ve hak ettiğiniz başarıya kavuşmak istiyorsanız, tavsiyem şimdi kendi önünüzden çekilin ve Üst Limit’lerinize daha yakından bakın.
Gelişiminizin daim olması dileklerimle…