Çok hızlı bir şekilde akan hayatın içinde bazı sektörlerin yavaşlığa dönmesine son günlerde sık sık rastlıyoruz. Bu yavaşlık anlayışı, temelde çevreyi korumaya, sürdürülebilir bir tavır benimsemeye ve insan sağlığına zarar vermemeye odaklanıyor. Bu anlayışı benimseyen önemli sektörlerden birisi de güzellik sektörü. Bu yazımızda, yavaş güzellik kavramını ele alarak güzellik sektörünün nasıl bir değişiklikle karşımıza çıktığına odaklanıyoruz.
Yavaş güzellik nedir?
Daha önce, hem doğa dostu hem de insan sağlığına faydalı yavaş moda anlayışından bahsetmiştik. Bu anlayış, doğaya ve bedene zarar verebilen materyallerin kullanıldığı hızlı modayla zıtlaşıyor. Yavaş moda, geri dönüşümü ve diğer sürdürülebilirlik tekniklerini baz alarak hem çevreye hem de insan sağlığına zarar vermeyecek parçalar üretiyor. Bu parçalar, ömür boyu giyilebilecek bir özellik sergileyerek birkaç defa giyilip çöpe giden kıyafetlere karşı çıkıyor.
Yavaş güzellik anlayışı, yavaş modaya benzer bir şekilde çevreyi korurken güzellik sektörünü canlandırmaya odaklanıyor. Bu anlayışla yavaş bir şekilde yol alınıyor fakat kaliteli güzellikle karşılaşılıyor. Bu nedenle, bu anlayışın çok hızlı sonuçlar elde etmek isteyen güzellik sektörü tutkunlarına hitap etmediğini belirtmek istiyoruz.
Yavaş güzelliğin sınırları içerisinde zararlı kimyasallar içeren kozmetik ürünleri barınamıyor. Bu anlayış, boya, koruyucu, alkol veya yapay koku içermeyen ürünleri kucaklayarak sağlıklı bakım rutinlerinin oluşturulmasını sağlıyor. Bu ürünler sayesinde çıkartılan atık sayısı azaltıldığı için doğa dostu bir tutum da takınılmış oluyor.
Alışılagelmiş güzellik sektörü, bizlere hızlı çözümler sunuyor olsa da bu çözümlerin çoğu belirli yan etkilere yol açabiliyor. Yavaş güzellik ise doğal kaynaklara odaklandığı için herhangi bir olumsuz durumla karşılaşma ihtimali düşüşe geçiyor. Kısacası, bu anlayış hızlı güzellik akımının yol açabileceği negatifliklere karşı çıkıyor. Hızlı güzellikten dolayı ortaya çıkan negatifliklere baş kaldırma sürecinde gereksiz ürünlerin kullanımının önüne geçiliyor. Yavaş güzelliğin benimsendiği bu süreç, cildi yormadan güzelleştirecek ürünlerin kullanımını içeriyor.
Yavaş güzelliğin temel prensipleri
Yavaş güzellik, aynı anda hem çevreye hem de insana odaklandığı için bu iki ögeyi birleştiren prensiplerden oluşuyor. Şimdi, neden bu anlayışı benimsemeniz gerektiğini anlamanız için bu anlayışın temel prensiplerini açıklamak istiyoruz.
1. Doğa dostu bir tutum
Yukarıda da vurguladığımız gibi, yavaş güzelliğe dahil olan ürünler çevreye zarar vermeyen materyallerden üretiliyor. Hem ambalajlama hem de içerik açısından temiz olan bu ürünler, doğayı korurken cilt güzelliğinin önünü açıyor. Yavaş güzellikle cilt bakım ve makyaj rutinlerini şekillendiren insanlar, bu ürünleri kullanarak doğayı koruyorlar. Hızlı çözümler yerine yavaşlığı tercih eden insanlar, gelecek nesillere yaşanılabilir bir gezegen bırakmaya çalışıyorlar. Ayrıca, yavaş güzellik sayesinde bizler de doğanın canlı renklerine daha çok şahit olabiliyoruz. Eğer gezegenimizi gözünüze hoş gelecek ve torunlarınıza fayda sağlayabilecek bir konuma getirmek istiyorsanız sürdürülebilirliği benimseyen yavaş güzellikle buluşabilirsiniz.
2. Bilinçli tüketim
Gün içinde çok fazla miktarda su, elektrik ve para israf ediliyor. Bu israf durumu bir de kozmetik ürünlerinin israfıyla birleşince içinden çıkılamaz bir zorluğa sürükleniyoruz. Yavaş güzellik ise insanları daha az ve bilinçli bir şekilde tüketmeye yönelttiği için israfın önüne geçilebiliyor. Bu anlayış, bir sürü kozmetik ürününün kullanılmasını engelleyerek birkaç tane ürünle uygun bakım rutinlerinin oluşturulmasını sağlıyor. Tüketim alışkanlıklarını pozitif değişikliğe sürükleyen bu anlayış, nemlendiricilerden gece kremlerine kadar birbirinden farklı ürünlerin arasında kaybolan insanların işini kolaylaştırıyor.
Eğer siz de bilinçli bir tüketici olmak istiyorsanız kozmetik ürünlerinizi tuttuğunuz dolabın içini incelemelisiniz. Yapacağınız inceleme esnasında kullanmadığınız ürünleri bir kenara ayırmalısınız. Bu noktada, alıp da varlığını unuttuğunuz pek çok ürünle karşılaşma ihtimalinizin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Daha sonra, kullanmadığınız ürünleri bağışlayarak onlarla vedalaşabilirsiniz. Bu vedalaşmadan sonra da yavaş güzelliği benimseyen markaların ürünlerini keşfetmeye başlayabilirsiniz.
3. Sağlıklı yaşlılık süreci
Günlük hayatın hızlı yapısından uzaklaştıran yavaş güzellik, stresi azaltma konusunda etkili oluyor. Bu özelliği sayesinde bu anlayışın farkındalık yarattığını vurgulayabiliriz. Farkındalık oluşumuyla hem bedeni hem de zihni rahatlatan bu anlayış, aynı zamanda sağlıklı bir yaşlanma sürecinin de öncüsü; bu anlayışı benimseyen insanlar, reklamı yapılan her ürünü denemiyorlar ve ciltlerini kimyasalsız ve besleyici ürünlerle buluşturuyorlar. Bu hareketle birlikte, kaliteli bir içeriğe sahip ürünlerin yaşlanmayı güzelleştiren etkisi açığa çıkıyor.
İlginizi çekebilir: Cildinize ışıltı katacak 18 ev yapımı cilt bakım maskesi