Ergenlik yıllarımızda, yani ünlü ve popüler erkek figürlerinin posterlerinin odalarımızı süslediği, kendimize en çok yakışan ünlüyü bulmaya çalıştığımız yıllarda “Leonardo di Caprio mu, yoksa Ricky Martin mi?” diye seçim yapmaya çalıştığımız anları hatırlarsınız. Sanki bu iki adam arasında bir karar vermemiz gerekiyormuş ve böylece herkes kendi bölgesini belirleyecekmiş gibi… Bu iki ünlü ve alanında başarılı adamı birbirinden ayıran özellik muhtemelen saç renkleriydi, o kadar. Benzer şekilde, ilk flörtlerimiz de birbirinden sadece tip olarak farklıydı. Ancak, yaş ilerledikçe ve kişiliklerimiz oturdukça durumlar değişti.
Kadınların erkeklerde aradığı özelliklerden uzun uzun bahsedebiliriz: Yakışıklılık, karizma, güç, zeka, sağlam bir mizah anlayışı, başarı… Fakat görünen o ki, tüm bunlar aynı anda ve aynı amaç için aranmıyor. Bugün herhangi bir kadının iki erkek arasında tercih yapması istense, soracağı ilk soru şu olacaktır: “Ne için?”
Ne için ideal erkek?
Araştırmalar gösteriyor ki, kadınların eş seçerken göze aldığı faktörler, nasıl bir aday seçtiklerini de belirliyor. Yani kadınlar bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendilerine şu soruyu soruyorlar: “Bu uzun süreli, bir yere gidebilecek bir ilişki mi, yoksa bir eğlence mi?”
Bu evrimsel olarak açıklanabilen bir davranış biçimi ve oldukça normal. Hayvanların genelinde de benzer bir davranış söz konusu: Erkek, türünün devamını garanti altına almak için olabildiğince çok üremeyi hedeflerken, dişiler için yavru sayısından çok onların hayatını sürdürebilecek denli güçlü olması önemli. Yani biyolojik olarak dişiler, genleri sağlam olan erkek adayları seçmeye çalışıyorlar.
Pek çok çalışma sonucunda, kadınların ideal erkek tercihlerinin yumurtlama dönemlerine göre farklılık gösterdiği ortaya çıktı. Tam yumurtlama döneminde kadınlar daha erkeksi ve dominant erkekleri, seksi ve güçlü bir görünüşü seçerken, diğer dönemlerde şefkat, duyarlılık gibi özellikler ön planda oluyor. İlk tercih yumurtlamaya, yani güçlü çocuklar doğurmaya yönelik bir içgüdünün sonucu iken, ikinci tercih kadının kendine uygun bir yaşam partneri aradığının göstergesi.
Daha iyi bir gen ya da daha uyumlu bir ilişki
Psikologlar Debra Zeifman ve Jennifer Ma, kadınların tercihlerini etkileyen faktörleri araştırmak üzere “yapay döllenme” alanında kapsamlı bir çalışma yürüterek, sperm bankalarından yararlanan kadınların uzun süreli ilişki arayan kadınlardan farklı erkekler seçip seçmediğini incelemişler.
Çalışmaya katılan, bir kısmı sperm bankalarında çocuklarına uygun bir baba adayı arayan adaylardan öncelikle ideal erkeği boy, kilo, saç rengi, eğitim seviyesi, politik görüş, yaş gibi pek çok unsur ile betimlemeleri istenmiş. Daha sonra 20 soruluk bir anketin yanıtlanmasıyla, erkeklerin kadınlara çekici gelen özellikleri tespit edilmiş. Soruların çeşitli özellikleri aynı çatı altında toplayacak şekilde dört ayrıştırıcı kategoride hazırlandığını eklemekte fayda var:
– Sağlam Genler: Yakışıklı, seksi, fit, maskülen, sağlıklı, zeki
– Sağlam Kaynaklar: İyi bir gelir, üniversite eğitimi, hırs, verimlilik, sosyal statü
– İyi Ebeveynlik: Evcimenlik, çocukları sevme, duygusal olgunluk, anlayış ve nezaket
– İyi Partnerlik: Sevgi, romantizm, sadakat, fedakarlık
Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki, sperm bankasına yolu düşen kadınların sağlam gen ve kaynakları ideal olarak betimleme olasılığı daha yüksek. Öte yandan, iyi günde ve kötü günde yanında olacak birini arayan kadınlar için, beraber yaşayacakları insanın partnerlik ve ebeveynlik özelliklerini barındırması daha önemli.
Görünen o ki, kadınların tercihlerinde üreme için genler, mutlu bir hayat için kişisel özellikler ön plana çıkıyor. Sonuç olarak kadınlar için tek bir ideal erkek tipinden bahsetmek mümkün olmuyor.