X

Karar vermek bizi neden zorlar: Karar verme sorumluluğuna yakın bir bakış

Neden bazı kişiler için karar vermek oldukça zordur?

“Bir türlü karar veremiyorum.”
“Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.”
“İstediğim ne? Onu ben de bilmiyorum ki!”
“Bir seçeneği seçtiğimde, öbüründe aklım kalıyor, öbürünü seçtiğimde bu sefer yanlış mı yaptım diye düşünüp duruyorum.”

Bu cümleleri karar verme aşamasında kendi iç sesiniz olarak duyuyor olabilirsiniz. Peki ne oluyor da karar verirken, -kendimizi- ne istediğimizi bilemeyecek bir hale dönüştürüyoruz.

İlk önce her verdiğimiz kararda, bir diğer seçenekten vazgeçiyor olmanın dayanması zor acısı biniyor üzerimize. Ne de olsa her “evet” dediğimiz şey için madalyonun öbür yüzünde başka bir şeye “hayır” demiş oluyoruz. Başlı başına sadece bu bile anksiyete ve suçluluk yaratmaya yetiyor kişide. Vazgeçebilmek öyle kolay olmuyor, getireceği zorluklara, acıya ve belki de yasa alan açmak gerekiyor bundan sonra hayatında. Aynı zamanda tüm bu duyguları göğüslemeye hazır olmayı seçmeyi de taşıyor yanında.

“Tamam, ben kararımı verdim” deyip bir kenara çekilmekle olmuyor çoğu zaman karar süreci. Gece gözlerini kapattığında beyninde “Acaba?” diyen bir ses eşlik ediyor uykularına. Özellikle birbiriyle çatışan istekler aynı anda hissedildiğinde baskın bir hal alıyor bu karasızlık süreci. Ancak kişi birbiriyle ilişkili bütün istekleriyle yüzleşebilirse, kendisine temas edip arzularını hissedebilirse yaratıcı bir çözüm bulabilmekte. Sadece kendisinin bilebildiği bir çözüm…

İkinci olarak ise karar verirken özgür irademizle bir seçim yapıyoruz. Kimse bizim yerimize hayatımızla ilgili karar veremediğine göre yaptığımız seçimin tüm olumlu ve olumsuz tüm sonuçlarının sorumluluğunu sırtlanıyoruz. İşte bu sahip çıkış biraz ağır gelip korkutabiliyor. Bir türlü karar verememe halleri ya da kararlarını erteleme durumları sık yaşanıyor. Çünkü kişi istediği yönde değişebiliyorsa ya da verdiği karar sonucunda hayatını istediği yöne çevirebiliyorsa geçmiş yaşamının enkazından da sorumlu olduğu ve hayatını çok uzun zaman önce de değiştirebileceği gerçeğiyle yüz yüze geliyor ki varoluşsal suçluluğun sesi duyulmaya başlıyor: “Ben neden bu kadar geç kaldım?” Bundan da en kolay kaçış şekli birinin bizim yerimize karar vermesini beklemek oluyor. Annemiz, babamız, partnerimiz ve terapiye gidiyorsak belki de terapistimizden bekliyoruz doğru yol hangisi söyleyiversin bize diye.

Bazen de örneğin, bir ilişkiyi bitirmeye karar veremeyen taraf, soğuk, kayıtsız ve mesafeli davranarak karşı tarafı karar vermeye zorluyor. İşini düzgün yapmayan çalışan işverenin onu işten çıkarmasını beklerken aslında üstü kapalı bir şekilde işten ayrılma kararını çoktan vermiş oluyor. Böylelikle bilinçdışı süreçlerin etkisiyle öyle bir şey yapıyoruz ki karar vermenin sorumluluğundan kurtulmuş oluyoruz.

Bir de mantığıyla duyguları arasında sıkışanlar var: Duygularımızla hareket ettiğimizde güçsüzmüşüz gibi ya da mantığın baskın olduğu bir karar verdiğimizde hiç pişman olmazmışız gibi toplum tarafından yaratılan bir yargının içine çekiliyoruz bazen. Bunun üzerinde çok konuşulması gerek diye düşünüyorum. Elbette sadece dürtüsel, akla aykırı kararlar vermemiz gerektiğini savunmuyorum. İkisi arasındaki ince dengeyi kurmalı, ancak duygularımızın bize anlatmaya çalıştıklarını ve bizi götürdüğü yeri de gözden kaçırmamalıyız diyorum.

İlginizi çekebilir: Şimdiki anı yaşamanızın önündeki en büyük engel: Ego

Aslı Songün: Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2003 yılı mezunuyum. Aynı üniversitede yaptığım Psikoloji yüksek lisansını “Çocukların Sahip Oldukları Denetim Odağının, Algıladıkları Ebeveyn Çatışması İle İlişkisi” konulu tezimi tamamlayarak uzmanlık derecemi almış bulunmaktayım. 2005 yılı itibari ile çeşitli sağlık ve eğitim kuruluşlarında görev aldım. Sağlık alanındaki stajımı Balıklı Rum Hastanesi Anatolya Kliniklerinde gerçekleştirdim. Projektif Testler Derneğinden Rorschah, T.A.T testleri eğitimini aldım. Çocuk gelişim testleri eğitimini tamamladım. 2019 yılında Mindfulness Institute’de Mindfulness tabanlı stres azaltma eğitimi (MBSR) programına katıldım. Konuyla ilgili çalışmalarım devam etmektedir. İstanbul Psikanaliz Derneği’ne bağlı olarak Psikanaliz eğitimim sürmektedir. 2013 yılından beri Nişantaşı’ında eğitim veren United Kids Academy'nin kurucu ortağı olarak çocuklarla birlikte çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özel bir klinikte danışan görmekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale