X

Kadın hakları açısından tüm dünya bir dönüm noktasında

Kadınların hak ve eşitlik mücadeleleri tüm dünyada sürüyor. Daha kat edilecek uzun bir yol olsa da, yaşanan gelişmeler ışığında değişimin giderek hızlandığı bir süreçteyiz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres de “dönüm noktası” olarak nitelendirdiği bu dönemi kendi cümleleriyle şöyle özetliyor:

“Kadın hakları açısından bir dönüm noktasındayız. Baskı ve ayrımcılığın büyümesine imkan tanıyan tarihi ve yapısal eşitsizlikler daha önce olmadığı oranda ifşa edilmiş bulunuyor. Latin Amerika’dan Avrupa’ya oradan Asya’ya sosyal medyada, film setlerinde, fabrikalarda ve sokaklarda kadınlar kalıcı bir değişim ve cinsel saldırıya, tacize ve her türlü ayrımcılığa sıfır tolerans gösterilmesi çağrısı yapıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadın ve kız çocuklarının toplumdaki konumlarını güçlendirmek günümüzün yarım kalan ve dünyanın insan hakları konusunda karşı karşıya kaldığı en zorlu iştir.

Kadınların kuşaklar boyu yürüttüğü aktivizm ve savunuculuk faaliyetleri sonuç vermeye başladı. Daha önce olmadığı oranda kız çocuğu okula gidiyor, daha fazla sayıda kadın ücretli bir işte çalışıyor, özel sektörde, üniversitelerde, siyasette ve Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlarda üst kademelerde görev yapıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği birçok kanunda yerini buluyor ve kadın sünneti ve erken yaşta evlilik gibi zararlı uygulamalar birçok ülkede kanunlarla yasaklanıyor.

Ancak, ayrımcılık ve istismarın altında yatan tarihi güç eşitsizliğine çare bulamazsak ciddi sorunlar varlığını sürdürecektir. Dünya genelinde bir milyardan fazla kadın aile içi cinsel şiddete karşı herhangi bir yasal korumaya sahip değil. Küresel seviyede kadınlar erkeklerden yüzde 23 daha az maaş alıyor. Bu oran kırsal kesimde yüzde 40’a çıkıyor. Birçok kadının yaptığı ücretsiz işler dikkate alınmıyor. Kadınların ulusal parlamentolardaki temsil oranı ortalamada dörtte birden daha az. Kurullarda ise bu oran daha da düşük. Ortak adım atılmadığı takdirde önümüzdeki on yıl içinde milyonlarca kız çocuğu daha kadın sünnetine maruz kalacak.

Yasalar var olsa da çoğunlukla görmemezlikten geliniyor. Yasal olarak hakkını arayan kadınlara şüpheyle yaklaşılıyor, reddediliyor ve işten çıkarılıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği sicilleriyle övünen ülkelerde cinsel taciz ve istismarın işyerlerinde, kamusal alanlarda ve evlerde varlığını sürdürdüğünü biliyoruz.

Birleşmiş Milletler dünya için bir örnek teşkil etmelidir. Her zaman böyle olmadığının farkındayım. Göreve geldiğim geçen yıldan bu yana BM Genel Merkezinde, barışgücü misyonlarında ve dünyanın dört bir yanındaki temsilciliklerimizde bir değişim başlattım.

Kıdemli yönetim ekibinde ilk kez olmak üzere kadın erkek oranlarını eşitledik. Bunu tüm teşkilata yaymaya kararlıyım. Cinsel tacize sıfır tolerans konusunda kararlıyım ve bu alanda bildirim ve hesap verebilirliği daha iyi hale getirmek için planları ortaya koydum. Barışgücü personeli tarafından cinsel istismarı önlemek ve konuya çözüm bulmak ve mağdurlara destek olmak için dünyanın dört bir yanında ülkelerle iş birliği yapıyoruz.

Bizler Birleşmiş Milletler’de dünyanın dört bir yanında ister ücret ayrımcılığıyla mücadele eden kırsal kesimden, ister değişim için örgütlü kentli kesimden, ister istismar riski ile karşıya olan mültecilerden, ister farklı ayrımcılık türleri ile karşıya kalan dul, yerli halk mensubu, engelli ve cinsiyet normlarına uymayan olsun tüm kadınların yanında duruyoruz.

Kadınların toplumdaki konumlarının güçlendirilmesi, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin tam merkezinde yer alıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri alanında ilerleme sağlanması tüm kadınlar için her yerde ilerleme sağlamak anlamına geliyor. Avrupa Birliği ile ortaklaşa olarak başlatılan “The Spotlight” girişimi, eşitliği sağlamanın ve toplumsal konumu güçlendirmenin ön koşulu olan, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ortadan kaldırma çabaları üzerinde yoğunlaşıyor.

Daha açıkça ifade etmek istiyorum: Bu yapılanlar kadınlara yönelik bir lütuf değildir. Toplumsal cinsiyet eşitliği bir insan hakkıdır ve aynı zamanda erkekler, erkek çocukları, kadınlar ve kız çocukları olmak üzere hepimizin yararınadır. Cinsiyet eşitsizliği ise hepimizin zararınadır.

Kadınlara yapılan yatırımın toplumları, şirketleri ve hatta ülkeleri daha da yükseğe çıkardığı konusunda yeterli miktarda örnek var. Kadınların katılımı barış anlaşmalarını daha güçlü kılar, toplumları daha dayanıklı yapar ve ekonomileri daha sağlıklı hale getirir. Kadınların ayrımcılığa maruz kaldığı yerlerde ise tüm bunlara zarar veren uygulamalar ve anlayışlar bulunduğu görülür. Doğum izni, aile içi şiddete karşı yasalar ve eşit işe eşit ücret kanunları herkesin yararınadır.

Kadın hakları bakımından içinde bulunduğumuz dönüm noktasında artık erkeklerin kadınlara destek olma, onlara kulak verme ve onlardan öğrenme zamanı gelmiş bulunuyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik, kadınların tüm potansiyellerini ortaya koyabilmeleri ve toplumları ve ekonomileri daha yukarı çekebilmeleri için gerekli temel hususlardır.

Bu hareketin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum ve Birleşmiş Milletler ve dünyanın dört bir yanında yankılanmaya devam edeceğini umuyorum.”

António Guterres, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri

Kadın hakları için bir katkıda bulunmak ve toplumsal cinsiyet eşitliği için harekete geçmek isterseniz buradan bağış yapabilir ve katkıda bulunabilirsiniz. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale