X

Kaçırmamanız gereken polisiye yazarlar ve eserleri

Merak duygusunu ve gizem çözme isteğini doyurmak isteyen pek çok okur, polisiye kitaplara tutunuyor. Okurlar, bu kitaplardaki çekici olay örgüleri sayesinde zihinsel bir meydan okumayla çeşitli olayları analiz edebiliyorlar. Ayrıca, bu kitaplarda çoğu zaman kötüler cezalandırıldığı ve iyiler kazandığı için ortaya çıkan adalet duygusu kitapseverleri tatmin ediyor. Bunlarla birlikte, polisiye eserlerdeki yüksek tempolu ve gerilim dolu satırlar da insanların adrenalin salgılamasını sağlayarak derin bir okuma deneyimini açığa çıkartıyor.

Polisiye denildiği zaman akla ilk olarak Agatha Christie ve Edgar Allan Poe isimli yazarlar geliyor. Pek çok okur, bu yazarlara bağlı kalarak farklı suç hikayelerinin içine dalıyorlar. Bu yazımızda, Christie ve Poe kadar başarılı ve farklı dünyalara sürükleyen dört tane polisiye yazarı ve eserlerini sizler için kaleme aldık.

Tess Gerritsen

Neredeyse her sektörde olduğu gibi kitap ve yayıncılık sektöründe de genellikle erkek yazarlar ön plana çıkıyor. Tess Gerritsen ise bu sektördeki erkek egemen anlayışı yıkarak okurlara sonunu iple çekecekleri eserler sunuyor.

1953’te dünyaya gelen Tess Gerritsen, doktor kimliğini yazarlığa entegre ediyor. Stanford Üniversitesi’nde antropoloji ve Kaliforniya Üniversitesi’nde de tıp eğitimi almış olan Gerritsen, bir süre doktor olarak çalıştıktan sonra yazarlığa yöneldi. Gerritsen, doğum iznine ayrıldığı zaman Gece Yarısından Sonra isimli ilk romanını yazdı. İlk kitabında romantizmle gerilimi harmanlayan yazar, romantik gerilim kategorisinde sekiz eser daha ortaya çıkarttı. Romantik gerilimden sonra, tıbbi gerilime yoğunlaşan yazar her tıbbi gerilim romanıyla çok satanlar listesine girmeyi başardı.

Roman yazmak için dahiliye uzmanlığını bırakan Gerritsen, 13 tane kitap içeren Rizzoli ve Isles serisi ile tüm dünyaya adını duyurdu. Bu serinin kitaplarında bir cinayet dedektifi olan Jane Rizzoli ve adli tıp uzmanı Maura Isles’ın iş birliğiyle çözülen ilginç vakalar anlatılıyor. Bu serideki kitaplar, 2001-2022 yılları arasında piyasaya sürüldü. Seri, fazlasıyla ilgi çektiği için 2010 yılında 7 sezonluk bir diziye çevrildi. Rizzoli ve Isles serisini tamamlayan yazarın geçen yıl henüz Türkçe’ye çevrilmemiş ‘’The Spy Coast’’ isimli romanı yayımlandı. Bu kitabın arkasından da başka romanların geleceği ve Gerritsen’ın yine heyecanlı bir kitap serisi çıkartacağı duyuruldu.

Eğer suçlunun kim olduğunu kitabın sonuna kadar kestiremeyeceğiniz ve yeni tıp terimleri öğreneceğiniz roman arayışındaysanız mutlaka Gerritsen’ın kitaplarına göz atmalısınız. Rizzoli ve Isles serisini ise karakterleri tam anlamıyla analiz edebilmeniz için kitap sırasına göre bitirmenizi öneriyoruz.

Jo Nesbo

1960 doğumlu Jo Nesbo, çok yönlü karakteriyle karşımıza çıkıyor. Hem eski bir futbolcu olan hem de Norveç asıllı pop rock grubu Di Derre’nin solistliğini yapan yazar, yazmaya, müziğe ve spora olan tutkusuyla tanınıyor.

İktisat ve işletme eğitimi almış olan Nesbo, Harry Hole isimli dedektif karakteriyle öne çıkıyor. Yazarın kitaplarının baş karakteri olan Harry Hole, çeşitli suçları şaşırtıcı bir soğukkanlılık sergileyerek çözüme kavuşturuyor. Bu dedektifle ilk olarak 1997’de yayımlanmış Yarasa isimli romanda tanışıyoruz. Yazarın diğer kitaplarında da Hole’un maceralarına dahil oluyoruz. Bu kitaplarda Harry Hole her zaman var olduğu için pek çok insan bu kitapların sırasıyla okunması gerektiğini düşünüyor. Her ne kadar yazarın kitaplarını Harry Hole serisi olarak tanımlayabilsek de bu kitaplar arasında Gerritsen’ın Rizzoli ve Isles serisi gibi sağlam bir bağ olmadığını vurgulayabiliriz. Bu nedenle, Nesbo’nun kitaplarını karışık bir sıralamayla okuyarak farklı suç hikayelerinin gözlemcisi olabilirsiniz.

Jo Nesbo temelde eserlerinde heyecan verici bir gizem kurgusuna yer verse de yazarın çocuk kitapları yazdığını da belirtmeliyiz. Yazar, Doktor Proktor’un Osuruk Tozu isimli ilk çocuk kitabını 2007’de piyasaya sürdü. Nesbo, bu kitabın arkasından yazdığı diğer çocuk romanlarıyla da bir çocuk kitabı serisine imza attı.

Eğer kendiniz için kafa karıştırmayacak ama şaşkınlığa sürükleyecek polisiye eser ve çocuğunuz için de eğlencenin ve bilimin birleştiği kitap arayışındaysanız Jo Nesbo’nun eserlerine mutlaka göz atmalısınız.

Jean Christophe Grange

Jean Christophe Grange, 1961 doğumlu bir polisiye yazarı ve gazeteci olup kaleminin gücünü sinema dünyasına da aktarıyor. Hem senarist hem de roman yazarı kimliğiyle tanınan Grange, tahmin edilemez hayal gücüyle ve kompleks diliyle kendisini belli ediyor.

Grange, Sorbonne Üniversitesi’nde edebiyat alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra bir süre reklam yazarlığı yaptı. Daha sonra, fotoğrafçı Pierre Perrin aracılığıyla gazete dünyasına atıldı. İkili, dünyayı gezerek farklı bölgelerden haberler ve makaleler çıkartıp bu parçaları çeşitli dergilere sattılar. Profesyonel reklam yazarlığı ve gazetecilik deneyimini yazarlıkla desteklemek isteyen Grange, 1994’te Leyleklerin Uçuşu isimli ilk romanını yayımladı. O dönem bu roman çok fazla ilgi görmese de yazarın ikinci romanı olan Kızıl Nehirler Fransa’da satış listelerinin en başına yükseldi. Hatta, bu roman aldığı beğeni sayesinde 2000’de sinema dünyasına taşınarak filmleştirildi. Grange’ın üçüncü yayımlanan romanı Taş Meclisi de Monica Bellucci gibi popüler oyuncuların yer aldığı bir film haline getirildi. Bu iki örnek, yazarın kitap ve yayıncılık sektöründen uzanıp sinema dünyasını hareketlendiren bir kaleme sahip olduğunu somut bir şekilde gözler önüne seriyor.

Çoğu kitabı beyaz perdeye uyarlanan Grange, roman serisi oluşturmak yerine her eserinde farklı karakterlere ve olay örgülerine yer veriyor. Yazarın kitaplarında yer alan suçlar, Şamanizm gibi farklı inançlarla ve geleneklerle destekleniyor. Bu sayede, okurlar hem farklı ülkeler hakkında kültürleniyorlar hem de başta basit gibi gözüken ama içine girdikçe karmaşıklaşan suç hikayelerine şahit oluyorlar. Eğer basit bir cinayet analizi ve suçlu yakalama macerasıyla sınırlı kalmayan kitaplar aramaktaysanız Grange’ın romanlarına bir şans tanımalısınız.

Ahmet Ümit

1960’ta dünyaya gelen Ahmet Ümit, Türkiye’nin en popüler ve başarılı polisiye yazarlarının başında geliyor. Roman yazarlığını şairlikle destekleyen Ümit, gençliğindeki politik geçmişiyle de siyasi bir kişilik inşa ediyor.

Ümit, Atılım Dergisi ve Barış ve Sosyalizm Sorunları Dergisi’nde yayımlanan öykü formatındaki raporuyla yazarlık hayatına atıldı. Kamu yönetimi bölümünde eğitim almış olan yazar, bazı kitaplarına kendi hayatından parçalar dahil etti. Örneğin, 1998’de yayımlanan Kar Kokusu isimli polisiye-gerilim romanı yazarın 1985’te ayak bastığı Moskova’da başından geçenleri ve şahit olduğu olayları konu ediniyor. Moskova’dayken şiir yazmaya başlayan Ümit, hayatının bir döneminde reklam ajansı da işletti. Daha sonra, hayatını tamamen polisiye yazmaya adayan yazar Başkomiser Nevzat karakterini yarattı. Nevzat, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Kavim, İstanbul Hatırası, Sultanı Öldürmek ve Beyoğlu’nun En Güzel Abisi isimli romanların baş karakteri olarak karşımıza çıkıyor. Nevzat karakterinin yer aldığı romanlar da herhangi bir kitap serisi olarak ele alınmadığı için bu eserleri karışık bir şekilde okuyabilirsiniz.

Suç anlayışını ve polisiyeyi tarih alanıyla birleştiren Ahmet Ümit, okuyucuları yormayan bir dil kullandığı için pek çok insana hitap ediyor. Eğer cinsiyet rollerini sorgularken dışarıdan bir göz gibi suçluları bulmak istiyorsanız Ümit’in romanlarına bir göz atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: En iyi polisiye dizileri: Netflix’te izleyebileceğiniz en iyi 10 polisiye dizisi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale