Kafamızı telefondan kaldırıp sorma zamanı: Sosyal medya araç mı, amaç mı?
Şöyle bir durumla sıkça karşılaşmaya başladım son zamanlarda: Instagramı çok ciddiye almak.
Etrafımdaki arkadaşlarımdan duyuyorum: Instagram’daki hayatları çok ciddiye alanlar; kendi hayatlarını “orada gördükleri” hayatlarla kıyaslayıp mutsuz olanlar, paylaşılan tatil fotoğraflarıyla kendileri gidemedikleri için eksik hissedenler, orada pompalanan fiziksel normlara uymadıkları için estetik yaptırmayı düşünenler ve daha neler neler!
Hey 1 dakika! Lütfen bir durun! Amaç ile aracı karıştırmak bu hayatta yapabileceğimiz ve bize zarar verebilecek en büyük durumlardan bir tanesi!
İlk önce Instagram’ın amacının ne olduğunu ve size ne için hizmet ettiğini anlamak gerekiyor. Nasıl kullanıyorsunuz ve işinize yarıyor mu istediğiniz konularda? O kadar sanal dünyaya kaptırmış durumda ki günümüz insanı, her şeyin başladığı noktayı unuttuk bile. Sosyal medya bize hizmet edecek araç olmaktan çıktı, amaca dönüştü. Şimdi orada güzel olmak, orada bilgili olmak, orada gezmek kabul görmeye başladı. Ve maalesef bu durumda egoyu daha coşturup yüksek sesle: “Sen eksiksin! Sen başarısızsın! Sen güzel bile değilsin! Bak insanlar neler yapıyor? Nerelere gidiyor? Sen mutsuz, küçük dünyanda ağlamaya devam et” diye bağırınmasına yol açtı. Eğer ki merkezimizde bir insan değilsek maalesef çok yazık oluyor. Egonun kendisini var etmek için verdiği çabaya oyuncak oluyoruz ve kıyas yoluyla bizi parmağında oynatmaya başlıyor.
Her şeyden önce sosyal medyayı ne için kullandığınızı ve amacınıza hizmet edip etmediğini sorgulamanızı öneririm. Instagram sizin için ne için var?
İlgi alanınızda bilgiler edinmek mi? Yeni yerler keşfetmek mi? Kafa dağıtıp eğlenmek mi? İnsanlara ulaşmak mı? İrdeleyin amacınızı ve nasıl bir noktaya doğru ilerlediğinizi zaten o an göreceksiniz. Diyebilirsiniz ki bana şu an: “Instagramın amacını da mı didikleyelim, bakıp gidiyoruz işte.” Bakıp gidebilenlerin tabii ki buralara girmesine gerek yok ama gözlemlerimden dolayı maalesef söylüyorum ki birçok insan bakıp gidemiyor. Birçok insan orada gülemiyor, eğlenemiyor. Aksine birçok insanın mutsuzluk kaynağı olmaya başladı. Bu sebeple evet irdeleyin. İrdeleyin ki yolunuzu, yönünüzü unutmayın. İrdeleyin ki siz sosyal medyaya değil, sosyal medya size hizmet etsin.
Orada oluşturulan birçok kimlik insanların olduklarından ziyade olmak istedikleri karakterler; lütfen bunu unutmayın. İnsanlar kendi derinlerine dalacaklarına Instagram’ın yüzeysel kıyılarında sürükleniyorlar maalesef. Hepimiz çok değerliyiz. Siz çok değerlisiniz. Kendinize zarar veriyorsa bir şey, neden devam edesiniz ki? Kapatın mesela Instagram’ı. Ara verin, nefes alın. Kendinizi, gerçek sizi hatırlayın. Gerçek sizle zaman geçirin. Zaman yok dediğiniz birçok şeye aslında ne kadar da çok zamanınız olduğunu fark edeceksiniz. Özgürleşeceksiniz. Garanti veriyorum çünkü biliyorum. Sıkılıp ben de ara ara böyle dönemler veriyorum kendime. Bazen de geliyor günde 88 hikaye paylaşıyorum. Paylaşıyorum ama ne için paylaştığımı hiç unutmuyorum. Eğleniyorum, ihtiyaçlarımı karşılıyorum, kimsenin ne diyeceğini ve ne düşüneceğini umursamıyorum. Sadece kendime yaşıyorum! Sadece kendisine yaşayan kaç kişiyiz?
Bu basit görünen konunun nerelere gittiğini bu aralar yine gözlemleyince minik bir hatırlatma yapmak istedim. Bu arada amaç/araç konusunu hayatınızın her alanınızda düşünüp irdeleyebilirsiniz. Mesela bedenimiz amaç mı, yoksa araç mı? Ne dersiniz?
Çok sevgiyle…
İlginizi çekebilir: Koşma, dur, sor: Ben kimim, neredeyim, ne istiyorum?