X

Kadınların dokuduğu bağlar: Dayanışmanın ve yaratıcılığın örgüsü

Pandemi dönemi, hayatımızı birçok açıdan etkiledi ve birçok yeniliği de beraberinde getirdi. Bu zorlu zamanlarda, üç farklı kadın olarak “Yaşayan Kadınlar” adını verdiğimiz bir okuma kulübü kurarak, bir araya gelmenin ve dayanışmanın gücünü keşfetmek istedik. Kadın yazarların eserlerini merkeze alan bu kulüp, sadece edebiyatla değil, aynı zamanda yaratıcılıkla da iç içe geçmiş unutulmaz anıların kaynağı oldu 3 yıldır.

Amacımız; kadınların kendilerine özgü bir alan oluşturmasını ve birbirlerine destek olmalarını sağlamaktı nitekim öyle de oldu. Kadın yazarların eserlerini okumak, paylaşmak ve bu eserler üzerine tartışmak, hem edebi bir zenginlik hem de kadın dayanışmasının güçlenmesi için güzel bir adım oldu. Ara ara yazar buluşmaları ve farklı Sanat Terapisi gibi etkinlikler de düzenleyerek sadece kitaplar üzerinden de ilerlememiş olduk.

“Yaşayan Kadınlar” okuma kulübünün temelinde yatan değerlerden biri, kadınların birbirleriyle olan bağlarıydı. Pandeminin getirdiği izolasyon ve belirsizlik dönemlerinde, kadınlar edebiyat ve sanat aracılığıyla bir araya gelerek güçlü ve anlamlı bağlar oluşturdular. Ancak bu bağlar sadece sözcüklerle değil, aynı zamanda yaratıcı etkinliklerle de derinleşti.

Bir süredir yüz yüze atölye yapmak istiyorduk ve buna Damla Sandal’ın güzel Kolaj Nakış Atölyeleri bizi daha da itmiş bulundu, katılımcıların el becerilerini ve yaratıcılıklarını bir araya getirerek bir fotoğrafı adeta sanat eseri gibi hayat veriyor olmaları tam da bizim aradığımız bir şeydi. Damla Sandal’ın önderliğinde, fotoğrafların üzerine işlenen nakışlar, sadece görsel bir güzellik sunmakla kalmadı, aynı zamanda kadınların ifade özgürlüğünü, yaratıcılığını ve gücünü sembolize etti.

Damla Sandal neredeyse ilk günlerimizden beri bizimleydi, bu atölye bu bağların fiziksel bir ifadesiydi. Etkinlikte seçtiğimiz fotoğrafların Adalar bölgesinde çekilen fotoğraflar olması da ayrı bir güzellik kattı.

Nakışlar, adanın güzelliklerini ve kadınların birlikte paylaştığı anıları sembolize ediyordu. İşlenen her dikiş, kadınların birbirleriyle paylaştıkları deneyimlerin ve desteklerin bir yansımasıydı.

Bu özel etkinlik, sadece sanatsal bir deneyim sunmanın ötesinde, kadın girişimcilerin işlettiği mekanda gerçekleştirilmesiyle de anlam kazandı. Büyükada’nın mistik atmosferi, kadınların bir araya gelerek kendi alanlarını yaratmalarına ve iç dünyalarını da bir fotoğraf nakşederek iç dökümü yapmalarına çok olanak sağladı.

Bu etkinlik, “Kurtlarla Koşan Kadınlar” kitabındaki güçlü karakterlerin ve ilişkilerin yansıması gibi görünüyordu. Her bir dikiş, bir kadının diğerine uzattığı bir el gibiydi, güçlerini bir araya getirerek dokundukları her şeyi daha anlamlı hale getiriyordu.

Sonuç olarak, “Yaşayan Kadınlar” okuma kulübü ve Kolaj Nakış Atölyesi, kadınların bir araya gelerek örülen bağların ve dayanışmanın muhteşem örnekleriydi. Hem edebiyatın hem de sanatın gücüyle beslenen bu etkinlikler, kadınların kendi hikayelerini anlamalarına ve birbirlerine destek olmalarına yardımcı oldu.

Atölyenin çok sevilmesi sebebiyle çok mutlu bir şekilde devamının geleceğini söyleyebilirim. Eğer sonraki atölyelerimize katılmak isterseniz bizi; @yasayankadinlaryk ve @damlasaandal Instagram hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Kurtlarla Koşan Kadınlar” kitabından bir alıntı ile bitirmek istiyorum;

“Vahşi Kadın’ı yeniden çağırmak istiyorsanız, tutsak olmayı reddedin. İçgüdüleriniz dengeye ayarlanmış olsun beğendiğiniz yere atlayın, dilediğinizce havlayın, var olanı alın, etrafınızdaki her şeyi keşfedin, bırakın gözleriniz duygularınızı göstersin, her şeye bakan, görebileceklerinizi görsün. Kırmızı ayakkabılarla dans edin, fakat bunların, ellerinizle yaptığınız ayakkabılar olduğundan emin olun. Yaşam dolu bir kadın olacağınıza söz verebilirim.”

İlginizi çekebilir: Derinlikleri ile ezoterizm

Aylin Aslan Gök: Merhaba sevgili okuyucu ben Aylin. Bir yolcuyum. Bence bir insanın kendisini en iyi tasviri budur diye düşünüyorum. Kendimi bildim bileli “kimim ben?” sorusunun peşine takılmış ve bu yüzden spiritüel alanların yoğun olduğu, ancak gerçekliğin dışına çıkmadan burada ve olduğum hayattaki yolculuğumu güzelleştirmek için farklı farklı eğitimlerden eğitimlere koşturduğum bir hayatım var. 8 Haftalık Mindfulness Eğitimi, Çocuk Yogası Eğitmenliği, Kundalini Reiki, Money Reiki Master seviyeleri, Pandül (Sarkaç) Eğitimi, Numeroloji Analizi, Çakra-Sayı Sekansları gibi eğitimler ile ülkemizdeki değerli öğretmenlerden eğitimler aldım. Şimdilerde ise JAAS ve Tarot eğitimleri alıyorum. Ayrıca yurt dışından yine kıymetli insanlardan; Çocuk-Hamile-Yin Yogası eğitmen eğitimleri, İyi Hissetme Bilimi, Farkındalıkla Yemek, Çocuklar için Farkındalık Yemek, Mutluluk Bilimi gibi eğitimler aldım. Hepsi bir yana ben eğitimlere, önce kendimi eğitmeye devam ediyorum. Birlikte sembollerin ve spiritüelliğin içinde kaybolmaya var mısın?

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale