X

Kadınların yönettiği ilham veren teknoloji şirketleri

Teknoloji sektörü, erkek egemen sektörlerin en başında geliyor. Her ne kadar teknoloji dünyasını erkek liderlerin yönettiği düşünülse de kadınlar da kararlı bir şekilde bu sektörde kendi başarı hikayelerini yazıyorlar. Bu hikayeler sayesinde profesyonel hayattaki liderlik kavramı şekilleniyor ve teknoloji sektöründeki değişimin öncüleri olan kadın girişimcilerle tanışıyoruz. Bu yazımızda, teknoloji sektöründe cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçen kadın yöneticilerin liderliğindeki beş şirketi derinlemesine inceliyoruz.

Airwallex

Görsel: airwallex

2015’te kurulan Airwallex, farklı ülkelerdeki insanlara para gönderme sürecini kolaylaştırıyor. Şu anda Airwallex’in başkanı olan Lucy Liu, bu şirketi kurarken henüz 25 yaşındaydı. Liu’nun liderliği, genç kadınların da teknoloji sektöründe yer alabileceğini ve iş dünyasında zirveye ulaşabileceğini somutlaştıran en güzel örneklerden birisi.

Global bir finans platformu geliştiren Airwallex, ödemelerden harcama yöntemlerine kadar pek çok finansal işlem için güvenilir çözümler üretiyor. Bu şirket, uluslararası ödemelerdeki ve finansal operasyonlardaki sorunların farkına vararak bu problemleri çözmeye odaklanıyor. Dünya çapında yüz binden fazla şirket, küresel finans işlemleri için Airwallex’e güveniyor. Şirketin müşteri tabanını, küçük, orta ve büyük çaplı şirketler/girişimler oluşturuyor. Şirketin yazılımından ve API’sinden yararlanan bu müşterilerin arasında Alpaca, Brex, Rippling, Navan, SHEIN ve Qantas gibi önemli işletmeler bulunuyor. Airwallex uzun banka kuyruklarını ve karmaşık evrak işlerini ortadan kaldırdığı için bu işletmeler tarafından tercih ediliyor. Ayrıca, şirket uluslararası döviz piyasalarından çıkan gereksiz ücretleri elimine ederek işletmelerin kar marjlarını artırmasına yardımcı oluyor. Bunlarla birlikte, Airwallex’in ödüllü bir servis ekibine sahip olduğunu ve müşterilere düzenli olarak destek sunduğunu da belirtmek istiyoruz. Şirket, yurt içi ve yurt dışı fatura iş akışlarını otomatikleştirmek isteyenlerden uluslararası işlemleri hızlandırmak isteyenlere kadar pek çok insana hitap ediyor.

Seri E finansmanda bulunan Airwallex, toplamda 12 yatırım turu düzenledi. Şirket, 2022’de düzenlediği son yatırım turunda 100 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 902 milyon dolara ulaştırdı. Airwallex, geleneksel bankacılığı hızı, basitliği ve tasarrufu benimseyerek iyileştiriyor.

Goodr

2017 kuruluşlu Goodr, sürdürülebilir bir şekilde gıda atıklarının yönetimine odaklanıyor. Jasmine Crowe Houston, açlığın bir kıtlık sorunu değil de lojistik bir problem olduğunu vurgulayarak bu şirketi kurdu. Şirket, teknoloji dünyasını lojistik sistemlerine entegre ederek gıda atığı miktarını azaltmayı hedefliyor.

Goodr, gıda atıklarına ve küresel çaptaki açlığa dayanan çözümler geliştiriyor. Şirket, ihtiyaç fazlası gıdaları toplayarak ihtiyaç sahiplerine bağışlıyor. Bu bağış sürecinde fazla gıdalarını şirkete ileten işletmeler vergi indirimi alıyor. Goodr aynı zamanda organik atık taşıyıcılarla iş birliği yaparak gıda sektöründe yer alan ama tüketilemeyen ürünlerin geri dönüşümünü de üstleniyor. Bunlarla birlikte, şirket çeşitli spor takımlarıyla, vakıflarla, işletmelerle ve hükumetlerle çalışarak yerel topluluklara kaliteli gıda temin etmek için çabalıyor. Bu çaba, şirketin pop-up marketleri, öğrenci çerez paketleri ve yemek teslimatı hizmetlerini içeriyor. Goodr’ın sürdürülebilirliğe verdiği değer sayesinde hem işletmelerin karbon ayak izi azaltılmış oluyor hem muhtaçlara ulaşılıyor hem de kritik sosyal adımlar atılıyor.

Seri A finansmanda bulunan Goodr, 2022’de düzenlediği yatırım turunda 7.9 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 12.3 milyon dolara ulaştırdı. Şirket, ihtiyaç sahiplerine 30 milyondan fazla yemek dağıtarak ve kilolarca besini çöplüklerden uzaklaştırarak teknolojiyle gıda sektörünün etkili birleşimini gözler önüne seriyor.

Planet FWD

Görsel: bizjournals

2019’da Julia Collins tarafından kurulan Planet FWD, iklim krizine odaklanan bir şirket olarak karşımıza çıkıyor. Collins, pizza yapım sürecini robotlarla otomatikleştiren Zume isimli girişimden ayrıldıktan sonra Planet FWD’nin temellerini attı. Collins’in kurmuş olduğu bu iki girişim, kadınların teknoloji sektörünün her alanında yer alabilecek kadar yetenekli ve hırslı olduğunu gösteriyor.

Kış aylarında yaz mevsimine ait günler yaşamamız ya da yaz aylarında fazlasıyla soğuk havalarla karşılaşmamız sonucunda küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin varlığını net bir şekilde fark ediyoruz. Planet FWD, bu iki global probleme odaklanarak karbon ayak izi hesabına yoğunlaşıyor. İklim uzmanlarından oluşan bu şirket, karbon ayak izini hızlıca hesaplayan bir yazılım geliştiriyor. Bu yazılım sayesinde işletmelerin karbon ayak izlerinin altında yatan etkenler keşfedilebiliyor. Örneğin, işletmelerin kullandığı malzemelere, tedarikçilere ve çiftlik düzeyindeki emisyonlara kadar pek çok konuda Planet FWD’nin hizmetiyle bilgi sahibi olunuyor. Şirketin ‘Kurumsal Envanter’ çözümüyle işletmeler kapsam 1, kapsam 2 ve kapsam 3 emisyonlarını hesaplayabiliyorlar. Şirketin bir diğer hizmeti olan ‘Yaşam Döngüsü Analizi’ ise kullanılan ürünlerin karbon ayak izini ne kadar yükselttiğini sergiliyor. Ayrıca, ‘Kapsam 3 Dekarbonizasyon’ çözümü de kritik verilere bağlı kalarak tedarik zinciri emisyonlarını azaltmayı hedefliyor.

Seri A finansmandaki Planet FWD, 2022’de düzenlediği yatırım turunda 10 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 15.2 milyon dolara ulaştırdı. Şirketin kurucusu Collins, anne olduktan sonra tüketim konusunda daha bilinçli bir bakış açısı geliştirdiğini vurgulayarak Planet FWD’nin sürdürülebilirlik anlayışını ön plana çıkartıyor.

TAZI AI

Görsel: innogate

Zehra Çataltepe, 2017’de kısaltması ML olan makine öğrenimini herkesin kolayca kullanabileceği bir teknolojiye dönüştürme misyonuyla TAZI AI’yi kurdu. Bu şirket, yapay zekaya ve bir makine öğrenimi biçimi olan GenAI’ye odaklanıyor.

2019’da Gartner tarafından yapay zeka teknolojileri alanında harika satıcı olarak seçilen TAZI AI, yapay zekayla stratejik iş kararları arasında bir köprü inşa ediyor. Şirket, finans, perakende satış ve elektronik ticaret endüstrilerinde yer alan işletmelere hizmet veriyor. Çeşitli işletmeler, talep tahmini, müşteri tutma ve dolandırıcılık tespiti gibi önemli konular için TAZI AI’nin çözümlerinden yararlanıyor. Bu işletmelerin arasında Kahve Dünyası, İş Yatırım, Türkiye Sigorta, PepsiCo, Arzum, Acıbadem ve Opet gibi popüler kuruluşlar yer alıyor. Modern işletmelerin dinamik ihtiyaçlarına uyarlanabilir bir platform geliştiren TAZI AI, insan ve makine zekasının uyum içinde çalışmasına ön ayak oluyor; şirketin geliştirdiği platform, veri bilimi eğitimi olmayan çalışanlar tarafından rahatlıkla kullanılabiliyor. Ayrıca, işletmeler bu platform sayesinde çeşitli verilerle, modellerle ve sonuçlarla ilgili açıklamalara ulaşıyorlar. Bu bilgiler aracılığıyla çalışanlar veriyapay zekayla stratejik iş kararları arasında bir köprü inşa ediyor. Şirket, finans, perakende satış ve elektronik ticaret endüstrilerinde yer alan işletmelere hizmet veriyor. Çeşitli işletmeler, talep tahmini, müşteri tutma ve dolandırıcılık tespiti gibi önemli konular için TAZI AI’nin çözümlerinden yararlanıyor. Bu işletmelerin arasında Kahve Dünyası, İş Yatırım, Türkiye Sigorta, PepsiCo, Arzum, Acıbadem ve Opet gibi popüler kuruluşlar yer alıyor. Modern işletmelerin dinamik ihtiyaçlarına uyarlanabilir bir platform geliştiren TAZI AI, insan ve makine zekasının uyum içinde çalışmasına ön ayak oluyor;lerini veya modellerini etkili bir şekilde güncelleyerek hedef kitlelerine ulaşabiliyorlar. Bunlarla birlikte, TAZI AI yapay zeka tahminlerinin yatırım getirisini baz alarak işletmelerin maliyetlerini azaltıyor.

TAZI AI, 2022’de düzenlediği yatırım turunda 4.6 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 6.1 milyon dolara ulaştırdı. Şirket, değişen iş koşullarına ayak uydurarak çalışanların makine öğrenimi çözümleri oluşturmasına ve izlemesine olanak tanıyor.

Mentorloop

Lucy Llyod ve Heidi Holmes isimli iki başarılı kadın girişimci tarafından 2016’da kurulan Mentorloop, etkili mentorluğun yararlarını savunuyor. Bu şirket, teknoloji dünyasıyla mentorluğun en iyi uygulamalarını birleştiriyor.

Hümanizmi hem iş dünyasına hem de insan ilişkilerine entegre etmeyi amaçlayan Mentorloop, bulut tabanlı bir mentorluk platformu geliştiriyor. Bu platform, kuruluşların hem birebir hem de grup mentorluk programlarını her ölçekte yürütmelerine yardımcı oluyor. Platformun algoritması, her danışanın kendisine uygun bir mentorla adil bir şekilde eşleşmesi için ayrıntılı bir analiz süreci yürütüyor. Ayrıca, bu platformdan yararlanan işletmeler mentorluk programları ilerledikçe programları optimize eden araçları kullanabiliyorlar. Mentorloop, geliştirdiği platformla çalışanların katılımı ve gelişimi üzerinde yoğunlaşıyor. Bu odak, şirketlerin çeşitli gelişim fırsatlarıyla ekip üyelerini desteklemesine ve çalışanların becerilerini iyileştirmesine olanak tanıyor. Dior, Hilton, Rabobank, Just Eat ve Woolworths gibi büyük kuruluşlar Mentorloop’un hizmetleri sayesinde mentorluk anlayışlarını ve çabalarını geliştiriyorlar.

Mentorloop, 2017’de düzenlediği yatırım turunda 725 bin dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 1 milyon dolara ulaştırdı. Şirket, çalışanlarının performanslarını artırmak isteyen kuruluşlara etkili mentorluk eşleştirmesi sunarak uzman danışmanlığının önemini vurguluyor.

Kaynak: Girls in Tech, CareerFoundry, Crunchbase

İlginizi çekebilir: VR sağlık pazarında öne çıkan şirketler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.

“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz

İlgili Makale