X

Karar almak için kendinizi zorluyor musunuz?

Şehrin bitmeyen koşturması her şeyi daha da yoğun hissetmemize neden olurken, koşturarak, zorlayarak var olmaya çalışıyor ve savaşmaktan yorgun düşüyoruz. Oysa hayat bir savaş değil, ama evet onu savaş gibi algılayan biziz! Her bahar, vakti geldiğinde gelmiyor mu? Hem de soğuk, kaotik bir kışa rağmen. Her bahar açan çiçekler bize her şeyin kendi zamanının olduğunu sessizce fısıldamıyor mu?

Sanırım bu yüzden doğa her zaman bize rağmen ilham verici olma özelliğinden hiçbir şey kaybetmiyor. Hayatımda ne zaman bir şeyler karışmaya başlasa, çıkmazda kaldığımı hissetsem bir ağacın yanına giderim. Bana unuttuğumu yeniden hatırlatır ve sessizce güç verir. Bir tohumun ağaç olma gücünün rüzgâra kafa tutmaktan değil de, kendi özüne duyduğu o güvenden geldiğini yeniden idrak ederim.

Bir ağaca baktığımda, kökleriyle kurduğu o devasa ilişkiden nasıl beslendiğini ve her şeye rağmen nasıl da yaşamla güven içinde bağı olduğunu görmek, ilhamımdır. Kararsız zamanlarımın, kırık kalbimin en sessiz dostları onlardır. Ne zaman bir konuda kararsız kalsam ağaçların yanına giderim. Bazen saatlerce sessizce onların rüzgâra karşı yapraklarını dalgalandırmasını izlerim. Tabii bir izlemede başıma bir elma düşmez ama kararsız kalbimi yatıştırır.

Bir ağacın sıradanlıkla yaptığını biz insanların eğitimlerle, terapilerle, çalışmalarla yapabilme durumunun peşinden koşmasına ne diyorsunuz? Yanlış anlamayın, niyet çok güzel ama koşturdukça aslında biraz daha kayboluyoruz.

Bunları neden yazıyorum? Son dönemde öğrencilerimde, etrafımda gördüğüm çok net bir şey var: Kararsızlık. İttirerek karar almaya çalışınca hep olan şey oluyor: Hayat karışıyor. Geriye dönüp baktığımda ister ilişki, ister iş, konu ne olursa olsun ittirerek karar almaya çalıştığım zamanların kendi kendime girdap yarattığım zamanlar olduğunu daha net görüyorum. Her bitiş çizgisini görmek, bitiş çizgisinden zarafetle gidebilmeyi göstermiyor. Size iyi gelmeyen bir işi ya da bir ilişkiyi zorlayarak bitirme kararı alamazsınız. “Belki”lerle, “yarın”larla ya da arkadaşlarınıza sorarak karar alamazsınız. Bir konuda karar almak bence farklı sıvı karışımlarının bir kavanoz içinde karışmasına benziyor. Yeterli zaman verip beklerseniz, karışımın kendi içinde ayrıştığını görürsünüz. İşte karar almak da tam böyle!

Hayatımın çok uzun bir döneminde bana sorulan en basit sorulara, “Bilmiyorum” diye cevap verirdim. Annem hep, “Kimi seveceğini de bilemeyeceksin” derdi. Durumumu siz düşünün… Yani hayatımın çok uzun bir dönemi kararsızdım. Zamanla kendi üstümde çalışmaya başlayarak, kendi kendime sorarak içeriden gelen sesi duyabilmeyi ve o sesi açmayı öğrendim, öğreniyorum. Evet, öğrenmek bitmiyor! Eskiden ne zaman karar arifesinde olsam bir işaret beklerdim, sonra onları yanlış yorumlar ve daha da karışırdım. Oysa aldığım her nefes, başlı başına kocaman bir işaret!

Bu yüzden açıklıkla diyebilirim ki, karar alınmaz, karar belirir. Karar, sıkışık bir yerden belirmez. Karar, koşturarak verilmez. Karar, durumun pozitif ya da negatif etkilerini düşünerek ortaya çıkmaz. Karar, yağmur damlalarının akışı gibidir. Yağmur damlalarının başka türlü akma şansı yoktur. Yağmur damlalarının akışını değiştirmeye çalışmak, anlamsız bir çabadan ibarettir. Aslında tüm yaşam, o akışı öğrenmek üzerine kuruludur. Karar, tam anlamıyla bir anda denizin tam ortasında kara görmek gibidir. Bir anda çıkar. Ve seni dönüştürür! Hiçbir şey aynı olmaz, tüm yol ayrımlarının olayı da tam budur!

………

Ne zaman o kara belirse, bazen beni sıkıştırsa da, bazen ferahlatsa da hiçbir şey yapmadan sessizce yan yana otururum onunla. Çünkü bilirim ki beni tepeden tırnağa değiştirecek bir yol tam oradadır ve karar çoktan yaydan çıkmıştır. O yüzden bazen saatlerce, bazen günlerce kararla otururum.

Hazır olduğumda kararımı az sayıda güvendiğim kişiye söylerim. Ya da bazen sessizce kendi kalbime söylediğim zamanlar da olur. Derim ki: “Ben o karaya gideceğim!”

O kara her şey olabilir. Bir iş, bir adam, bir durum, her şey…

Bunu yola çıkma kararımı her verdiğimde yaparım. Yolu yürümüş olmak için yaşamla oynadığım bir oyundur. Bu şekilde en derindeki niyetim, kararımın yaşamla uyumlu olup olmadığını görebilmektir.

Çünkü aslında biz yaşarken kavrayamasak da, o kara orada belirmeden önce de, “yaşamla uyumlu kararlar” her zaman orada bir yerdedir. Kara belirdiği için karar almayız, sadece bulutlar geri çekilip karayı ortaya çıkarır. Ve biz deriz ki, “Bak, orada kara var!”

Karar arifesinde olanların koşturmadan kendi yollarını bulmaları ümidiyle…

İlginizi çekebilir: Boşluk doğum doludur: “Sıradan” anlara hayatınızda yer açın

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale