X

Kalp çarpıntısının stres ve kafein tüketiminden bağımsız olası nedenleri

Birine duyduğumuz hisleri veya bir durumun içimizde yarattığı heyecanı “Kalbimi çarptırıyor” diyerek tanımlamak kulağa son derece şirin geliyor. Ama kalp çarpıntısı gerçekten ortaya çıktığında, son derece endişe verici bir deneyim olabilir. Çarpıntı, en kısa tanımıyla, düzensiz ve hızlı kalp atışı hissidir. Sıklıkla göğüste ve boyunda hissedilir; bazen baş dönmesi, göğüs ağrısı, nefes darlığı ile ilişkilendirilebilir. Uzmanlara göre kalp çarpıntısı, insanların bir kardiyoloğu ziyaret etmesinin en yaygın nedenlerinden biridir. Altında yatan sebep ise genellikle iyi huyludur ve semptomlar kısa ömürlüdür. Kalp çarpıntısının nedenleri arasında bazen çok fazla kafein tüketmek, stres, kaygı gibi açık tetikleyiciler vardır. Dolayısıyla bunları değiştirmek, sorunun ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Ama değiştirdiğiniz alışkanlıklara rağmen çarpıntı yaşamaya devam ediyorsanız daha derine inmeniz gerekebilir. Yaşadığınız kalp çarpıntısının altında yatabilecek sinsi nedenlerden bazılarını aşağıda bulabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

1. Susuz kalmak

Dehidrasyon, yani su kaybı, vücudunuzda dolaşan kan miktarının azalmasına neden olur, sonuçta kalbiniz vücudunuza kan pompalamak için daha hızlı atarak boşluğu doldurmak zorunda kalır ve bu süreç potansiyel olarak kalp çarpıntısına yol açar. Dehidrasyon ayrıca, vücuttaki elektrolit dengesini bozarak da çarpıntıya neden olabilir. Özellikle, düşük potasyum veya magnezyum seviyeleri, hızlı kalp atışlarının sorumlusudur.

Susuz kalmanın yol açtığı çarpıntıları en aza indirmek için, her gün yeterince su ve elektrolit açısından zengin yiyecek ve içecekler tükettiğinizden emin olun. (Mayo Clinic’e göreMayo Clinic’ idrarınız açık sarıysa, doğru yoldasınız demektir.) Sıcak hava koşulları, egzersiz ve Crohn hastalığı gibi hidrasyon seviyelerini etkileyebilecek durumları da hesaba katarak sıvı alımınızı gerektiği şekilde düzenleyin.

2. Gıda hassasiyetleri

Gıda hassasiyetleri de vücutta inflamatuar bir yanıtı tetikleyerek kalp çarpıntısına neden olabilir. Bağışıklık sistemi belirli bir yiyeceği tehdit olarak tanımladığında, kan damarlarının gevşemesine ve kalbin daha hızlı, daha güçlü atmasına neden olabilecek histamin ve diğer enflamatuar kimyasalları serbest bırakır. Bazı insanlar için -özellikle kan şekeri düşük olanlar- yüksek karbonhidratlı veya şekerli yiyecekler çarpıntıyı tetikleyebilir. Diğer yaygın tetikleyiciler ise yüksek sodyum ve baharatlı yiyecekleri içerir.

Bir veya iki haftalık bir süre boyunca tükettiğiniz besinlerin ve eşlik eden semptomların günlüğünü tutarak potansiyel suçluları daha iyi tespit edebilirsiniz. Çarpıntı yaşadığınızda bunun nasıl değiştiğini görmek için şüpheli yiyeceği bir süre beslenmenizden çıkarabilir, ardından yeniden bir eleme ve yerleştirme süreci deneyebilirsiniz. Eğer belirli bir gıdayı tekrar yemeye başlandığınızda kalp çarpıntınız geri geliyorsa, onu beslenmenizden çıkarmanız semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.

3. Yeni bir ilaca veya takviyeye başlamak

Beta blokerler, tiroid ilaçları ve inhalatörler gibi ilaçlara başlamak da kalp atış hızınızı yükseltebilir ve çarpıntıyı tetikleyebilir. Hatta uzmanlar, bunun reçetesiz satılan soğuk algınlığı ilaçları için de -özellikle dekonjestan içerenler- geçerli olduğunu söylüyor. Eğer çarpıntılarınız yeni kullanmaya başladığınız bir ilaç veya takviyeden hemen sonra başladıysa, aldığınız şeye olası alternatifler bulmak için belirtileriniz hakkında doktorunuzla veya eczacınızla konuşun.

4. Uykusuzluk

Uyku yoksunluğu, kalbin elektriksel aktivitesini etkileyerek çarpıntılara neden olabilir. Yetersiz uyku kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarında artışa yol açarak kalbin normal ritmini bozabilir ve kalbin daha hızlı veya düzensiz atmasına yol açabilir. Ayrıca kan basıncında değişiklikler yaratarak çarpıntıya daha fazla katkıda bulunabilir.

Uyku yoksunluğunun neden olduğu çarpıntıyı önlemek için uyku alışkanlıklarınızı düzenlemeyi deneyebilirsiniz. Bu, tutarlı bir uyku düzenine bağlı kalmayı, yatmadan önce uyarıcı aktivitelerden kaçınmayı ve yatak odanızın ortamını konforlu hale getirmeyi içerebilir. Uyku alışkanlıklarınızı iyi yönde geliştirmek için şu yazımızı da inceleyebilirsiniz: Kaliteli uyku için biyolojik saatinizi sıfırlayın ve yeniden kurun

Tüm bunları yapmanıza rağmen kalp çarpıntısı yaşamaya devam ediyorsanız; ayrıca gündüz yorgunluğu, sabah baş ağrıları, konsantrasyon güçlüğü ve sinirlilik gibi belirtiler yaşıyorsanız, doktorunuza başvurarak uyku apnesi için test yaptırmayı düşünün. Uyku apnesine bağlı olarak kandaki oksijen seviyeleri azalabilir ve bu da kalp hücrelerinde doğrudan hasara neden olabilir. Sonuçta çarpıntı ve kalp ritmi bozuklukları ortaya çıkabilir.

5. Düşük kan şekeri

Glikoz, vücut hücreleri için birincil enerji kaynağıdır. Kan şekeri seviyeleri düştüğünde, vücut onları yükseltmek için adrenalin salgılar, bu da kalbin daha hızlı ve daha güçlü atmasına neden olarak çarpıntıya yol açabilir. Kan şekerinin düşmesi, gün boyunca düzenli ve eşit bir şekilde yemek yiyerek önlenebilir. Ancak bunu yaparken öğün ve atıştırmalıklarınızın kompleks karbonhidrat, protein ve yağ dengesi içerdiğinden emin olun. Sağlıklı seçeneklerden yardım almak, özellikle insülin veya diğer şeker düşürücü ilaçlar kullanan şeker hastaları için önemli.

6. Hormonal dalgalanmalar

Regl öncesi sendromu (PMS), hamilelik veya menopoz sırasında yaşanan hormonal dalgalanmalar da kalp çarpıntısına neden olabilir. Örneğin, PMS sırasında östrojen ve progesterondaki artış, kalp atış hızı ve kan akışında artışa neden olarak göğüste çarpıntı hissine yol açabilir. Hamilelik çarpıntıları, genellikle hormon seviyesindeki artışların, kan hacmindeki değişikliklerin ve kalbin iş yükündeki artışın bir kombinasyonundan kaynaklanır. Menopoz sırasında ise östrojen seviyeleri düştüğü için kalp çarpıntısı riski artar (Bu hormonun diğer işlevlerinin yanı sıra kolesterolü kontrol altında tutarak kalp sağlığını koruduğu düşünülmektedir).

Eğer hormonla ilişkili bir kalp çarpıntısı yaşadığınızdan şüpheleniyorsanız herhangi bir tedavinin gerekli olup olmadığını belirlemek için mutlaka bir uzmana başvurun.

7. Demir eksikliği

Anemi -vücuttaki kırmızı kan hücresi eksikliği- kanın vücudunuzun organlarına ve dokusuna eskisi kadar oksijen taşıyamayacağı anlamına gelir. Bu durumda, vücut beyne geri sinyaller gönderir, bu da kalbe gerekli kan akışını sağlamak için hızlanmasını söyler. Kalp atışındaki artış, çarpıntı olarak hissedilir. Aneminin diğer semptomları arasında yorgunluk, halsizlik ve nefes darlığı da olabilir.

Anemiye katkıda bulunan çok sayıda koşul olabileceğinden, doğru tedaviyi bulmak için doktorunuzla görüşmeniz ve uygun tetkikleri yaptırmanız gerekir. Özellikle menopoz öncesi kişilerde aneminin yaygın bir nedeni, genellikle takviyelerle halledilebilen demir eksikliğidir. Altta yatan durumu tedavi etmek, aynı zamanda anemiyi de tedavi edecektir.

8. Tiroid düzensizlikleri

Hipertiroidizmin (aşırı aktif tiroid) etkilerinden biri, kalp atışını hızlandırabilmesi ve hatta anormal ritimlere neden olabilmesidir. Diğer semptomlar arasında ani kilo kaybı, depresyon, adet değişiklikleri ve yorgunluk yer alabilir.

Doktorunuzun vereceği anti-tiroid ilaçları, tiroid hormonunun aşırı üretimini engelleyebilir ve semptomları azaltmaya yardımcı olabilir. Bazı hastaların kalp atış hızını azaltmak için beta bloker ilaçlara da ihtiyacı olabilir. Yüksek hormon düzeylerini azaltmak için tek başına ilaçlar yeterli değilse, doktorunuz ameliyat da önerebilir.

9. Daha önce COVID geçirmiş olmak

Florida merkezli kurul onaylı bir kardiyolog ve elektrofizyolog olan Dr. Robert S. Fishel, “COVID enfeksiyonları, kalp kasının iltihaplanması olan miyokardite neden olabilir. Bu da çeşitli kalp ritmi bozukluklarına yol açabilir.” diyor.

Şubat 2022’de Nature Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, COVID ile enfekte olmuş herkes (hafif bir vaka bile), enfeksiyon geçtikten uzun süre sonra kalıcı kalp sorunları yaşama konusunda önemli bir risk altında.

Uzmanlar, çarpıntı ve anormal kalp ritimleri için tedavinin, hastanın spesifik semptomlarına göre uyarlanacağını ve en iyi tedaviyi bulmak için mutlaka bir çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Kalp çarpıntınız için doktora gitmeniz gereken durumlar

  • Yaşadığınız kalp çarpıntısı ara sıra meydana gelen bir çarpıntı değilse, tekrarlayan bir şekilde oluyorsa ve her seferinde birkaç saniyeden fazla sürüyorsa, doktorunuzla temasa geçmelisiniz.
  • Çarpıntılarınız şiddetli baş dönmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve bayılma gibi semptomlarla ilişkiliyse hemen bir doktora görünmelisiniz. Ayrıca ailenizde kalp ritmi bozuklukları öyküsü varsa veya kalp problemi yaşayan bir akrabanız varsa da aynı şey geçerlidir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynaklar: huffpost, healthline, webmd

İlginizi çekebilir: Yemekten Sonra Kalp Çarpıntısının Nedenleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale