Kadınların istenmeyen tüylerle mücadelesi nereden geliyor?
Günümüzde birçok kadının ortak sorunlarından biri; istenmeyen tüylerle mücadele. Birçok kadın vücudundaki istenmeyen tüylerle ağda, jilet veya başka yöntemlerle kurtulmaya çalışıyor. Bunun sıklığı her kadın için farklı olsa da mücadelenin özü aynı. Peki neden kadınlar bazı tüylerini “istenmeyen tüy” olarak görüyor? Neden kadınlar vücutlarının bazı bölgelerindeki bu tüylerden kurtulmaya çalışıyor?
Kültürel ve sosyal konuların hepsinde olduğu gibi, aslında bunun da geçmişten gelen bazı nedenleri var. Bir fikrin sosyal norma dönüşmesi, kendiliğinden gerçekleşmiyor.
Koltukaltı
Amerikalı kadınlar 1915-1920 öncesinde koltukaltı tüylerini almıyordu. Aslında, bu döneme kadar kadınlar koltukaltlarını açıkta bırakan kıyafetler bile giymiyorlardı. Öyle ki koltukaltı kelimesini kullanmak bile skandala neden olabilecek kadar tuhaf karşılanıyordu. Ancak o dönemde modada önemli bir değişiklik yaşandı ve kolsuz elbiseler moda olmaya başladı. Dönemin en ünlü moda dergilerinden Harper’s Bazaar kolsuz elbiseleri övüyor, özellikle dans ederken bu elbiseleri giymenin çok moda olduğunu söylüyordu. Bu dönemde moda dergilerinde öncelikle koltukaltı tüylerinden kurtulmuş kadınlar görünmeye başladı. Artık 1920’lere gelindiğinde ise koltukaltı tüylerini bırakma çok geride kalmıştı.
Bacak kılları
1920’lerde birçok kadın koltukaltı tüylerini alıyordu ancak bacak tüylerini alan yoktu. En azından bacak tüylerini almalarını gerektirecek bir durum da oluşmamıştı. Ta ki 1930’lara kadar… 1930’larda etek boyları yukarı çıkmaya başladı. 1940’larda ise artık mini etekler moda olmuştu ve artık bacaklardaki tüyler de istenmeyen tüy olarak görülüyordu.
20’nci yüzyılın ilk başlarında kadınlar vücutlarındaki tüyleri almıyordu. Ancak ufak bir pazarlama hamlesi ve kendi bedeninden utanma darbesi her şeyi değiştirdi. Medya ve pazarlama uzmanları, kadınları vücutlarının bazı bölgelerindeki tüylerden utandıracak reklamlar hazırladı ve kadınların dünyasında çok önemli bir değişim gerçekleşmiş oldu. Oysa bir erkeğin koltukaltında kıllarının olması ne kadar doğalsa, bir kadın için de bu son derece doğal. Ancak kadınlar vücutlarının bazı bölgelerindeki tüyler yüzünden utanmak veya kendini rahatsız hissetmek zorunda kalıyor. Hepimiz biliyoruz ki bu durum medyanın ve pazarlama dünyasının kadınların kendi bedenleriyle ilgili düşüncelerine yönelik ilk müdahalesi değil.
Artık birçoğumuz kadın bedenini tüysüz görmek istiyoruz ve bunun aksiyle karşılaştığımızda dehşete kapılıyoruz. Oysa insan denilen varlık, gerçek olmayan birçok şeye karşı korku, dehşet duyguları besleyebiliyor, bu da onlardan biri. Gerçek olan tek şey, kadınların da vücutlarında tüylerin çıktığı. Söz konusu güzellik olduğunda kadınların endişelenmesi gereken pek çok şey var; istenmeyen tüyler de bunlardan sadece biri.
Kaynaklar:
Educate Inspire Change
WomenYouShouldKnow