X

Kalp Günü’nde kalp doktorundan kalp dostu öneriler

Damarımız kadar sağlıklıyız…  

Kalp damarlarının beş büyük düşmanı vardır: Sigara, yüksek kolesterol, hipertansiyon, şeker hastalığı ve genetik yatkınlık (anne, baba veya kardeşlerden birinin erken yaşlarda kalp damar hastası olması). Bu beş risk faktöründen ne kadar fazlasına sahipsek damar yatağımız o kadar bozulmuş yani kalp damar hastalığı o kadar yakın demektir. Bu açıdan bakınca genetik yatkınlığı bulunanların hayata 1-0 yenik başladığını söyleyebiliriz. Bu kötü mirası umursamayarak sigara içenler ikinci golü kendi kalelerine atmış olurlar. Hipertansiyon ve kolesterol yüksekliğini de önemsemezsek 3-0, 4-0 diye devam ederiz. Kalp kriziyle yapılan maçlarda 2-0, 3-0 geriden gelip de maçı çevirmek pek sık rastlanılan bir durum değildir.

Doktor “anjiyo olmanız gerekiyor” dedi..

Bir doktor anjiyo olmanız gerekiyor dediğinde mutlaka ikinci bir doktordan görüş almalısınız. Artan özel hastane sayısı, ticari kaygılar, performans uygulaması gibi sebeplerle maalesef olur olmadık herkese anjiyo önerilebiliyor. Lüzumsuz yapılan anjiyo bir yandan sizi düşük ihtimalle de olsa felç, kanama vesaire gibi risklere maruz bırakırken, diğer yandan gereksiz yere radyasyon almanıza neden olacaktır. Bu pek bilinmez ama bir anjiyo sırasında alınan radyasyon, 250-300 tane röntgen filminden alınan radyasyon kadardır.

Damarımızdaki darlıklar

Kalp damarımızda iki tür darlık olabilir. Birincisi, %70 ve üzerinde olanlar. Bunlar kalbimizin beslenmesini bozarak göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetlere neden olurlar. Stent veya baypas yöntemiyle açılmaları icap eder. Açıldıklarında tüm şikayetlerimiz geçecektir. İkincisi ise %20-30 gibi önemsiz olarak tanımlanan darlıklardır. Hiçbir şikayete neden olmazlar. Ama esas baş belası olan bu darlıklardır. Eğer görmezden gelinirse intikamları acı olur. Bir nefes sigara çektiğimizde, şekerimiz yükseldiğinde ya da tansiyonumuz farkına varmadan zıpladığında bu darlıklarda yırtılma dediğimiz bir durum meydana gelir. Yırtılan bölge üzerinde hızla pıhtı oluşur ve beş-on dakika içinde damar tamamen tıkanarak kalp krizi meydana gelir. Turp gibiydi nasıl olur da kalp krizi geçirir dediğimiz kişiler böyle darlıkları olan kişilerdir.  

Stent takılınca, baypas olunca kalp damar hastalığından kurtulmuş olur muyuz?

Stent ve baypas kalbimizde %80-90 gibi önemli darlıklar nedeniyle kan gidemeyen bölgeleri tekrar kanlandırarak önemli katkı sağlar. Bir çok hasta önemli darlıklardan kurtulunca hastalıktan da kurtulduğunu düşünerek rahatlar. Ancak damarlarımızda bir tane %90 darlık varsa en az 8-10 tane %20 darlık vardır. Bu darlıkların kalp krizine dönüşme ihtimali maalesef stent veya baypas sonrasında da devam eder. Bunu önlemenin tek yolu sigara, tansiyon, kolesterol ve şeker ile amansız şekilde mücadele etmektir.

Besinler ve kalp

Dozunda tüketilen hiçbir gıda kalbin düşmanı olamaz. Kebap yemişsiniz, tereyağında yumurta veya margarin ile pişirilmiş pilav götürmüşsünüz sorun değil. Yeter ki kilonuzu koruyun ve tek bir besin türüne aşırı yüklenmeyin. Kalp hastası birine onu yeme, bunu yeme diyerek stres oluşturmak emin olun adı geçen gıdalardan daha fazla zarar verecektir. Yemek yemek yaşamak için bir mecburiyettir. Ama aynı zamanda bir keyiftir. Kısacası, kalp damar hastası olmak ömür boyu sağlıklı beslenmeye mahkum edilmek anlamına gelmemelidir.

Egzersiz ve kalp

Ben tenis oynuyorum. Açıkçası bunu sağlığım için yaptığımı söyleyemem. Hatta sık sık oramı buramı sakatlayıp duruyorum. Yine de oynuyorum, çünkü oynamayı seviyorum. Oynayınca kendimi zinde ve keyifli hissediyorum. Aslına bakarsanız, sağlık için spor yapmak son derece sinir bozucu bir durumdur. Çünkü zorunluluktur. Oysa keyif için yapılan bir spor, adı üstünde keyiflidir ve fırsat buldukça yapılır. Kapatın gözünüzü ve size en keyif verecek egzersiz türünü bulmaya çalışın. Bulduğunuzda takılın peşine. Sağlık kısmını bilmem ama kendinizi mutlu hissedeceğinize kefilim. Keyif verecek sporu bulmak için gözünüzü her kapattığınızda uykuya dalıyorsanız, sizinle işimiz var demektir.

Cinsel yaşam ve kalp

Çoğu kalp hastası, “Ya kalbime fazla yüklenir ve kalp krizi geçirirsem?” kaygısıyla cinsel yaşamdan uzak durur. Oysa sıradan bir cinsel ilişkinin kalbe getireceği yük, iki kat merdiveni dinlenmeden çıkmak kadardır. Dolayısıyla, iki kat merdiveni dinlenmeden, şikayetsiz çıkabilen hastaların cinsel ilişkide bulunmasına engel bir durum yoktur. Ancak, eşi dışında birisiyle cinsel ilişkiye girenlerin kalbine binen yük daha fazla olacaktır. Araştırmalar bu yükün dört kat merdiveni dinlenmeden çıkmaya eşdeğer olduğunu göstermektedir. Demek ki neymiş; kalp hastaları eşlerini aldatmayı akıllarının ucundan bile geçirmeyecekmiş.

Sadi Güleç: Mühendis olacağım derken üniversite sınavı öncesi son gece karar değiştirerek Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdim. Kardiyoloji ihtisasını takiben 2000 yılında doçent, 2005 yılında profesör oldum. Hep damarlarımız kadar sağlıklı olduğumuzu düşünmüşümdür. Örneğin anne ya da babamız erken yaşlarda kalp krizi geçirmişse kötü genetik miras nedeniyle damarlarımız hayata 1-0 yenik başlar. Biz buna aldırmayıp sigara içersek ikinci golü kendi kalemize atmış oluruz. Kalp kriziyle yapılan maçlarda 2-0 geriden gelip de maçı çevirmek maalesef sık görülen bir durum değildir. Kolesterol, tansiyon, şeker gibi risklere de aldırmazsak hezimet kaçınılmaz olur. Oysa sadece sigara, tansiyon ve kolesterol konusunda doğru adımları atarak kalp krizi riskini %80 oranında azaltabiliriz. Bu yolda yürümeye hazırsanız beklerim.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale