Hepimiz iş hayatımızda aslında büyük ve bilinmez bir okyanusta gibiyiz. Öyleki, bu okyanusta iş hayatımızda tecrübe ettiğimiz pozisyonlar, aldığımız eğitimler veya kıdemimize göre, bazılarımız adeta küçük bir bot ile seyahat ederken, bazılarımız bir kayıkta veya bazılarımız ise son model bir yelkenli ile seyahat ediyor. Bu bakış açısında neyi kaçıyoruz? Hepimiz bir fırtına olduğunda aynı dalgalar ile boğuşmak, aynı yağmura yakalanmak ve tabi ki aynı rüzgarlara karşı koymak durumundayız. Peki bu noktada son model bir yelkenli mi sağlam çıkıyor ve sıcak kumlara erişebiliyor veya bir sandal ile dalgalar ile boğuşmak zorunda kalanımız mı?
Sorunun cevabı çok basit, o kumlara ancak ve ancak “hedefi olan” yani aslında rotasını çizmiş, her ne olursa olsun rotasından sapmayan, tüm değişkenleri de göğüsleyerek yine de çizdiği istikamette devam eden ve en önemlisi sonunda varacağı noktayı idrak edebilenler varıyor. İşte bunun için, son model bir yelkenliye sahip olma avantajınız olsa bile bir rotanız olmadığında en küçük rüzgar sizi okyanusun içerisinde yine belirsiz başka bir noktaya doğru savurmuş oluyor.
Sadece kariyerimizde değil hayatımızın her alanında hedefler koyabiliriz. Fakat en önemli hedeflerden biri kariyer ile ilgili hedefimizdir. Hedef koymak bize bugünden “Yarın nerede olmak istiyorum?” sorusunu sormak ve cevabını düşünme sorumluluğunu almayı sağlar. Bu şekilde, bugün belki kariyerinde aynı noktada olduğumuz birçok kişiden farklılaşabiliriz.
Bu farklılaşma örneğin; ‘3 yıl içerisinde uzmanlık pozisyonundan müdürlük pozisyonuna geçmeyi hedefliyorum’ cümlesini kurduğumuzda dahi beynimizde nöronların bu hedef duygusu ile çalışmasını sağlar. Günlük hayatımızda her ne olursa olsun bu cümleyi hatırladığımızda, iş hayatında okyanusun fırtınaları ile boğuştuğumuz anlarda gideceğimiz son noktaya bakabilme gücünü hayatımızın tam bir parçası gibi benimseyip, adeta o hedefin bir parçamız olarak ilk kez belirlediğimiz andan itibaren aslında “yaşamaya başlamış olması” yani biz olmasını fark edebiliriz.
Peki kariyer hedeflerimizi nasıl belirleyeceğiz ve bir zaman planı ile nasıl ilişkilendireceğiz?
2002-2013 yılları arasında çok ünlü uluslararası bir markanın Türkiye başkanlığını ve 35 ülkeden sorumlu başkanlığı görevini de üstlenmiş İzzet Karaca kariyeri boyunca tecrübe ettiği, en büyük deneyimlerini paylaştığı “Yeni CEO Sensin” isimli eserinde kariyer yolculuğunda hedef belirleme konusunda öncelikle gerçekçi hedefler koymayı, kariyer planını ise gelecekten bugüne doğru olacak şekilde tamamlamayı, kariyer hedeflerinizi düzenli olarak mutlaka gözden geçirmeyi ve tabi ki şans faktörünün etkisini de düşünerek bu bakış açısı sayesinde alacağınız aksiyonlar ile şanssızlık etkisini en aza indirmeyi hedeflemeyi önermiştir.
Kariyerinizi kademeler halinde planlayın. Adımlarınızı bugünden yarına değil, ulaşmak istediğiniz son aşamadan bugüne getirerek tek tek belirleyin. Kendinize şu soruları sorun:
-Kaç yaşında emekli olacağım?
-Çalışmak istediğin son iş nedir?
-Bir önceki işim ne olmalı ve kaç yaşına kadar bu işi yapmalıyım?
-Ondan bir önceki işim ne olmalı?
-Bugünden sonraki işim ne olmalı?
Siz de kariyerinizde başarılı olmak, emeklerinize değecek bir geleceğe sahip olmak ve en önemlisi sizi yansıtan bir kariyer yolu çizebilmek için, bugün hedeflerinizi sorgulayın. Unutmayın kariyerinizde ilerlemek elinizde; çünkü bugün belirleyeceğiniz her hedef “SİZSİNİZ”…