Kadınlar uğradıkları cinsel saldırıdan sonra neden sessiz kalır?
Cinsel taciz toplumun her kesimini etkileyen, düşündüğümüzden çok daha karmaşık bir sorun. Kadınlarsa, geçmişten beri bu sorunun ne yazık ki değişmeyen mağdurları… Yapılan araştırmalar, cinsel saldırıya uğrayan kadınların yüzde 90’ının sessiz kaldığını ortaya koyuyor. Bu kadınların yarısı, yaşadıkları travmatik olayda aile bireylerinden birinin de yer almasından dolayı susarken, diğer yarısı anlatacaklarına kimsenin inanmayacağından korkuyor.
Toplum cinsel saldırı mağduru kadınlara neden inanmıyor?
Sosyal psikolog Ines Hercovich, cinsel suçlar konusunda araştırmalar yürüten bir bilim insanı. Hercovich, yaptığı araştırmalarda çok sayıda cinsel saldırı mağduru kadınla konuşup onların hikayesini dinliyor. Bu hikayelerde ortak gördüğü şeylerden biri de, mağdur kadınların yaşadıkları travmaları anlatmadan önce, söylediklerine kimsenin inanmayacağından korkmaları ve anlattıklarında ise yargılamalarla karşılaşmaları.
İlginizi çekebilir: İşyerinde cinsel taciz: “Hayır” hayır demektir!
Hercovich, bunun nedenini şu şekilde açıklıyor:
“Çünkü hayal edemeyeceğimiz şeyler anlatıyorlar. Bizi rahatsız eden, duymak istemeyeceğimiz, bizi şoka sokan şeyler… Halbuki biz, tıpkı haberlerde gördüğümüz, gazetelerde okuduğumuz gibi şeyler duymak istiyoruz: “Bir adam, bir kadını zorladı; elinde silahı vardı ve ona tecavüz etti.” Bunu düşünmek daha kolay. Dolayısıyla buna inanmak da daha kolay. Üstelik bu haberler 10-20 saniye sürüp bitiyor. Ancak bir kadının anlattığı hikaye asla bu kadar kısa sürmüyor.”
Hercovich, basında yer alan cinsel saldırı haberlerinden dolayı zihnimizde bazı kalıplar olduğunu ifade ediyor. Ancak saldırganlar her zaman, televizyon haberlerinde gördüğümüz gibi düşük sosyal sınıflara üye insanlar olmuyor. Yani tecavüz ve diğer cinsel suçlar, bizim o aşina olduğumuz haberlerdekinden çok daha karmaşık. Ve biz hep o tür hikayelere alışkın olduğumuz için, bir başka deyişle zihnimizdeki tecavüz imgesi yüzünden mesela mesleğinde başarılı, kültürlü birinin başka birine tecavüz edebileceğini hayal edemiyoruz. Bu ise tam olarak böyle bir suçun mağduru olan kişilerin susmasına neden oluyor. Çünkü konuştuklarında onlara inanmak istemiyoruz.
Mağdurlar yargılamalardan korkuyor!
Cinsel saldırı mağdurlarının susmasının bir diğer nedeni ise yargılanmaktan korkmaları. Çünkü hikayelerini anlatmaya başladıkları zaman ilk aldıkları tepkiler; “Nasıl giyinmiştin?,” “Neden oradaydın?”, “O saatte niye öyle bir yere gitmiştin?” gibi sorular oluyor. Ya da dinleyenler basitçe zihinlerinden bir kaçış yolu bulup “Neden şu şekilde kaçmadın?” gibi sorular da sorabiliyor. Panik anında mağdurun psikolojisinin sağlıklı kaçış yolları aramaya ne kadar müsait olabileceği ve bunun mümkün olup olmadığı sorunu, ne yazık ki göz ardı ediliyor.
Hercovich, tüm bunların yanı sıra bize başka bir şeyi daha hatırlatıyor:
“Tecavüz suçlarında, mağdurlar çoğunlukla seks ile hayatları arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Pek çok kadın, ölüm korkusuyla, yapılanlara karşı sesini bile çıkaramıyor.”
Hercovich’in açıklamaları, cinsel saldırı mağduru kadınların neden sessiz kaldıklarını bize açık bir şekilde anlatıyor. Ne yazık ki pek çok kadın yaşadığı travmayı en yakınına dahi anlatamadan unutmaya çalışıyor. Ancak bunun, mağdurların yaşadığı acıyı atlatmalarına yardımcı olmadığı açık.
Ines Hercovich’ten konuyla ilgili daha fazlasını dinlemek ve yaptığı araştırmaların notlarını öğrenmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
İlginizi çekebilir: Cinsel ilişkide rıza evettir, kararsız bir hayır değil