Karar vermek pek çoğumuzda kaygı uyandırır. Yanlış bir karar almamak için ölçeriz, biçeriz, tartarız. Harekete geçmeyi erteleriz. Bunu yaptıran yanlış yapmaya ya da hatalı karar almaya dair duyulan kaygıdır. Oysa mükemmel kararı aramak yersizdir; çünkü mükemmel karar yoktur. Her kararın olumlu yada olumsuz yönleri olacaktır. Harekete geçmeyi ertelemek bir çözüm değildir.
Alınan karar var olan düzeni değiştireceği için korkarız. İnsana güvende hissettiren şey bilindik olan, tanıdık gelendir. Bu nedenle bildiğimiz düzenin değişmesini istemeyiz.
Bir şeyle ilgili karar vermek kişinin o anki hislerine, algılarına ve duygularına bağlıdır. Bu nedenle doğru ya da yanlış karar yoktur. Her kararın alınışının mutlaka kişi için doğru bir nedeni vardır.
Kendi doğrularınızla karar almanın hazzı çok özeldir. İnsan hayatını şekillendirebilecek güce sahiptir ve bu ancak alınan kararlar ile mümkündür.
Ayrıca, geçmişteki hatalar, başarısızlıklar, yanlış alınmış kararlar kendinize kızmanız için sebep değil, bugün neyi daha farklı yapmanız gerektiğini gösteren araçlar olsun. Kendinize kızmanız sizi ileriye taşımaz. Ancak bir şeylerin farkına varmak ve bu doğrultuda farklı davranmak sizi ileriye taşır.