X

Kalbi çok kez kırılmış olanlara: Aşkta ikinci bahar mümkün mü?

Yine oldukça zorlu bir başlık oldu benim için, nereden buluyorsun bu konuları diyeceksiniz… Cevabım çok samimi, sizlerle açıkça paylaşacağım; sadece bir an benden başka bir kişinin daha bu soruyu düşünmüş veya kalbinden bir an olsun geçirmiş olması olasılığı…

Bu olasılık o kadar güçlü bir neden oluşturuyor ki düşüncenin de ötesinde bir kişinin o muhteşem hayatı belki bu yazıyı okuduktan sonra değişecektir… Belki sizlerle birlikte o kişiyi bambaşka diyarlara belki “ikinci baharına” götüreceğizdir… Belki o bir kişi şu an tam karar vermek üzeredir bir “ikinci bahar” teklifine hayır deyiverecektir ama son bir kez daha düşünmek istemiştir ve bu başlık sadece onun için buraya yazılmaktadır…

Önce kalbimizin kırılmışlıklarıyla yüzleşelim yani zor bölümü en baştan sizlerle göğüsleyelim istiyorum. Evet kaçmaktayızdır. Örneğin; egomuzu tavan yaptıran “aldatılmış olmak” durumundan. Başkasına göre “tercih edilmemiş” olmak, “beğenilmemek” veya yeterince “değerli bulunmamış” olmak… Egomuzu da yanımıza alalım, bakın bizlere neler söylüyor; Pınar sen aldatıldın, evet aynen böyle oldu, başka birine tercih edildin, senin tüm fedakarlıkların, sevgin, aşkın o çok değer verdiğin olağanüstü aşkın bu kadarmış, gördün mü elinde ne kaldı, bir hiç, işte sen bu kadar sevilmeye değmiyorsun, o sevdiğin kişi sana neler yaşattı, gördün mü sen değer verilmeyi hak etmiyorsun… İşte benim egom, bakın ne güzel tanıştınız. Kendini tanıtma gereği duymadan bir paragrafı yazdırıverdi bile… İnanın 9-10 paragraf daha yazdırabilir. Pınar neyi hak etmez, neye değiştirilir, ne kadar değersizdir gibi…

Şimdi gelin Pınar’a hep birlikte destek olalım, yani destek olalım derken konuya biraz daha rasyonel ve tarafsız yaklaşalım. Bir insanın değeri, başkasının ona karşı eylemi ile yani hareketleri ile ölçülebilir mi, yani herhangi bir kişinin sizi başkasına göre tercih etmiş olması ve evet aldatmış olması sizin değerinizi düşürebilir mi, sizi siz olmaktan çıkartabilir mi, oluşunuzdaki güzelliği yok edebilir mi veya sizin hayata bakışınızı, ilişkilere olan inancınızı ve o gerçek aşkın ilahi olana bu derece yakın olan bir noktanın güzelliğine tüm kalbinizle inanmaktan sizi vazgeçirebilir mi?

İşte hayatımızda özellikle aşk üzerine yaşadığımız o çokça kalp kırıklıkları aslında bizlerin egolarımızı bir kenara bırakarak sadece basit rasyonel sorular ile bakmamıza dayanan tanımlardan oluşmaktadır aslında. Nasıl diyeceksiniz Pınar böyle burada bir cümle ile yazıldığı kadar basit olmuyor hayatımıza uygulamak, ben bir kez kırıldığımda bir kez daha güvenemiyorum, artık bir kez daha yeni bir ilişkiye hazır olamıyorum ve evet karşıma çıkanlara hep kötü davranıyorum çünkü bana da zamanında kötü davranılmıştı… Son cümlede kabaran o yoğun egomuzun etkisi altında nasıl kocaman okyanuslarda savrulduğumuza şahit oluyoruz aslında. Bugün sadece bugündedir, dünü değiştiremeyeceğimiz ve dün aldığımız yaraların bugün belki karşımıza çıkan muhteşem bir kişinin hayatımıza girebilmesine bile izin vermemekteyizdir…

Peki şimdi hayal edelim, tam önümüzde bir çizgi çizeceğiz ve sizlerle birlikte birazdan bu çizgiyi geçeceğiz, ve ilerisi yemyeşil muhteşem bir manzara bizim için, hava apaçık, bahar kokuları bizi davet ediyor. Şimdi gözlerinizi kapatın ve gerçekten o çizgiyi benimle birlikte geçin…

Bugün aşkta her ne olduysa yaşandıysa sadece içinizden muhteşem dersler aldığınıza hangi zamanda hangi mekanda ve kim ile yaşandıysa sizin muhteşem yaşam yolunuzun yine muhteşem bir parçası olduğu için bir “teşekkür” ile tüm bu oluşları çizginin ardında bırakın… Evet aşkta her zaman ikinci bahar mümkündür fakat bunu önce kalbinizle o bahara hazır olduğunuzda hissedebileceksiniz… Siz ikinci baharlarınızda çok daha olgun, çok daha kendinize güvenli ve hayata tüm tecrübeleriniz ile çok daha bilge bakabilirsiniz. Unutmayın ki tüm tecrübeleriniz ve hayatınızda tezahür edenler sizin yansımalarınızdır ve hayatta aldığınız dersler ilerledikçe, siz kendinizi büyüttükçe karşınıza sizin olgunluğunuzu daha da derinleştirecek ikinci baharlar çıkacaktır…

Bir cümle ile anlatıldığı gibi olmuyor diyeceksiniz, soruyoruz diyeceksiniz. Sevgili Pınar sen ne yaptın burada bize önerdiğin o “ikinci baharı” kabul ettin mi bulabildin mi o çizgileri aşıp da geçebildin mi? O ikinci baharım için üç yıllık bir süre gerekmişti. Örneğin; hayatımın daha önce o çizgiyi geçmeye cesaret edemediğim için bugün asla geri getiremeyeceğim üç güzel yılı… Her zaman muhteşemliği ile hayatta dünya üzerinde gerçek sevginin ve bir insanın kalbine sığmayacak kadar çok sevginin var olduğuna beni inandıran bugün sadece hayatımdan çıkanlarla yaşadığım kalp kırıklıklarının ne için tezahür ediyor olduğunu en derinden bana kanıtlayan ve bugün her nerede her nasıl ve her kiminle olursa olsun her daim çok sevgide kalacağım muhteşem bir ikinci bahar… Bugün hayata dair derin minnet duygumun, aşkın saf halinin dünyada var olduğuna dair inancımın ve “tertemiz” bir sayfa açmaya beni yeniden “cesaret” ettiren, bana beni anlatan ve bana beni yeniden sevdiren muhteşem bir ikinci bahar…

Hayat geçmişin kalp kırıklıklarıyla bugünün o güzelim baharlarını, bambaşka kokularını, yeni tecrübelerini bizlere sunabileceği muhteşem gelişim fırsatlarını ve en önemlisi güzel kalbimizin layık olduğu o güzel aşk olasılığını “kaybedemeyeceğimiz” kadar kısa ve değerlidir.

Eğer bugün bu yazıma eşlik eden ve sebebi olan o kişi sizseniz, her ne yaşamış olursanız olun o çizgiyi benimle birlikte geçtiniz bile… Bugün bu saniye sizin güzelim ikinci baharınızın başladığı andır, siz buna değersiniz, çünkü siz ve hayatta sadece oluşunuz bile bahar kadar güzel ve olağanüstüdür…

İkinci baharınızın ilk hediyesi kalbimden bu yazıyı okuyan siz sevgili “o kişi” olmuşlara, sevgili Sezen Aksu’nun çok sevdiğim eseri, beni kadersel muhteşem tesadüfleriyle hayrete düşüren bir yolculuk esnasında bulmuş olan filarmoni orkestrası ile buluştuğu bu muhteşem versiyonu ile İkinci Bahar…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale