X

Kadın gibi sevmek anne gibi sevmeye karşı: Dişi aşkın iki yüzü

Tekrardan başlığı bile yazabilmek için uzun uzun “nasıl” tam olarak ifade edebilir diye düşündüğüm bir yazının başındayız, aslında bir maceranın başındayız diye ifade edebilirim. Ben bugün 33 yaşına gelmiş bir kadınım ama “kadın olmak” inanın dünyada öğrendiğim en zor denklemlerden, geçtiğim en ağır sınavlardan ve halen çokça emek verdiğim, halen içime sindiği şekilde olamadığım durumlardan bir tanesi.

Kadın olmak; anlatması zor, bir kere duygulardan duygulara atılan bir hayatınız var, sabah kalktığınızda ayrı, akşam olduğunda ayrı. Sonra her an aklınızda, binlerce düşünce yapınızda “anne” olmak vardır, evin her türlü detayını düşünmek, ne ihtiyaç vardır, ne olacaktır, nasıl yapılacaktır. Sonra bir de size öğretilmiş olan “her şeyi en iyi şekli” ile yapabilmek için emek verirsiniz. Evinizde ve hayatınızda her şey “tam” olmalıdır, alışveriş, ütü, belki temizlik belki yemek belki ev işleri, biraz arkadaş toplantıları, sosyal yaşamınız sonra gerçekten bir “eş” iseniz karşılamanız gereken beklentiler vardır.

Bunlar birikir de birikir, bazen altında eziliveririz değil mi? Ha bir de tüm bunlara ek olarak “muhteşem” gözükmemiz gerekir; her an bakımlı, her an saçımız, başımız, kıyafetimiz en son ayrıntısına kadar düşünülmüş olmalıdır, beğenilmek içgüdüsü vardır bir kere hala bu yaşımda kime ve neye göre olduğunu anlayamadığım. Öyle denk geldi diye seçilmez “kıyafetler” bile…

Kadın olmak, tüm bunların üzerine en hoş tuzu biberimiz gelir; hormonlarımız. Bizleri alır ayın bir gününden diğerine taşırken durup dururken ağladığımız, bazen birden sinirlendiğimiz ve bazı günler ise “kendimizi neredeyse tamamen kaybolmuş” hissettiğimiz olur. Neden diye sorarız kendimize, neden böyle hissediyorum? Eğer bir kadın olarak bu satırları okumaktaysanız aynı cevabı vereceksinizdir; “hiçbir açıklaması yok, içimden böyle geliyor”.

İşte bu hormonların biraz daha ilerisine geçmek istiyorum sizlerle bu yazımda. Bir kadının içinden çıkan “onlarca” kadın vardır; farklı rolleri benimsemiştir. Bunlardan en önemli ikisi ise tüm hayatımızı özellikle yakın ilişkilerimizi yani kadın-erkek ilişkilerimizi çokça etkiler ki bazen fark etmeden kendimizi kaptırıveririz o “anne” olmak halimize örneğin. Aman onun karnı aç kalmasın olur, aman eşim üzülmesin olur, aman ütüsü eksik olmasın olur, aman eve geldiğinde her şeyi hazır bulsun olur… İşte bu anne işleri eline aldığında neyi kaybediyoruzdur; dişi tarafımız nereye kaybolur?

Ben hemen cevap vermek istiyorum, “anne” gibi sevmeye başladığımızda aşkın ateşini yakacak o kadın sönüverir. Bizler neyi önceliklendirirsek ilişkimizin akışı da bu yönde yol alacaktır. Karşımıza çıkan kadında bulduğumuz “kadınlık” kadar “annelik” ve evet “annelik” kadar “kadınlık” önemlidir.

Bugün çok fazla örneğini çevremizdeki ilişkilerde görmekteyiz. Ben bu konuda kendimce çokça gözlem yapma fırsatı buluyorum. Bir çifti hiç karşılıklı yemek yerken veya kahve içerken veya sadece elele tutuşmuş yürürken gözlemlediniz mi? Kadın olarak size hangi hissi yansıtmaktaydı? Örneğin “kadın gibi sevmek” düzeyinde olan bir kadın var ise yanindeki eril enerjinin de bununla bütünleştiğini gözlemleriz, kadının dokunuşuna elini tutuşuna gerçek bir eril enerji ile cevap veren bir erkek. Peki kadınlarımız “anne” sevgisine yöneldiklerinde, bazen şöyle bile düşündüğümüz olabilir; “ne kadar uyumsuz bir çift, neden paylaşım yapmıyorlar veya ben aralarında bir elektrik göremedim” gibi.

Evet, elektrik göremeyiz çünkü elektrikte yani çekimde “polarizasyon” vardır, her iki uç kendi tarafında yerinde kutuplaşmadıkça, yani kendi kutuplarını yeterince doldurmadıklarında tam bir eril ve tam bir dişilin bir araya gelmesi gerçekleşmedikçe o “çekim” oluşmayacaktır. Hepimiz karşılaşırız bazen öyle bir çekim hissederiz ki bunu neden sadece “bazı” durumlarda hissedebildiğimizi anlayamayız.

Daha yakından baktığımızda ise gördüğümüz şu olur; bizler her ilişkimizde farklı bir “kadın” sevgisini benimseriz aslında. Bazı ilişkilerde evet “kadın” olmak ön plandadır ve bazen ilişkinin başında ne kadar “kadın” olmak kadın gibi sevmek halimizdeysek daha sonra alıştıkça, hani hepimizin bildiği “heyecan azaldıkça” aslında bizler yavaş yavaş “anne” gibi sevmeye doğru ilerlemiş oluruz. Bu durumda eril enerjiye tam bir dişil ile karşılık vermek yani “almak” ve “vermek” dengesinde var olmak yerine bir anne gibi “sadece vermeye” odaklanırız; yani almak ve vermek dengesini çoktan bozmuş oluruz.

Düşünün bir “kadın” gibi sevemiyorsunuz sürekli size “anne” gibi sevmenizi bekleyen bir eril var bu durumda kendinizi tatmin olmuş hissedebilir misiniz? İşte biz dişil enerjide kalması gereken kadınların yaptığı da budur; sadece “anne” kutbuna geçtiğimizde sorularımızın merkezi değişir, “şefkat” evet belki aşkın bir parçasıdır ama “aslı olmak” haline dönüştüğünde eril ve dişil enerji akışını da değiştirmiş oluruz… Artık alıp verdiğimiz bir kadın-erkek enerjisinden çok bir anne-çocuk enerjisini hatırlatır ki bu hepimizin “ilişkimizde ne istediğimiz” sorusuna bizi geri döndürür.

Hemen bir örnekle açıklamak istiyorum. Son ilişkimde, evet içimde çok ama çok büyük bir sevgi vardı, fakat bir adamı anne gibi sever olmuştum. Sorun tamamiyle benimle ilgiliydi, sürekli huzursuzluk çıkartmaya başlamıştım ve sürekli bir tatminsizlik içindeydim. İlişkimizde görünürde hiçbir problem yoktu ama işte o “ateşi” artık yakmayan bir almak ve vermek dengesi noktasına gelivermiştik. İkimizde sesli olarak bunu itiraf edemiyorduk ve sonunda ben “anne” gibi sever oldum bu beni mutlu etmiyor kendime dönmem lazım diyen ben olmuştum.

Bugün bu yazımı okuyan sevgili dişi ve sevgili eril kişiler; sevmek muhteşem bir yoldur, bizden karşımızdakine akıvermemizi sağlayan. Fakat sevmek halimizin de türleri vardır. Bu yüzden “nasıl bir sevgi” istediğimiz önemlidir, eğer bizler sevgiyi “anne” olmak ile karıştırmışsak karşımızdakine bir kadın olmak yerine anne olmaya çalışıyorsak kendimize bir dönüp bakmamız gerekir. Çünkü sevmek hepimizi büyüten bir eylemdir, sevmek kendimiz gibi olmaktır “anne” olmak değil, “anne” olmaya odaklanmak değil, “karşımızdakini mutlu edecek annesi” gibi olmak değildir. Bıçağın iki sırtı “kadın” gibi sevmek ve “anne” gibi sevmek; siz hangi çizginin hangi noktasındasınız? Kalbiniz bugün ne ile atıyor?

“Kadın” gibi sevmeye cesaret edebildiğimiz her anın güzelliğine…

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale