X

Karantinadan ruhsal olarak daha az hasarla çıkmak mümkün: Daha az korku, daha çok şefkat

Corona virüs karantina günlerinde en baz, en çıplak ve yoğun hissin korku olmasından meydana çıkan, karaktere göre değişen bambaşka çeşitlilikte tepkiler gözlemliyorum bu dönem. Yaşlıların dışarı çıkmasıyla geçilen alaylar, ne, ne değildir diye sormadan, anlamadan öfke patlamaları, aşağılamalar, en küçük durumlarda birbirine bağırmalar vb. Çok çeşitli tepkiler ama herkesin bazı bir: Korku.

Geçen gün çocukluk arkadaşlarımdan oluşan whatsapp grubunda bizzat yaşadım. Corona ile ilgili bir sebepten ötürü bir anda bir gerilim, korku yayıldı gruba. Ardından kendisine göre mantıklı varoluşuyla hep kendini savunan bir arkadaşım, diğer arkadaşımı evden çıktığı için aşağılamaya başladı. Dostunu kaybetme fikrinden ödü kopuyordu ama bunu aşağılama şeklinde ifade ediyordu dışarıya.

Benim için o tepki aşırı fazlaydı ama sessizce izliyordum. Durumun nereye gideceğini merak etmiştim. Korku korkuyu tetikledi tabii, gerilim arttı. Aşağılanan arkadaşım ağlayacağını söyledi ve “öleyim daha iyi bu stresi daha fazla yaşamaktansa” gibi cümleler kurmaya başladı. Daha fazla susamadım. Grubun bir üyesi olarak söz aldım ve sakin olmamız gerektiğini, bu durumun bu şekilde çözülemeyeceğini, belirtilen yaş aralıklarında o kadar korkmamıza ihtiyaç olmadığını, tedbirlerimizi aldıktan sonra zaten yapacak başka bir şeyimiz olmadığını, stresin hiçbirimize iyi gelmediğini söyledim. O an o korkudan kaynaklanan öfke doğrudan benim de üzerime sıçradı. Ben bilim insanı mıymışım ki konuşuyormuşum, ben neden sakinleştirmeye çalışıyormuşum, korkmalıymışım ben de falan filan… 

Okuduklarıma inanamadım ama hiç de kişisel almadım. Çünkü o cümlelerin altındaki korkuyu gördüm. Kelimelerin ardındaki kaybetme korkusunu yakaladım. Dolayısıyla sustum. Çünkü gerek yoktu; saman aleviyle küçük bir kıvılcımın her yeri yakmasına, tepki üstüne tepki, öfke üstüne öfkenin binmesine gerek yoktu. Bu, hiçbirimize bir şey katmayacaktı. Asla da katmayacak.
Korku normaldi, evet, ama bu şekilde hayatta kalma içgüdüsüyle verdiğimiz primat tepkileri sağlıklı değildi. Evet, birilerinin anlayışlı olması, sakin olması gerekiyordu. Birilerinin o öfke kıvılcımlarını yatıştırması gerekiyordu. Düşünsenize hepimizin birden korku kaynaklı öfke nöbetlerine yakalandığını her an, sürekli hepimizin birbirini aşağıladığı bir dünya düşünsenize. Yapamayız. Devam asla edemeyiz o şekilde. Her yer yanar, kül olur.

Sakin olma, insanları anlama, sevgi ve şefkatle yaklaşma görevini hep birileri üstlenmeli aramızda. Birileri, içinde bulunduğumuz duruma sevgi gözünden bakmayı asla bırakmamalı. Biri ateşse diğeri hep su olmalı; özellikle bu dönemde. Ben demiyorum ki su olan hep aynı kişi olmalı. Bu çok büyük bir yük, sorumluluk ve zorluk olurdu, çünkü günün sonunda hepimiz sadece insanız.

Bazen biri olacak kıvılcıma sevgiyle üfleyen, bazen ise diğeri. Ama o denge hep korunacak. O dengede hayat akacak. Bu hep böyleydi ve böyle olacak. Şu an içinde bulunduğumuz durum hem kendi dengemizi, hem de dünyanın dengesini kaybettiğimizden ötürü değil mi zaten?

İşin özü ben diyorum ki bu süreç başladığından beri üzerinde durduğum gibi korku normal. Korkabiliriz, insanız. Ama elimizde olan bir şey var, hatta en önemli şey: Tepkilerimizi kontrol etmek. Tepkilerimizle yakıp yıkmak yerine onarabiliriz. Hem kendimizi, kendimizden yola çıkarak da diğerlerinin kendisini onarmasına destek olabiliriz, ışık tutabiliriz.

Korkalım, ağlayalım, paylaşalım ama lütfen bunu bağırarak, alay ederek veya aşağılayarak dışarı akıtmayalım.
Sevgiyle, hep çok sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Korku sizi ele geçirdiğinde hatırlamanız gereken 6 ipucu

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale