X

Kahvaltı yapmamak için söylenen bahanelerden kurtulup güne sağlıklı başlayın

Bu yazımda, kahvaltı konusunda artık “bahaneleri bir kenara bırakıp kahvaltı alışkanlığını nasıl oluşturabiliriz?” ona bakalım… Her sabah düzenli kahvaltı yapmıyorsak, 2018 yılında nihayet kahvaltı alışkanlığı oluşturabilelim. Danışanlarım ve çevremdekiler bilir ki, sağlıklı beslenmede en önemli 2 olmazsa olmaz vardır:

  1. Su
  2. Uyandıktan en geç 1 saat içinde, az da olsa bir şeyler atıştırmak için minik bir kahvaltı
Bahaneleri bir kenara bırakıp kahvaltı alışkanlığını nasıl oluşturabiliriz?

2018’den her birimiz fazlasıyla umutluyuz. Çok mutlu olmak istiyoruz, çok da sağlıklı yaşamak istiyoruz. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam beklentisini destekleyen en önemli beslenme düzeni ise kahvaltıdır. Araştırmalar gösteriyor ki, düzenli kahvaltı yapan bireyler daha sağlıklı, zinde ve formda oluyorlar. Size önerim, kahvaltıyı gerçekten alışkanlık haline getirmeniz ve üzerinizde etkisini görmek adına 21 gün kahvaltıyı atlamamaya gayret etmeniz!

Kahvaltı yapmamak için en sık söylenen bahaneler ve bu bahaneleri ortadan kaldırmanın yolu

“Kahvaltı yapmıyorum çünkü zaten öğleden akşam yatana kadar yemediğim şey kalmıyor. Zaten sabah saatlerini daha rahat aç geçirebiliyorum, belki kahvaltı yapmazsam kilo bile verebilirim”

Düzenli kahvaltı yapmayan bireylerin yaşadığı aşırı açlığın ve doymamanın sebebi kendilerini uzun süre aç bırakmalarıdır. Vücudunuza en hareketli olduğu sabah saatleri ve gün içinde, aç kalarak kıtlık psikolojisinde hiç enerji harcatmazsınız. Akşam en hareketsiz saatlerinizde ise, yediklerinizi daha fazla depo ederek, daha fazla kilo ve vücut yağlanması sağlarsınız. Sonuç olarak kahvaltı yapmamanın size hiçbir faydası olmaz.

Kahvaltı yapmıyorum çünkü her gün aynı kahvaltıyı yapmayı sevmiyorum, zaten hiç acıkmıyorum”

Her gün zengin bir kahvaltı yapmak zorunda değilsiniz. Aynı kahvaltıyı da yapmanıza gerek yok. Ben kahvaltıda değişiklikler yapmanın metabolizma açısından faydası olduğunu da düşünüyorum. Kahvaltı yapmak için sabah çok aç olmanıza da gerek yok. Ayrıca eğer düzenli kahvaltı yapmayan, çoğu zaman sabah saatlerini aç geçiren bir insansanız günün geri kalan saatlerinde daha fazla yiyeceğiniz için sabah aç uyanmanız pek kolay olmayacaktır. Kahvaltı yapmamak kilo ve uyku problemlerine de sebep oluyor. Kahvaltı seçenekleri size özeldir. Her sabah o sabah ne yemek istediğinize göre kahvaltınıza karar verebilirsiniz. Aç hissetmezseniz, 1 bardak süt ve 2 ceviz, bazen sadece 1 yumurta, bazen de sadece 1 meyve kahvaltınız olabilir. Sadece bu kadarcık minik bir kahvaltı atıştırmalığıyla bile güne başladığınızda gece atıştırmalarınızın nasıl azaldığını göreceksiniz. Ayrıca porsiyon kontrolünüz de kolaylaşacaktır. Hatta çok erken kalkan danışanlarıma sabah küçük porsiyonlarda bu tür bir şeyler atıştırıp sonrasında fırsat bulduklarında kahvaltı yapmalarını öneriyorum. Zamanla kahvaltı daha da öne geçiyor.

Klasik Türk kahvaltımız temel olarak peynir, zeytin, yumurta, söğüş ve ekmekten oluşuyor. Aslında çok rahat çeşitlendirilebiliyor. Bazen omlet, bazen menemen, bazen poşe yumurta şeklinde yumurtanızı tüketebilirsiniz, isterseniz de yumurtasız sadece peynirli bir kahvaltı yapabilirsiniz. Ayrıca sabahları aç uyanan birisiyseniz efsane doyurucu da oluyor.

Daha hızlısından ara ara kahvaltılık müsliler, yulaf lapaları tüketmek de mümkün.

Kahvaltı yapmıyorum çünkü kahvaltı hazırlayacak vakit bulamıyorum”

Kahvaltı yapmak için illaki çok uzun bir zamana ihtiyacınız yok. Uykunuzdan feragat etmeden kahvaltı yapmak istiyorsanız akşamdan hazırlık yapmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Peynirli bir sandviç ya da bir kapta söğüş sebzeler üstüne peynir, zeytin hazırlayabilir sabah sadece alıp çıkabilirsiniz. İşe giderken yolda ya da işte nerede vakit bulursanız tüketebilirsiniz. Bu sadece maksimum 10 dakikanızı alacaktır.

Daha hızlısından ara ara kahvaltılık müsliler tüketmek de mümkün. Artık günümüzde çok fazla sağlıklı seçenekleri mevcut, özellikle süt ve yoğurtla da tüketilebildiğinden sağlıklı doyurucu kahvaltı alternatifi olmaktadır. Sadece yulafla süt, yoğurt da tüketilebilir veya siz de benim gibi kendi granolanızı yapabilirsiniz. Diğer bir seçenek ise yol üstünde size istediğiniz gibi sağlıklı bir sandviç hazırlayacak büfe ve kafeler bulmanız olabilir. Hatta artık simitçiler bile küçük kapta domates, peynir ve zeytin veriyorlar. Siz yeter ki kahvaltı yapmak isteyin…

Hem klasik Türk kahvaltısı hem de kahvaltılık müsliler posa bakımından zengin bir öğün oluşturuyor. Posa bakımından zengin öğünler gün boyu tok tutar, porsiyon kontrolünü kolaylaştırır ve kan şekerini daha uzun dengede tutar. Ayrıca ara ara kabızlık sorunu yaşayanların bu iki kahvaltı alternatifini dönüşümlü şekilde yapması fayda sağlayacaktır.

Kahvaltı yapmıyorum çünkü kahvaltı yapınca daha çok acıkıyorum”

Aslı ise şöyle… Siz sabah saatlerinde aç kalmaya, öğleden sonra da sürekli atıştırmaya alıştıysanız kahvaltıya bunun sadece olumlu bir katkısı olabilir. Yani kahvaltı yapınca acıkmak yerine gün içinde düzenli öğünlerinizi yaptığınızda kaçamak yapma ihtiyacınız azalır. Kahvaltı yapmazsanız da aç kaldığınızdan atıştırma sıklığınız artar. Yerli yerinde acıkmak iyidir, metabolizmanızın çalıştığını gösterir, çok fazla yemenize rağmen doymayıp atıştırmaya başladığınızdaki açlığınızı sorgulayın, işte o bir şeylerin yolunda olmadığını gösterir. 

Kahvaltı acıktırıyorsa diğer bir ihtimal ise yediklerinizdir. Belki fazla miktarda yiyor, özellikle bal, reçel ya da hamur işi grubuna yükleniyor olabilirsiniz. Her sabah bu şekilde yapılan bir kahvaltı kilo alımınıza destek olacaktır. Bunları azaltıp kontrol etmeye çalışın…

Kahvaltınızı geceden alıp sabah çıkarken iş yerinize götürebilirsiniz.

Kahvaltı yapmıyorum çünkü çok fazla seyahat ediyorum, zaman kargaşası kahvaltı etmemi engelliyor”

Böyle zor durumlarda ön hazırlık aşaması sizin olmazsa olmazınız olmalıdır. En kötü ihtimal tahıllı meyveli barlar ile 1 bardak sütlü bir kahve de güzel bir öğün olabilir. Arada yine vaktiniz olursa küçük bir kahvaltı da ekleyebilirsiniz. Bu durumlar için lütfen yulaf ve yulaflı ürünleri bir kez daha farklı farklı deneyip şans vermeye çalışın. Evet, geleneksel kahvaltımız daha sağlıklı, daha besleyici fakat o kahvaltıyı yapamıyoruz diye aç kalmak kaderiniz olmamalıdır. Yulaflı kahvaltılar sağlıklı çeşitleriyle günümüzde gayet güzel bir kahvaltı alternatifi olabilmektedir.

Haydi önümüzdeki 21 gün içinde kahvaltılarınızı benimle paylaşın, yanlışlar ve doğruları değerlendirerek doğruyu öğrenelim. Instagram’da #buketbakkahvaltım etiketiyle paylaşımlarınızı bekliyorum.

 

İlginizi çekebilir: Gününüz nasıl başlarsa öyle geçer: Sağlıklı kahvaltı tarifleri

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale