X

Kadınların fısıldadıkları, erkeklerin sordukları

Hectorist olarak kadınların bana fısıldadıkları hikayeleri, kurgulayıp yazmaya başlamadan önce, genelde cinsellik konusunda kadınların sırdaşı, erkeklerin bilirkişisiydim. İşin ilginci, çapkınlık veya yatak maceralarımızı ballandıra balandıra anlatmaya bayılan biz erkekler; kafamıza takılan şeyleri, sorunlarını sorma konusunda bir o kadar çekingen oluyoruz. Bu nedenle bir uzmana gitmek yerine, görece bilgili ve cinsellik konularını araştırmaya meraklı biri olarak gördükleri bana soruyorlardı.

Genelde samimi olmamıza rağmen genelde kendi sorunlarını “bir arkadaşımın sorunu” diye anlatmaya başlardı çoğu arkadaşım. Bende bu soruları ve sorunları bitmeyen “bir arkadaşımıza” direkt sormam gereken şeyler olduğumu söyleyince, genelde konunun kendileri ile ilgili olduğunu kabul ederlerdi. Haydar Dümen’in köşesini 2-3 kez okumuş birinin tahmin edeceği üzere en sık gelen sorular erken boşalma, penis boyu ve daha iyi sevişmek için ne yapabileceği konusundaydı.

İşin ilginci, çapkınlık veya yatak maceralarımızı ballandıra balandıra anlatmaya bayılan biz erkekler; kafamıza takılan şeyleri, sorunlarını sorma konusunda bir o kadar çekingen oluyoruz.

Bu arada “di”li geçmiş zaman kullanmamın nedeni bu durumun çok eskilerde kalması değil yakın zamanda yurt dışında çalışmaya ve yaşamaya başlamış olmam. Henüz bana soru soracak kadar samimi bir arkadaşım yok burada.

İlk ve en kritik sorudan başlayacak olursam, Türk erkeğinin en büyük cinsel sorunu ‘erken boşalma’ diye bilirim. Sanırım tam erken boşalma konusunda bir noktaya gelindiğinde ise sertleşme sorunları başlıyor. Bu konuyu ve gereksiz yere alınan ilaç ve benzeri gıda takviyelerini bir sonraki yazıya bırakarak erken boşalma, ön sevişme ilişkisiyle devam edeceğim yazıma. Ama önce biraz rakam ve bilimsel veri paylaşmak istiyorum, dilimizdeki sevişme kelimesinin güzelliğine vurgu yaparak.

Cised’in araştırmasına göre, Türkiye’de genç erkeklerin üçte birinde, orta yaşlı erkeklerin %1o’un da yaşadığı bir sorun erken boşalma. Üstelik neredeyse Avrupa’nın  8-10 katı daha fazla görülen bir sorun. Sanıldığının aksine eğitim seviyesi yüksek kişilerde, özellikle beyaz yakalılarda daha sık görülen bir sorun. Bu konuyu fark etme, önemseme ve geç de olsa doktora başvurma oranın eğitim seviyesi yükselince artmış olabileceği çekincemi bir tarafa koyarak konun bilimsel tarafı ve çözümleri için Cised’in linkini paylaşalım.Cised’in araştırmasına göre, Türkiye’de genç erkeklerin üçte birinde, orta yaşlı erkeklerin %1o’un da yaşadığı bir sorun erken boşalma. Üstelik neredeyse Avrupa’nın   

Bence erken boşalma ile ön sevişmenin daha doğrusu ön sevişememenin ciddi bir ilişkisi var. Çoğumuzun karşı cinsle yaşadığı ilk ciddi tecrübe ilerleyen yaşlarda oluyor. Her ne kadar mangalda kül bırakmasak da gerek kadınların gerekse kendi vücudumuzun erojen yani zevk veren bölgelerini bilmiyoruz. En bildiğini sandığımız göğüsleri bile uyarmaktan anladığımız sadece emmek olabiliyor.

En bildiğini sandığımız göğüsleri bile uyarmaktan anladığımız sadece emmek olabiliyor.

Erkekler olarak en büyük yanılgımız, penisin bizim cinsel hazzımızdaki ağırlığının benzerinin kadınlar için vajinada ve penetrasyonda olduğunu sanmak. Oysa kadınlar vücutlarının farklı noktalarında uyarılma ve haz alma konusuna biz erkeklerden çok daha geniş seçeneklere sahip ve şanslı. Penisin kadındaki karşılığının vajina değil, klitoris olduğunu çoğumuz bilmiyoruz. Penisten çok daha küçük olmasına rağmen penisten beş-altı kat sinir ucuna sahip klitoris başlı başına bir yazı konusu.

Klitorisinin önemini bilsek de çoğu zaman ilişkinin hangi noktasında, ne yapacağımızı bilmiyoruz. İlişkininin en ateşli yerinde bir kadının çok hoşuna gidebilecek klitorise hızlı dokunuşları daha başta yaparsanız sonuç pek parlak olmayabiliyor.

Kadınlardan tekrar erkeklere gelirsek, başta dediğim gibi cinsel ilişkiyi sadece birleşmeyle (penetrasyona) eşleştirince, erkek olarak acele acele kadının içine girmeye odaklanıyoruz. Acele ise erken boşalmaya yol açıyor. Oysa ön sevişme ile başlandığında, dokunmak ve dokunulmak hem haz verecek hem de heyecanı düşürecek bir etkiye sahip. Uyarıları kanıksayarak bize başka noktalardan gelen hazları fark etmememizi sağlayacak. Hatta bu noktada biraz oral seksin zararı değil faydası olabilir. Yani hemcinslerim ön sevişmedir, bizleri güzel günlere taşıyacak. Bir keresinde sevgilim ile en az yarım saat sevişmeden (kastım ön sevişme), penatrasyona geçmemeye denemeye karar verdik. Yirmili dakikaların ortalarına doğru dayanamasak da ikimizin de en çok zevk aldığı ilişkilerden birkaçı bu denemelerde oldu.

Fazla “öğreten adam” olmadan bana bir arkadaşımın sorusu ve anlattıkları ile devam edeyim. Bir arkadaşım bana boşalmamak için ne düşündüğümü sordu? Önce soruyu anlamadım. Kendisi boşalmamak için kafadan sayıları çarpıyormuş. “İşe yarıyor mu?” diye sordum. “Yarıyor ama bu sefer de esas eğlenceyi kaçıyorum, üstelik sevgilim de aklın nerede diye soruyor”.

Oysa ön sevişme ile başlandığında, dokunmak ve dokunulmak hem haz verecek hem de heyecanı düşürecek bir etkiye sahip.

Daha sonra bu soruyu birkaç arkadaşıma sordum. Erken boşalmamak için lisedeki sevmediği öğretmenini düşünen mi istersiniz, telefon numarasını tersten hatırlamaya çalışan mı istersiniz… Düşünsenize en çok istediğiniz şeyi yaparken bilerek kafanıza başka bir şey takıyorsunuz. Orgazm taklidinden beter bir durum.

Erken boşalma endişesinden nasıl kurtulunur? 

Erken boşalma endişesinden kurtulmak için en iyi yol, birleşmeye geçmeden uzun bir ön sevişme olsa da, bazen arzular kolay dizginlenemiyor, bazen de koşullar elvermeyebiliyor. Böyle durumlarda nefes kontrolü yani derin nefesler alıp, biraz tutup vermek genelde işe yarıyor. Bir başka işe yarayan şey de kadının üstte olduğu pozisyonlar. Ayakta pozisyonlar gibi zor şeylere “bunu evde denemeyin” kontenjanından değinmiyorum. Ama sağlam karın kasların hem boşalmayı geciktirmede, hem de erkek olarak alınan zevki artırmada etkisi yadsınamaz.

Çoğumuzun hoşuna gitmese de prezervatif de boşalmaya yaklaştığımız anlarda, dışarıya boşalmamız gereken durumlarda  “boşalacağım, çıkmam lazım” stresini yok ettiği için işe yarayan bir yardımcı. Üstelik sizin orgazma yaklaştığınızı görüp, orgazma yaklaşan partnerinizin de orgazm olmasını sağlayacak kritik son girişler ile aynı anlarda orgazm yaşanmasını sağlayabilir.

Beni en çok rahatlatan şey ise, boşalırsam nasıl sevişmeye, partnerimi tatmin etmeye devam edeceğimi zamanla keşfetmem oldu. Bu hem mental olarak tedirginliği azalttığı için ilişki süremi uzattı, hem de gerek kendim gerekse partnerimin uyarıldığı noktalar ile ilgili keşifler yapmamı sağladı. Vücutların temasta olmasına devam ederek,  parmaklarımız ve dudak-dil kombinasyonları ile yapılabileceğimiz çok şey var. Erkek vücudunda hassas noktalar az çok belli olsa da kadın vücudu dudak üstü, omuz gibi her an şaşırtıcı sürprizler yapabilecek bilinmezlere sahip.

Kadınların bana fısıldadığı  hikayelerin her birinde alıntı yapılan, bahsedilen bir şarkı, şiir veya film veya benim yazdığım dizeler vardır… Bu yazıda da geleneği bozmayayım. Bir şarkıdan alıntı yaparak yazımı bitiriyorum. Teoman’ın “Renkli Rüyalar Oteli” şarkısında dediği gibi önce “Öyle yerlerime dokun, dokunmadığı kimsenin” sonra  da “bulut olup iç içe bardaktan boşalsak ya”

Bir şarkı kesmez” diyenlere ise “Kahve çekirdekleri gibi kor alevde kavrulduğumuz gibi kısık ateşte demlenmeyi de biliriz” dizelerini ekliyorum. Yazmamı istediğiniz konuları lüften paylaşın. Bir sonraki yazı da görüşmek üzere.

 

İlginizi çekebilir: Vajinanın gizemli G noktası: Şehir efsanesi mi gerçek mi?

 

 

Yazdığım hikayelerden oluşan Kadınların Fısıldadığı Hikayeler kitap olarak yayınlandı. Satın almak için tıklayın: Kadınların Fısıldadığı Hikayeler

Hectorist: Adını İlyada destanındaki Truvalı Hector’dan alan Hectorist, psikolog olacakken finans sektöründe kariyer ve master yapan bir beyaz yakalı. İstanbul’da yaşasa da, daha önceleri hayatının birkaç yılında yurt dışında çalışan ve 2018 başında tekrar yurt dışında çalışmaya başlayan otuzlu yaşların sonunda bir erkek. Meraklı ve araştırmayı seven biri… Cinselliği ise doğal ve öğrenilip, geliştirilebilecek bir alan olarak görüyor. David Deida başta olmak üzere farklı kaynaklardan öğrendiklerini güncel tutmaya çalışıyor. İyi bir cinsel yaşamın, mutlu bir yaşamın ana unsurlarından biri olduğuna inanıyor. Kendi adıyla yayınlanan hikayeler yanında, Hectorist adıyla sosyal medyada farklı kaynaklarda yayınlanan ve yakında kitaplaşacak “Kadınların Bana Fısıldadığı Erotik Hikayeler”in yazarı. Kendi ifadeleri ile “Kendimi bildim bileli, samimi kadın arkadaşlarım, erkek arkadaşlarımdan fazla oldu, çoğu benle en mahrem sırlarını paylaştılar. Hikaye ve şiirimsi şeyler yazarken, neden bana anlatılan erotizmde içeren sırları kurgulayıp anonim olarak yazmayayım dedim ve 12 burçtan kadınların bana fısıldadığı hikâyeler ortaya çıktı. Erotizm ile romantizmi birleştirmek için her hikâyenin içine müzik, sinema ve edebiyattan bir şeyler katmaya çalıştım”

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale