Kadının reklamda “cinsel obje” olarak kullanılması aşkına!
Görmüş olduğunuz fotoğraf, “Sennheiser” isimli bir markanın yeni kulaklığını tanıtan bir reklam afişi. Üzerinde görmüş olduğunuz slogan ise “Sennheiser; müzik aşkına” diyor.
Şimdi biraz daha detaya inelim ve kulaklığın afişine bir kez daha bakalım: Siyah bir arka planın üzerinde, markanın ismi iki kez yazılmış; kulaklığın bir görseli var; ki buraya kadar her şey gayet normal. Afişin büyük bir kısmını kaplayan bir alanda ise siyahlar içinde bir adam ve çıplak, ağzını açmış bir kadın görüyoruz.
Biraz yüzeysel olarak fotoğrafı analiz etmeye çalışacağım:
Fotoğraftaki erkek figürü siyah, süslü bir ceket giymiş. Buradan bu adamın DJ olduğunu çıkarıyoruz. Baygın bakışlar, ifadesiz bir surat ve sakallı bir yüz…Sanırım traş olmayı ve kitap okumayı pek seven bir tip değil. Önemli bir detay olarak; boynunda reklamı yapılan kulaklıktan var. Her ne kadar kulaklığın kullanım amacına uygun olarak kulaklarında durmasını beklesek de, bu beyefendi boynuna takmayı tercih etmiş (sanırım kulaklık artık aksesuar olarak kullanılıyor). Ayrıca fotoğraftaki adamın kim olduğunu çok merak edeceğimiz (!) düşünülerek bir de adı yazılmış.
Şimdi hanımefendiye gelelim. Fotoğraftaki kadın, hepimizin hemfikir olduğunu düşünüyorum, çıplak (en azından gördüğümüz kısmı). Model üstünde yalnızca “kadın” olduğunu vurgulamak amacıyla, kıpkırmızı bir oje ve ruj kullanılmış (sanıyorum kulaklığın kablosu ve çekici beyefendinin imzasıyla renk uyumu sağlamak için böyle bir renk seçimi yapılmış). Kadın, siyahlı beyefendinin dibine kadar girmiş, gözlerini yüzüne dikmiş. Kırmızı ojeli tırnakları, siyahlı adamın tek çıplak yeri olan göğsünde duruyor. Ağzı açık, ancak pek bir şey söylüyormuş gibi durmuyor. Kim olduğunu merak edebileceğimiz düşünülerek… hmm; sanıyoruz kim olduğu pek de umrumuzda değil!
Şimdi; tekrar konumuza dönelim. Reklamın amacı ve görsel arasındaki ilişki ne? Sanıyoruz ikisinden de çıkarmamız gereken tek bir ortak sonuç var: Aşk! Ağzını kocaman açmış, çıplak bir kadınla; adına özel kulaklık tasarlanmış DJ’in aşkı…Yok; bu cevabı pek sevmedim.
Kulaklık iki kez gösterilmiş. Biri bizim ünlü DJ’imizin boynunda, bir diğeri ise biraz daha detaylı olarak boşlukta duruyor. Sanıyoruz tüketiciler mağazada kulaklığı gördüklerinde daha rahat tanıyabilsinler diye (çünkü bizim için kulaklık kulaklıktır, değil mi?).
Sonuç olarak şöyle bir yargıya varabiliriz sanıyorum: Bu reklamda tüketiciye verilmek istenen tek mesaj “Bu kulaklıklarla Bob Sinclar kadar seksi olabilmeniz ve çıplak kızların ilgi odağı haline gelebilmeniz mümkün” olabilir. Ve bu reklamla bu kulaklıklar peynir ekmek gibi satılabilir. Çünkü seks her zaman satar.
Benim kafamı karıştıran nokta, pazarlama ekibinin reklamı hazırlarken markanın prestijini vurgulama taşıma amacı güdüyor olması. Markanın web sitesinde “Sennheiser; dünyanın en iyi DJ’i Bob Sinclar’ın tercihi” yazıyor. DJ’in Facebook profil fotoğrafı, markanın kalitesini kanıtlar nitelikte değil mi?
Bu arada bilmek isteyenleriniz için; Bob Sinclar’ın Facebook sayfasında tam 1 759 000 takipçisi var.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.