X

Kaliteyi servet ödemeden yakalayabildiğiniz nokta: IAMNOTBASIC

Basic t-shirtler, gardrobun zamansız, modası hiç geçmeyen parçaları arasında yer alıyor. Her parça ile rahatça kombinlenmeleri, şıklık ile komforu bir arada sunmaları ve aksesuarlarla kolayca kişiselleştirilmeleri, bu t-shirtleri birçoğumuz için vazgeçilmez kılıyor.

Iamnotbasic, işte tüm bu avantajları bir servet harcatmadan sunabilmek amacıyla yola çıkıyor. Yüksek kaliteli ve iyi kesimli basic t-shirtleri moda severler ile buluşturan bu marka, birbirinden güzel tasarımları ile gardrobumuzun temellerini atıyor.

IAMNOTBASIC hayalimizdeki yumuşak ve iyi kalıplı t-shirtleri giymek ama bunun için bir servet harcamamak fikri üzerinden doğdu.

Biz de, Orkan Orgun ve Meriç Küçük tarafından hayata geçirilen Iamnotbasic markasını yakından tanımak ve başarılarının sırrını öğrenmek amacıyla, onlarla oldukça keyifli bir röportaj gerçekleştirdik:

Iamnotbasic fikri nasıl ortaya çıktı?

IAMNOTBASIC hayalimizdeki yumuşak ve iyi kalıplı t-shirtleri giymek ama bunun için bir servet harcamamak fikri üzerinden doğdu.

• Iamnotbasic Posta’dan kısaca bahsedebilir misiniz? Ne tarz içerikler üretiyorsunuz?

POSTA, IAMNOTBASIC’ in müşterileri ile sohbet edebildiği bir kanal. E-ticaret ile satış yapan bir firma olarak, mağazamızda müşterilerimiz ile birebirde sohbet etme fırsatı yakalayamadığımız için, kendimizi onlara anlatabileceğimiz, vizyonumuzu ve keyif aldıklarımızı paylaşabileceğimiz bir mecra yaratmak istedik. POSTA bizim takip ettiğimiz, sevdiğimiz, zaman geçirdiğimiz, tavrını ve ruhunu sevdiğimiz dostlarımızla samimi sohbetler ettiğimiz vitrinimiz gibi.

• Iamnotbasic olarak hedef kitleniz kimlerdir?

IAMNOTBASIC her yaştan, her stilden, iyi görünmeyi seven, basit bir t-shirtle bile kendini iyi hissedebilen ve bu yüzden kalitenin peşinden giden kadın ve erkekleri hedefler.

• Iamnotbasic’in moda anlayışını nasıl özetlersiniz?

Modern. Yalın. Kaliteli.

• T-shirtlerinizi tasarlarken nelere önem veriyorsunuz?

Öncelikle kalıplarının bizi mutlu etmesi çok önemli. Kendimiz giymeyeceğimiz, kalıplarını çok da sevmediğimiz t-shirtleri koleksiyona eklemiyoruz. Sonraki aşama ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurmak. Bu mevsim ihtiyacınız olabilecek farklı alternatifleri bünyemizde bulundurmak istiyoruz. Sonra doğru kalıbı doğru renkle buluşturmak kalıyor ki burada her zamanın vazgeçilmez renklerinin yanı sıra, günümüz trendlerinden çok sevdiğimiz renkleri de koleksiyona ekliyoruz.

• Iamnotbasic t-shirtlerine en çok yakışan kombinler nelerdir?

Bunu sınırlandırmak istemeyiz. IAMNOTBASIC t-shirtleri jeanle de çok iyi görünür, kumaş pantolon üzerinde de, pullu payetli bir etekle de. Bu tamamen giyenin stiline bağlı. T-shirtlerin de en güzel yanı bu değil midir? Tüm stillerin vazgeçilmezi.

Modern. Yalın. Kaliteli.

• Kumaşlarınız kalitesini neye borçlu? Nasıl kumaşlar tercih ediyorsunuz?

Şu anda kullandığımız 2 tip kumaşımız var. Biri %50Modal %50Pamuk, diğeri ise %100 Pamuk.

Kumaşlarımızı kendimiz üretiyoruz. Dolayısıyla hayal ettiğimiz kumaş kalitesini yakalayabiliyoruz. Henüz çalışmadığımız ama çalışmak istediğimiz birçok farklı kumaş çeşidi var. Gelecek dönemlerde koleksiyonlarımıza eklenecek.

• Iamnotbasic t-shirtlerinden elde edilen gelirin bir kısmını, yardıma muhtaç çocuklara destek olmak amacıyla Koruncuk Vakfı’na bağışlamanız gerçekten çok güzel. Bu serüven nasıl başladı?

Teşekkür ederiz. Kardeş t-shirt projemiz markamızın kuruluş aşamasından bu yana hayatta. Satışa başlamadan önce Koruncuk Vakfı ile projemizi başlatmıştık. Amacımız, bizler için büyük farklar yaratmayan küçük parçaların bile bazen başkaları için ne kadar önemli olabildiğini hissetmek. Ve herkesin bu küçük projeye destek verebilmesine vesile olmak.

• Iamnotbasic t-shirtlerini diğer basic t-shirtlerden ayıran özellikler nelerdir?

Kumaşı, arayıp da bulamadığınız bazı kalıpları ve bu kalite için ödediğiniz uygun fiyatı.

• İleride t-shirt dışında parçalar da tasarlamayı düşünüyor musunuz?

Evet. Aslında amacımız bir gardrobun tüm basic ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek bir markaya dönüşmek.
T-shirtten kazağa, sigara pantolondan kabana. Hiçbir zaman modası geçmeyen, yalın ve kaliteli tasarımlar.

• Iamnotbasic t-shirtlerini mağazalarda görebilecek miyiz?

Yeni sezon için böyle bir düşüncemiz var. Aslında internet üzerinden satış yapan bir marka olarak doğduk ve bu şekilde iş planımızı yürütüyoruz ancak t-shirtlerimizi denemek, kumaş dokusunu görüp almak isteyenler için birkaç noktada t-shirtlerimize yer vermeyi planlıyoruz.

Amacımız, bizler için büyük farklar yaratmayan küçük parçaların bile bazen başkaları için ne kadar önemli olabildiğini hissetmek.

• Basic t-shirtlere kadınların mı yoksa erkeklerin mi ilgisi daha yüksek?

Aynı. Aslında erkekler için basic t-shirt çok daha önemli bir parça çünkü yerine koyabilecekleri çok bir seçenekleri yok. Ama kadınlar için moda birçok farklı alternatif sunuyor. Yine de basic bir t-shirtün yerini hiçbir şey tutmuyor, o yüzden kadınlar da erkekler de iyi bir basic t-shirt bulunca alıyor.

• Kalite ve fiyat arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? 

Ana satış kanalımız internet olduğundan dolayı geleneksel sistemdeki toptancılar, aracılar, dükkan marjları ortadan kalkmış oluyor. Bu sayede AVM’lerde herhangi bir mağazada satılan benzer kalitede tişörtlerin neredeyse yarı fiyatına sunma şansımız oluyor.

• Moda size ne ifade ediyor?

IAMNOTBASIC trendlerden uzakta, kendi stili üzerinden tasarımlar yapan bir moda markası.

Dolayısıyla moda bizim için içinde çalışmaktan büyük keyif aldığımız kocaman bir sektör. Moda sektörünün besin zincirinin en alt ve en geniş tabakasındaki mecburi ihtiyaçlar bölümündeyiz. Bekleriz.

• T-shirtlerinizde renk çeşitliliğini artırmayı düşünüyor musunuz?

Tek bir modelden çokça renk alternatifi yapmak yerine, renk seçeneklerini modeller ile birleştirmeyi seviyoruz. Böylece kalabalık ve karışık bir koleksiyon görünümünden uzaklaşıyoruz, hem de müşterilerimizin seçim yaparken zorlanmamasını hedefliyoruz. Elbette her bir model için farklı 3-4 renk alternatifi sağlamak güzel olur, umuyoruz ki gelecekte renk çeşitliliğimiz de model çeşitliliğimiz gibi artacak.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale