X

Kaktüs meyvesinin faydaları nelerdir?

Kaktüs meyvesi veya diğer adlarıyla Hint inciri, frank inciri veya dikenli incir, tatlı ve lezzetli bir meyvedir ve sağlığa da faydaları vardır. Uzun senelerdir Meksika mutfağında kullanılır ancak ülkemizde de güney beldelerinde yetişmektedir. Meyvenin büyük kısmı tüketilebilir durumdadır ve bu meyve reçellerde, kokteyllerde ve pek çok başka yerde kullanılabilmektedir. Mutfaktaki kullanımlarına ek olarak zengin bir besin profili vardır ve sağlığa iyi gelebilir, belli hastalıklara karşı koruyabilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Besin değerleri

Kaktüs meyvesinin besin profili türüne göre biraz değişim gösterebilir. İyi bir lif kaynağıdır ve pek çok mineral ile vitamine sahiptir.

150 gram kadar kaktüs meyvesinin içeriğinde şunlar bulunur:

  • Kalori: 61 kcal
  • Protein: 1 gram
  • Yağ: 1 gram
  • Karbonhidratlar: 14 gram
  • Lif: 5 gram
  • Magnezyum: Günlük önerilen miktarın %30’u
  • C vitamini: Günlük önerilen miktarın %23’ü
  • Potasyum: Günlük önerilen miktarın %7’si
  • Kalsiyum: Günlük önerilen miktarın %6’sı

Kaktüs meyvesi iyi bir lif kaynağıdır ve 150 gram kadarı günlük ihtiyacın %19’unu karşılar. İçinde hem çözünür hem de çözünmez lifler vardır ve bunların ikisi de sağlıklı bir sindirim için önemlidir.

Kaktüs meyvesindeki magnezyum, potasyum ve kalsiyum sağlıklı bir tansiyon için önemlidir, C vitamini ise bağışıklık sistemi sağlığında rol oynar.

Kaktüs meyvesi aynı zamanda pek çok bitkisel bileşene de sahiptir ve bunlar arasında antioksidan olarak görev yapan fenolik asitler, flavonoidler ve pigmentler vardır.

Antioksidanlar serbest radikal adı verilen ve hastalıklara sebep olabilen reaktif moleküllerin yarattığı oksidatif hasara engel olurlar.

Sağlığa faydaları

Kaktüs meyvesinin sağlığa faydalarının büyük kısmı lif ve antioksidan içeriğinden kaynaklanıyor. İnsanlar üzerindeki çalışmalar kısıtlı sayıda ancak ön sonuçlara göre umut vadediyor.

Kilo verme

Kaktüs meyvesindeki lifler besinlerdeki yağlara bağlanarak kilo vermeye yardımcı olabilirler. Bu şekilde onların dışkıyla atılmasını sağlayarak enerji emilimini azaltabilirler.

20 sağlıklı yetişkinle yapılan bir çalışmada, yetişkinlere yemeklerden sonra günde 3 defa 500 mg’lık kaktüs lifi içeren 2 tablet verilmiş. Bunun sonucunda dışkıdan yağ atımında ciddi bir artış olmuş.

Çalışmanın yazarları kaktüs liflerinin yemeklerdeki yağların emilimini azaltarak kilo verme konusunda rol oynayabileceğini yazmışlar. Ancak bireylerdeki kilo kaybını ölçmemişler.

Başka çalışmalarda ise kaktüs lifi tabletlerinin dışkıda yağı arttırdığı ve kilo verme sağladığı görülmüş. 12 haftalık bir çalışmada kaktüs liflerinin plaseboya göre daha fazla kilo vermeyi sağladığı ortaya çıkmış.

Bu çalışmaların sonuçları ilginç olsa da, bunların doğrudan meyve ile değil, kaktüs lifi tabletleri ile yapıldığını unutmamak lazım.

Bir kaktüs meyvesinde 3 gramdan fazla lif vardır ve kalorisi görece düşüktür ve bu nedenle kilo verme konusunda benzer faydalar elde edebilirsiniz. Ancak kilo yönetimi konusundaki bu etkisi için daha fazla araştırma gerekiyor.

Cilt ve saç

Kaktüs meyvesi genellikle cilt ve saça parlaklık verdiği için övülür. Hatta bazı türleri saç bakım ürünlerinin içerisine de katılır.

C vitamini ve betalain pigmentleri gibi bazı bileşenlerinin anti-inflamatuar ve antioksidan etkileri vardır. Ayrıca özellikle çekirdekleri ve kabuğunda çoklu doymamış yağ asitleri vardır ve bunlar cilt ve saç sağlığında rol oynarlar.

18 sağlıklı yetişkin ile yapılan küçük bir çalışmada 250 gram kadar kaktüs meyvesini 2 hafta boyunca günde 2 defa tüketmenin C vitamini takviyesi almak kadar güçlü olduğu ve kandaki C ile E vitaminini arttırdığı belirtiliyor.

Kaktüs meyvesinin antioksidan etkisi cilt ve saç sağlığını iyileştirebilir çünkü bu bölgelere gelen oksidatif stres kaynaklı yaşlanmaya, inflamasyona ve diğer kaynaklara engel olur.

Yine de onun cilt ve saç sağlığı üzerindeki doğrudan etkilerine dair yeterince çalışma yok. Özellikle içindeki antioksidanların saç ve cilt sağlığına doğrudan katkı sağladığına dair pek kanıt bulunmuyor. Ancak onun saça olmasa da cilde sürülmesinin etkileri üzerine çalışmalar var.

Test tüpleri ve fareler ile yapılan bir çalışmada kaktüs meyvesi çekirdeklerinden elde edilen yağın cilt enfeksiyonları üzerinde mikrop karşıtı etkilerinin olduğu ve yaraların iyileşmesine yardımcı olduğu görülüyor.

Ancak yağını cilde sürmekle doğrudan tüketmenin aynı etkileri yaratıp yaratmadığına dair net veriler yok.

Diyabet

Kaktüs meyvesinin bir diğer muhtemel faydası ise diyabet komplikasyonları ve kan şekeri yönetimi üzerine.

İçindeki pektin adı verilen çözünür lifin kan şekerini düşüren özellikleri olabilir ve kandaki yağ düzeyleri üzerinde de faydalı etkileri bulunabilir.

Bazı ön çalışmalarda insanlarda kaktüs meyvesi tüketiminin açlık kan şekerini ve tokluk kan şekerini hem sağlıklı bireylerde hem de tip-2 diyabet hastalarında düşürebildiği görülmüş.

Ancak bu bulgular karışık durumdalar ve etkilerinin hem tüketim şeklinde hem de kullanılan türüne göre değişim gösterebildiği belirtiliyor.

İnsanlarla yapılan 20 deneye dair bir değerlendirmede kaktüsün kendisinin tüketiminin kan şekeri ve insülin düzeyleri üzerinde ciddi azalma sağladığı görülüyor. Ancak etki meyvede görünmüyor.

Fakat kalp sağlığı söz konusu olduğunda meyvesi daha faydalı olabilir. Tip-2 diyabeti olan pek çok insanda kötü kolesterol ve trigliserit düzeyleri de yüksektir ve bunlar kalp hastalıkları riskini arttırırlar.

Kaktüs meyvesi tüketmek toplam ve kötü kolesterol düzeyleri üzerinde ciddi bir azalma sağlayabilir. 11 çalışmaya dair bir değerlendirmede bu etkinin hem sağlıklı bireylerde hem de tip-2 diyabeti olanlarda belli olduğu görülüyor.

Fakat kaktüsün yaprak kısımlarını tüketmenin kandaki yağ düzeyleri üzerinde bu etkiyi yaratmadığı görülüyor.

Kaktüs meyvesinin ne şekilde bu konulara destek olduğunun incelenmesi için daha fazla araştırma gerekiyor.

Karaciğer sağlığı

Kaktüs meyvesi tarihsel olarak karaciğer tedavilerinde kullanılmıştır ve bazı modern çalışmalar da bunu destekliyorlar.

İçeriğindeki antioksidanların karaciğeri oksidatif stres ve inflamasyondan koruyabileceği düşünülüyor.

Obezitesi olan farelerle yapılan bir çalışmada kaktüs meyvesi tüketmenin alkol kaynaklı olmayan karaciğer yağlanmasına karşı koruma sağlayabildiği görülüyor.

Farelerle yapılan başka bir çalışmada ise meyvenin suyunun kronik alkol tüketiminden kaynaklanan karaciğer hastalıklara karşı önleyici olduğu görülüyor. Çünkü antioksidan etki göstermiş ve alkol kaynaklı oksidatif hasarı önleyebilmiş.

Kaktüs meyvesi alkol tüketen insanlarda da benzer bir etki gösterebilir. 55 sağlıklı yetişkin ile yapılan bir çalışmada alkol almadan önce kaktüs bitkisi ekstresi almanın sabahtan kalmalığa iyi geldiği ve kandaki inflamasyon işaretlerini azaltma konusunda plasebodan daha iyi olduğu görülmüş.

Ancak onun karaciğer sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Olumsuz yanları

Doğru şekilde hazırlanan kaktüs meyvesinin tüketimi güvenlidir ancak bazı olumsuz yanları da vardır.

Onu çok fazla tüketirseniz aşırı lif tüketimi belirtileri görülür. Yani ishal, hazımsızlık, şişkinlik ve bulantı.

Buna ek olarak kaktüs meyvesinin çekirdeklerinin nadiren bağırsak tıkanmalarına sebep olabildiği görülmüştür. Aşırı tüketim durumunda bunlar sindirilemez bir engel oluşturabilirler. Yaygın tüketilen miktarlarda tüketmenin genelde güvenli görüldüğünü belirtelim.

Ancak takviyeleri ve ekstreleri üzerinde yeterince araştırma yok. Hamile ve emziren kadınların doktorları ile konuşmaları uygun olacaktır. Ayrıca dışındaki dikenlerden iyi ayrılmalı, yoksa cildinize batabilir veya tüketebilirsiniz.

Kaktüs meyvesi Opuntia ficus-indica kaktüs bitkisinin üzerinde yetişir. Lifler ve antioksidan bileşenler bakımından zengindir. Bunun sonucunda kilo vermeye, kan şekeri yönetimine, karaciğer sağlığına ve daha fazlasına iyi gelebilir. Ancak insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Ananas suyunun faydaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale