X

Karaciğer sağlığının korunması için için dikkat edilmesi gerekenler

Karaciğerimizin bizi sağlıklı tutmak için vücudumuzda 500’den fazla işlevi yerine getirdiğini biliyor muydunuz? Vücudumuzun en çok çalışan organlarından biri olan karaciğer, en ağır organ olmasının yanı sıra hacim olarak da ikinci en büyük organımız. Ayrıca, karaciğerimiz yediklerimizi işlemekten toksinleri vücudumuzdan atmaya, protein üretiminden kan şekeri seviyesini korumaya birçok görevi üstleniyor.

Bu nedenle sağlam bir karaciğer, bütüncül sağlığımız ve iyi oluş halimiz için fazlasıyla önemli. Aksi halde zarar görmüş bir karaciğer yavaşlayacağı ve işlevlerini yerine getiremeyeceği için sağlığımızı tehlikeye sokabilir. Bu yazımızda karaciğerin en temel görevlerini ve mutlu, sağlıklı bir karaciğer için yapmanız gerekenleri bulabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Karaciğerin görevleri

Yiyeceklerdeki besin maddelerini işler: Yemek yediğinizde, sindirim sisteminiz yiyecekleri hemen küçük parçalara ayırmaya başlar. Sonunda, bu besinler kan dolaşımına girer ve karaciğerden geçer. Karaciğer daha sonra bu besinleri vücudun ihtiyaçlarına göre işler. Ne kadar sağlıklı beslenirseniz beslenin karaciğeriniz işini düzgün yapmazsa vücudunuz yiyeceklerinizdeki besin maddelerinin hiçbirini kullanamaz.

Besin maddelerini depolar: Karaciğer yiyeceklerdeki vitamin ve mineralleri işledikten sonra, bazılarını vücudunun hızlı enerji ihtiyacı için hazırda tutarken bazılarını gelecekte kullanmak üzere depolar. Vücudun günlük işlevleri için ihtiyaç duyduğu önemli kimyasalları da yapma görevini üstlenir. Karaciğer aynı zamanda fazla karbonhidrat ve proteinlerin yağ asitlerine ve trigliseritlere dönüştürüldüğü, daha sonra yağ dokusunda depolandığı ana bölgedir.

Safra yapar: Safra, yiyecekleri parçalamaya yardımcı olan sarımsı bir sıvıdır. Safra asitleri, kolesterol homeostazı ve lipid sindirimi üzerindeki etkileri için gereklidir. Karaciğer, sindirime yardımcı olmak için safra üretir. Safra, safra kesesinde depolansa da üretiminden karaciğer sorumludur.

Vücuttan toksinleri atar: Karaciğeriniz, tüm kanın içinden geçtiği bir filtredir. Her iyi filtre gibi karaciğer de vücuda zarar verebilecek şeyleri çeker ve onları kandan ayırarak vücuttan atılmak üzere gönderir.

Protein üretir: Vücut hepimiz bildiği üzere proteinlerden oluşur, kaslarımızın, kemiklerimizi, cildimizin en temel yapıtaşları olan proteinler sürekli üretilmesi gereken karmaşık kimyasallardır. Karaciğer, bu proteinlerin çoğunu oluşturmaktan ve vücudun ihtiyaç duyulan bölgelerine göndermekten sorumludur.

Enerji sağlar: Karaciğerin bir başka önemli görevi de kan dolaşımındaki şekeri dengelemektir. Kandaki glikozu belirli bir aralıkta tutmak hayati önem taşır. Hem kısa (saatler) hem de uzun (günler ila haftalar) süreler boyunca normal kan şekeri düzeylerini korumak, karaciğerin ne kadar iyi çalıştığına bağlıdır.

Kan hücrelerini yeniler: Karaciğer, aynı zamanda bir nevi kan geri dönüşüm fabrikasıdır. Fetal gelişim sırasında sadece kan üretmekle kalmaz, yetişkinlik döneminde de kan hücrelerini yenilemeye devam eder.

Birçok hayati fonksiyonu gerçekleştiren karaciğerin sorumluluklarını düşündüğümüzde vücudumuz için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri karaciğerimizi korumaktır. Ancak, özellikle bayramlar, tatil dönemleri, kutlamalar gibi yeme-içme konusunda sınırların zorlandığı bazı özel zamanlardan ya yoğun stresle geçen günlerden sonra yorgun düşen karaciğerimiz, kendini çeşitli şekillerde belli edebilir.

Karaciğer sağlığını korumanın yolları

Bozulan cilt yapısı, olumsuz ruh halleri, sindirim zorlukları, yorgunluk, aşırı terleme, bulantı, kaşıntı, iştahsızlık ya da kilo artışı, karın ve göğüs bölgesinde ağrılar gibi sağlık sorunları sağlıksız bir karaciğerin sinyallerini verebilir. Kötü beslenme alışkanlıkları, alkol-tütün kullanımı, hareketsiz yaşam, yanlış ilaç kullanımı, hepatit virüsü gibi birçok faktör karaciğerin sağlığını bozarak bütüncül sağlığı tehlikeye atabilir. Bu nedenle karaciğer sağlığını korumak için yaşam tarzımızda değişiklikler yapmak ve önlemleri önceden almak önemlidir. İşte mutlu ve sağlıklı bir karaciğer için dikkat etmeniz gerekenler:

1. Testlerinizi yaptırın

Karaciğerinizin nasıl çalıştığını, bir sorun olup olmadığını düzenli olarak takip edin. Doktor kontrolünde yaptıracağınız çeşitli kan testleri ile karaciğer enzimlerinizi kontrol ettirebilir, gerekliyse önleyici ve tedavi edici adımlara başlayabilirsiniz.

2. Renkli beslenin

Yani ‘gökkuşağı’nın tüm renklerine tabaklarınızda yer verin. Sebze ve meyvelere, sağlıklı yağ kaynaklarına, işlenmemiş gıdalara yönelin. Dengeli ve yeterli beslenin. Şekeri ve karbonhidratı mümkün olduğunca az tüketmeye gayret edin. Eğer seviyorsanız öğünlerinize kuşkonmaz ekleyebilirsiniz. Güney Kore’de yer alan bir araştırma kuşkonmazın karaciğer hücrelerine iyi geldiğine dikkat çekmekte.

3. İdeal kilonuzu koruyun

Eğer ideal kilonuzdan fazla kilonuz varsa, karaciğer yağlanmasını önlemek, obezite riskini ortadan kaldırmak, kısaca başta karaciğer sağlığınız olmak üzere bütüncül sağlığınızı iyileştirmek için kilo verin. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle işe başlayın.

4. Düzenli egzersiz yapın

Başta kilo vermek ya da ideal kilonuzu korumak için, sonra ise vücudunuzdaki yağları yakarak karaciğerinizin üzerindeki baskıyı kaldırmak için her gün düzenli egzersiz yapmayı alışkanlık edinin.

5. Kahve tüketimini sınırlandırın

Çoğumuz için günün vazgeçilmezi kahve olabilir. Araştırmalar, alkol tüketiminden sonraki gün bir fincan kahvenin karaciğerde yara oluşma riskini %22 azalttığına dikkat çekiyor olsa da her şeyin olduğu gibi kahvenin de fazlası zarar. Mümkünse günde 1-2 fincanla kahve tüketiminizi sınırlamanızda fayda var.

6. Toksinlerden kaçının

Toksinler karaciğerin en büyük düşmanı. Kimyasallar, böcek ilaçları, katkı maddeleri, temizlik ve aerosol ürünleri yüksek miktarda toksik madde içerdiğinden kullanmamaya ya da kullanırken maske takmaya özen gösterin. Tütün ürünleri kullanmayın, kullanıyorsanız bırakmaya çalışın.

7. Alkol tüketimini azaltın

Alkollü içecekler birçok sağlık sorununa neden olabilir. Karaciğer hücrelerine zarar verebilir, yok edebilir ve karaciğeri yaralayabilir. Hangi miktarda alkolün sizin için uygun olduğu konusunda doktorunuzla konuşabilir, ölçülü tüketmeye ya da tamamen bırakmaya gayret edebilirsiniz.

8. Hijyene önem verin

Karaciğerinize bulaşabilecek mikropları uzak tutmanın basit ve kolay yolu sık sık ellerinizi yıkamak. Biraz sabun ve su yeterli olacaktır. Yemek hazırlamadan hemen önce, bebek bezini değiştirdikten, tuvalete gittikten hemen sonra, dışarıdan eve girdiğiniz anda gibi kritik zamanları atlamayın ve ellerinizi temiz tutarak kişisel hijyeninize özen gösterin.

9. Güvenli cinsel ilişki yaşayın

Korunmasız seks veya birden fazla partnerle cinsel ilişki, hepatit A ve hepatit B riskini artırarak karaciğer sağlığını tehdit edebilir. Hem güvenli cinsel ilişki ile kendinizi, partnerinizi koruyabilir hem de Hepatit A ve B aşılarını olabilirsiniz.

10. İlaçları doğru kullanın

Doktor kontrolünde olmayan ilaçları kullanmayın. Kullanmanız gereken ilaçlarla ilgili tüm talimatları takip edin. İlaçlar yanlış dozda kullanıldığında ya da birbirleriyle karıştırıldıklarında karaciğere ciddi zararlar verebilir. Eğer bitkisel takviyeler ya da reçetesiz satılan ilaçları kullanacaksanız mutlaka bir uzman görüşüne başvurun.

11. Detoks günleri belirleyin

Belki bu hafta hiç alkol kullanmayacağım ya da sigara içmeyeceğim gibi toksik madde almamaya yönelik detokslar uyguluyor olabilirsiniz. Ancak, birkaç kez tekrarlananan detoks karaciğeri desteklemek için pek yeterli sayılmaz. Düzenli olarak her hafta mümkünse birkaç kez detoks yapmanızda fayda var.

12. Çinko alın

Çinko, karaciğer fonksiyonları için çok önemlidir, ancak ne yazık ki çoğumuzda eksiktir. Bu konuda uygun testleri yaptırmak ve gerekli takviyeyi almak için uzman görüşüne başvurabilir, yeterli çinko desteği ile karaciğer sağlığınızın korunmasına katkı sağlayabilirsiniz.

13. Karaciğer akupuntur noktasını uyarın

Çin tıbbında yer alan bir inanışa göre öfke karaciğerde ısı birikmesini tetikleyerek işleyişini bozabiliyor. Bu nedenle ayaklarda yer alan akupuntur noktasını uyarmanın karaciğeri destekleyebileceği düşünülüyor. Ayak baş parmağınız ve ikinci parmağınız arasındaki boşluğa bastırarak bu noktayı uyarmayı deneyebilirsiniz.

Son olarak stresten mümkün olduğunca uzak kalmaya, kalamıyorsanız da başarılı bir şekilde yönetmeye çaba harcayın. Stres, hücrelerin yapısını bozarak birçok hastalığa davet çıkarmanın yanı sıra yaşam kalitenizi düşürebilir, yeme-içme alışkanlıklarınızı bozabilir, depresyonu tetikleyerek iştahınızı, kilonuzu, hareket etme, egzersiz yapma, kısaca aktif kalma isteğinizi olumsuz etkileyebilir. Hem karaciğer sağlığınızı hem de bütüncül iyi oluşunuzu desteklemek için stressiz bir yaşamı seçmek elinizde.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: liverfoundation, balanceone, psychologies, webmd, healthline

İlginizi çekebilir: Karaciğer hasarının belirtileri: Vücudunuzun size verdiği 12 işaret

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale