Karayipler’de Bir Cennet: Turks ve Caicos Adaları
Turks ve Caicos Adaları genelde internetten Türkiye’yle ilgili bir araştırma yaparken hemen Türkiye’nin bir, iki sıra altında çıkması sebebiyle insanların gözüne çarpan bir ülke ismi olmakla sınırlı kalmıştır birçok insan için. Benim etrafımda kimseden “ Ay önümüzdeki bayram ailecek Turks ve Caicos Adaları’na gideceğiz” diye bir cümle duymuşluğum yok! Fakat olası bir Karayip turunun atlanmaması gereken bir durağı diyebilirim bu cennet için. Benim için bu adayı özel kılan şey paylaşımın hayatımızda ne kadar önemli olduğunun bir kez daha farkına varmamdı. Çünkü bu tatilin hafızalarımızdan silinmeyecek bir anı olmasına sebep olan harika insanlarla, Cheminade ailesiyle tanıştık.
Turkuaz su, beyaz kum meraklılarının mutlaka görmesi gereken bu tropik ülke, İngiliz denizaşırı toprakları sayılan, özerk idareyle yönetilen iki grup adadan oluşuyor. Başkenti Cockburn Town, en büyük şehri de Providenciales. Ülkenin ismi oldukça enteresan olduğu için en çok sorulan sorunun cevabını daha fazla sıkıcı bilgi vermeden paylaşmak istiyorum. Adanın isminin Turks kısmı; Karayipler’de yetişen melocactus bitkisinin tepesinin “Türk fesi” ne benzetilmesi, Caicos kısmı ise; “adalar dizisi” anlamına gelmesi sebebiyle böyle enteresan bir isme kavuşmuş ülke.
Bahamalar’dan sonraki durağımız; Turks ve Caicos Adaları, Providenciales, cennete açılan bir kapı adeta! Bahamalar’dan “Turks Air”le 90 dakikada bu cennete ulaşmak mümkün. Tabii yine bir tek hostesin eşlik ettiği, maksimum 25-30 kişilik bir pırpır uçakla. Ama bu sefer uçuşta meyve suyu ikram ediliyordu, onu da söylemeden geçmeyeyim. Adaya indiğiniz andan itibaren acaba huriler ne zaman bizi karşılayacak diyebilirsiniz gerçekten de, zira burası için cennet demeyecek birini tanımıyorum. Karayiplerin kalbindeki bu ıssız, tropik ve karizmatik adaya ulaşmak pek de kolay olmadığından, takdir edersiniz ki burada yaşam biraz pahalı. Dolayısıyla, daha çok lüks tatil için tercih edilecek noktalardan. Genellikle çiftlerin tercih ettiği, Seyşeller ya da Maldivler gibi ismi çok duyulmuş yerlerdense, Karayip turu içerisinde uğranacak farklı bir nokta olarak görülebilir Turks ve Caicos Adaları.
Adadaki en ucuz oteller; geceliği 200 küsur liradan başlayan fiyatlarla ilk başta göz korkutsa da, dünyanın her yerinde ucuz tatil yapmanın bir yolunun bulunabileceğini göstereceğim sizlere. Her zaman merak ettiğimiz Turks ve Caicos Adaları’nda üç gece kalmak için milyarlar vermek istemediğimiz için, özellikle backpacker’ların (sırt çantasıyla seyahat eden turistlerin) tercih ettiği site olan www.couchsurfing.org’a bir göz attık. Ada küçük olduğundan couchsurfing’e üye olan topu topu iki aile vardı. Couchsurfing.org ile internet üzerinden dünyanın her yerinde yaşayan insanlara ulaşabilir ve evlerinde birkaç gece para vermeden kalabilmek için kendileriyle yazışabilirsiniz. Evinde kaldığınız insanlar sizi gezdirmek veya yemek vermek zorunda değil ama iyi anlaştığınız takdirde, vakitleri de varsa seve seve sizlerle vakit geçireceklerdir.
Bizim ulaştığımız aile, 6 aydır adada yaşayan bir Fransız ailesi olan Cheminade’lar. Anne Laure, baba Alex ve dünyanın en tatlı bebeği 1,5 yaşındaki Suzie. Bebekli bir ailenin; evini hiç tanımadığı üç Türk’e açması gerçekten cesaret işi bu arada. Dünyanın bir ucundan iki erkek, bir kız evlerine kalmaya geliyor ve sanki senelerdir bizi tanıyorlarmış gibi bir rahatlıkla evlerini bize emanet ediyorlar. Alex, bizi havaalanında karşılamaya geldiğinde “Acaba evlerine sığabilecek miyiz?” diye bir korku kapladı içimizi. Hem insanların evinde 3 gün kalacağız hem de küheylan bavullarımızla küçücük evlerinde yer kaplayacağız diye düşünüp biraz utandık. Fakat, eve girdiğimiz andan itibaren bütün düşüncelerimiz mazide kaldı. Çünkü ev tam anlamıyla bir malikaneydi! Gerçekten evi gördüğümüz anda gözlerimiz yuvalarından fırladı. Kocaman bir araziye yayılmış üç evden oluşan bir site. Ortak havuz, jakuzi, evlerin kendine özel plajı, yemyeşil bir arazi içinde, sonsuz, masmavi denize bakan kocaman bir teras. Allahım cennete düştük! İngiliz bir amca zamanında bu araziyi alıp, kendine inanılmaz bir yaşam alanı yaratmış. Aylardır da bu evleri kiraya veremediği için bizimkilere çok makul bir fiyata kiraya vermiş. Herhangi bir lüks otele bir dünya para verseydik bu kadar kaliteli, konforlu ve eğlenceli bir tatil geçiremezdik! Couchsurfing.org sayesinde hem dünyanın en güzel yerlerinden birinde bedavaya kaldık, hem dünyanın en tatlı ailesiyle tanıştık, hem de ömür boyu unutamayacağımız bir anıyı kalbimize, beynimize kazıdık… Adada kalmak için 3 gün yeter de artar bile. Alabildiğine uzun plajlarında sabahtan akşama kadar güneşlenmek, bembeyaz, yumuşacık kumlarda uzun yürüyüşler yapmak ve turkuaz sulara kendinizi bırakmanın yanı sıra adada yapılacak alternatifler: http://www.wherewhenhow.com/turks-caicos-islands// adresinde de bulabileceğiniz şnorkelli/tüplü dalış, rüzgâr sörfü, golf, deniz kenarında at binmek vb. bir çok farklı aktiviteyle de tatilinize renk katabilirsiniz. Bu adresten kalabileceğiniz tüm otelleri, kiralayabileceğiniz villaları, alışveriş, restoran, gece hayatı gibi her konuda, oldukça kapsamlı bilgiye ulaşabilirsiniz. Ama ben yine de adanın en ünlü plajı olan Grace Bay’de yüzmeden, rüzgâr müsaitse Long Bay’de rüzgâr sörfü yapmadan, Bagatelle Beach Resort’ u görmeden, Turks ve Caicos Adalarının yerel markası olan Turk’s Head birasını tatmadan dönmeyin derim. Acaip pahalı olmayan ve çok keyifli, lezzetli birkaç restoranı da yazmayı bir borç bilirim; öğlen yemeği için; Horse Eye Jack’s çok iyi bir tercih. Siparişinizi beklerken hemen elbiselerinizi çıkarıp kendinizi denize atabilir, yemeğiniz gelince de üzeriniz kumlu kumlu, mayonuz ıslak bir şekilde yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz. Burada adanın spesyali olan conch’u denemenizi tavsiye ederim. Jimmy’s Dive Bar; akşam yemeği ve içki için çok tatlı bir Amerikan restoranı. Gece için de lüks otellerin barlarının dışında, adada oldukça hakim olan Dominik Cumhuriyeti barlarından herhangi birini taksicinize sorarak bulabilirsiniz… Adanın tamamını arabayla dolaşmak 20 dakika süreceği için jitney adını verdikleri korsan taksilerle güzel pazarlıklar eşliğinde ulaşım sağlamanız mümkün. Ama ille de kendi arabam olsun diyenlerdenseniz http://www.gracebaycarrentals.com/’u ziyaret edebilirsiniz.
Biz Karayip turumuzun en pahalı durağında en az para harcayarak kendimize dünyada her yere gitmenin mümkün olduğunu kanıtladık. Dünyanın en güzel ülkelerinden birinde dolu dolu üç gün geçirdik ve bu üç günde, adadaki herhangi bir otelde bir gece konaklama parası kadar harcadık! Bu arada Club Med’in bünyesinde bulunan Turkoise; ailecek, tek başına veya çift olarak tatil yapmak isteyenler için geniş bir yelpazeye sahip. Hem “her şey dahil” konseptiyle bütün tatilinizi kafanız rahat ve bol aktiviteyle geçirebilir, hem de dünyadaki en eğlenceli zincirlerden biri olan Club Med’de kalarak farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Turks ve Caicos Adaları; turkuaz suyu, bembeyaz yumuşacık kumları, yemyeşil ağaçları, lüks, konforlu, kaliteli otelleriyle lüks tatilin vazgeçilmez adreslerinden biri. Alışılmışın dışında bir tropik ada tatili yapmak isterseniz bu cennet adaya bir göz atın derim… Bir sonraki yazımda uzun uzun bahsedeceğim Cheminade ailesine de buradan selam ederim…
Önemli Detaylar:
- Yanınızda mutlaka 50 faktör güneş kremi götürün. Sabahın 07:00’sinde bile 20 faktör güneş kremiyle ıstakoz gibi yanmış bir kişi olarak yakarışlarımdır bunlar.
- Ada’ya gittiğiniz tarihe özellikle dikkat edin, zira bizim gibi tam da kasırga ertesi giderseniz milyon tane sivrisinek yüzerken bile her yerinizi mıncıracaktır. Her türlü sinek kovar sprey, ısırma sonrası sürülen jel vb. alet edevatınızı yanınızda bulundurun.
- Adada Amerikan Doları geçerli ve İngilizce konuşuluyor. Hadi yine iyisiniz.
- Hava atmak gibi olmasın, bizim gibi malikânede falan kalırsanız eve alışveriş yapmak için adadaki tek süpermarket IGA’ya gidebilirsiniz. Burada her şeyi bulabilirsiniz, fakat normal fiyatlarının biraz üzerinde olacaktır. Karayiplerin göbeğinde bir ada en nihayetinde, olacak o kadar.
- Ada nüfusunun%10’unu Avrupa ve Kuzey Amerika vatandaşları oluşturuyor. Bolcana Haitili, Dominik Cumhuriyetli mevcut. Yerel halk Avrupalı ve Amerikalıları pek sevmiyor, çünkü iyi işleri onlar kapıyormuş. Ada dedikoduları bu yönde…
Yazarın tüm yazıları için tıklayın.