Karialılar’ın izinde bisiklet sürmek
Karialılar, bu yolları bir yerden bir yere ulaşmak için yapmış ama bizim bu yollarda olma sebebimiz daha az işlevsel, daha çok varoluşsal:
- Yol nereye çıkıyor keşfetmek. Nereye çıkarsa çıksın -tarla, deniz, kanyon…- aynı derece makbul
- O halde, nereye gittiğini düşünmeden ‘gitmek’ten zevk almak
- Kendi gücünü fark etmek, sınamak, beden dayanıklılığını artırmak
- Ağaçkakan gibi bir sürpriz bulmak ya da hayatın nasıl da sürprizli olduğunu görmek
- Ve bütün bunların sonucunda yaşadığına sevinmek
Arabayla keşif, dünyayı bir ekranda görüyormuş hissi veriyor, çevrenizin parçası değil de seyircisi oluyorsunuz. Bisiklet ise bir aracın verdiği hızı ve mobiliteyi sağlarken sanki bedenin bir parçası oluyor ve ‘etrafa bakmayı’ değil ‘etrafın içine girmeyi’ mümkün kılıyor. Bu açıdan seyahat* için eşsiz olduğunu düşünüyorum.
Bu toprakların yerlisi olan bizler doğal ve tarihi değer şımarığıyız ama paha biçilmez varlıklarımız maalesef hızla azalıyor. Oysa Datça -bir şekilde/neyse ki/en azından şimdilik- korunmuş: Kurulmuş uygarlıkları katman katman görüyoruz, dünyanın bu en mümbit topraklarının sunduğu güzellikleri tadıyoruz. Datça’nın büyüsü bence el değmemişliğinden geliyor ve biz bu bakir topraklarda hızla ama yine de usulca yol alıyoruz.
* ‘Arapça sözcük, bir hedefe yönelmenin aksine, hedefsizce dolaşmayı ima eder.’, https://www.nisanyansozluk.com
İlginizi çekebilir: Yemek ve duygular çok benzer: Doğru duygularla beslenin