“Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın…”
Mevlana Celaleddin Rumi
Bugüne kadar sizlerle iki haftadan uzun bir yolculuk yaptık. Birçok önemli konuyu ve aslında benim de uzun zamandır bir kenara bırakmış olduğum önemli “notları” hep birlikte değerlendirdik. Sizlerden çok ama çok güzel mesajlar aldım. Öncelikle kalpten teşekkürler. Her kelimeyi yazarken sizleri, bu kelimeleri okuyacak o güzel kalpleri inanın hissediyorum. Sanki biri geliyor, sağ omuzumun üzerinden içinden gelenleri kağıda döküveriyor ve ben (nasılsa!) sadece o muhteşem güce klavye ile aracılık ediyorum!
Bakalım bugün yazı dizimizin son yazısındayız. Sonlar genel olarak önemlidir. Aklımızda hep son sözler kalır, son görüşmeler kalır, son dinlediğimiz şarkı kalır, son öptüğümüz kişi kalır, son yediğimiz yemeğin tadı kalır, tatlı bile en sonda gelir değil mi? En güzel olan en sona saklanmıştır. Kim bilir bu belki de yazdığım en güzel yazılarımdan bir tanesi oluverir…
Şimdi tüm bu “konu” bazlı çalışmalarımızdan sonra gerçekten “meditasyon” kısmında ne yapacağız? Eğer kalp çakramızla çalışmak istiyorsak öncelikle bazı önerilerim olacak…
Kendinize zaman verin
Zaman vermek neden gereklidir? Hepimiz aynı hissiyat, farkındalık, yaşamışlık düzeyinde değiliz. Her çalışma muhteşem olacak diye bir şey yok. Zamanla olacak, evet, zamanla daha uzun meditasyon yapabileceksiniz, zamanla daha serin kanlı olabileceksiniz. Ama kendinize öncelikle ve mutlaka “Yapamıyorum” demeden önce zaman verin…
Meditasyon çalışmalarına başlamadan önce “kendinize kendinizle kalabileceğiniz bir zaman yaratmakla” işe başlayın: Sadece beş dakika bile yeterlidir. Tek başınıza kalın. Telefon, Instagram, Facebook, vs. hiçbir etki olmadan. Bir parkta, bir bankta oturun, doğayı izleyin örneğin. Odanızda oturun ve sadece gözlerinizi kapatın. Bu kadar kolay. Günde en azından beş dakika sadece nefesinizi dinleyin. Onlarca saat içerisinden sadece beş dakikalık bir zamana sığar bunların hepsi ve eminim çok daha iyi hissedeceksiniz.
Meditasyon: Kalp çakra
Kalp çakra meditasyonlarına YouTube üzerinden ulaşabilirsiniz. Burada önemli olan öncelikle seveceğiniz bir ses ve konu ile meditasyon anlatımının gerçekleşmesi. Sonrasında meditasyonun uzunluğu. Çalışmalara öncelikle daha kısa seanslar ile başlayın. Tek başınıza olun ve o anda sadece o meditasyona odaklanın. Kalp çok özel bir çakradır, kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz (buna emin olabilirsiniz). Eğer uygulamalarda konsantre olamazsanız kendinizi suçlamayın. Oluşa bırakın; yarın yeniden deneyebilirsiniz. Meditasyon çalışmaları ancak kendiliğinden olduğunda sizi rahatlatıp sakinleştirip dinginleştirebilir.
Bu yazı dizisinde bana eşlik eden, benimle güzel yorumlarını paylaşan sizlere çok çok teşekkür ediyorum. Bana kalbinizi açtınız, beni gününüze dahil ettiniz. Bu yüzden sizlere, akışa ve hayata minnettarım… İyi ki varsınız, iyi ki sizin güzel kalpleriniz var. Yoksa benim bu dünyada, burada, bu hayat zamanında ne işim olurdu değil mi?
Benim sevdiğim ve çokça uyguladığım Türkçe ve İngilizce olarak karışık kalp çakra meditasyon videolarını içeren bazı linkleri önerilerim olarak aşağıda paylaşıyorum. Bir dönem boyunca -her sabah veya her akşam yatarken gibi- aynı meditasyon videosunu uygulamanız, içeriği daha iyi anlamanızı ve uygulamalarınızda daha hızlı ilerlemenizi sağlayabilir. Bu bir öneridir. Hayat boyu sevgi ve aşk nefes almanızın sebebi olsun!
İlginizi çekebilir: Kalp çakra üzerine çalışmalar 10: Hayat görünen ve görünmeyenden ibarettir