X

‘Kaç, kaç, kaçınmak’: Rollerimiz, duygularımız ve hayatta kalma iç güdümüz

Bugün hayatta öğrendiğimiz en büyük davranışlardan biri kaçınmak. Bazen bilinçli, bazen de bilinçsiz olarak yaptığımız bir davranış kaçınmak. Nereden geliyor bu kaçınma davranışı? Daha önce savaş-kaç tepkisi ve hayatta kalma iç güdülerimizden konuşmuştuk. Kaçınmak davranışı da bu iki kavram üzerinden başlamaktadır.

Bu başlangıcı anlamak içinde çocukluk dönemi öğrenme yöntemlerimizden biraz bahsetmemiz gerekir. Çocukluk döneminde düşünce sistemimiz daha tam gelişmediği için duygular ve davranışlar üzerinden öğrenmeye başlarız ve iletişim kurmaya çalışırız. Bu gelişim sırasında duygularımızı keşfederiz. Bunu çeşitli davranışlarla göstermeye ve anlatmaya çalışırız. Bu sırada çevremizde gördüğümüz davranışları da gözlemleyerek o davranışları taklit etmeye başlarız. Çevremizde duygularımıza karşılık gelen veya oluşan durumlar karşısında nasıl davranışlar görürsek, bizim rollerimizde o yönde şekillenmeye başlar ve devam eder. Bu da bizim ilk hareketlerimizi yani davranışlarımızın temelini oluşturur.

Yetişirken bulunduğumuz çevre içerisindeki öğrenimler sadece çocukluk dönemimizle sınırlı değildir. Zaman içerisinde bulunduğumuz aile, akraba ortamı, okul, iş, ülke vb. gibi her türlü çevrede gözlem ve öğrenme devam eder, bunun sonucunda çeşitli öğrendiğimiz roller oluşur ve gelişmeye devam eder. Bu roller pek çok artı ve eksi durumu beraberinde getirebilir. Eğer zaman içerisinde bize uygun olmayan rolleri öğrenmişsek ve içerisinde çok uzun süre kalırsak bir süre sonra kendimize yabancılaşmaya başlarız ve sadece o rolün içerisinde kalırız. Bazı rolleri oynamak, tıpkı oyunculuktaki gibi rolden çıkamamak, ayrılamamak, beraberinde bizi negatif durumların içerisine çekebilir.

Bazı haberler görüşmüşsünüzdür, özellikle sadece oyuncularda değil sanatçı ve ünlü insanlar da roller bittiği zaman çeşitli psikolojik buhranlara düşme ve hayattan kopma gibi durumlar yaşamaktadırlar. Uzun süre üzerimizde bazı rolleri taşıdığımızda, bir süre sonra da doz aşımına girdiysek, bu rolden çıkamayacağımızı düşünürüz. Bu bizi rollere bağımlı hale getirebilir, çünkü hayatta birçok duygumuzu beslemeyi bu roller sayesinde öğrenmişizdir. Kendimiz gibi davranma alışkanlığından ne kadar uzaklaştıysak ve o tarz roller içerisinde ne kadar vakit geçirdiysek, beraberinde duygularımızdan ve gerçeklikten kaçınmayı da öğreniriz. Bugün yaşadığımız pek çok anksiyete, depresyon vb. gibi durum kendimize uygun olmayan rollerden kaynaklı olabilmektedir. Duygulardan kaçınma durumu bize çoğu zaman öğrendiğimiz bu rollerden gelmektedir. Büyüdüğümüz ve geliştiğimiz çevreden çeşitli duygularımızı yaşamayı yanlış şekillerde göstermeyi veya göstermemeyi öğrenmiş olabiliriz. En sık karşımıza çıkan durumlardan bazıları:

  • Özellikle negatif olduğunu düşündürten duygular veya davranışları dışarıya veya kendimize göstermekten kaçınmaya çalışırız. Örneğin üzüntü veya ağlama davranışı gibi. Gösterdiğimiz duygular karşılığında beklediğimiz davranışı göremediysek, bu durumda aynı şekilde duygu ve davranışlarımızı ifade etme şeklimizde bozulmalara yol açacaktır.
  • Pozitif görünme ve hep iyi görünme çabası da bugün içinde bulunduğumuz hız ve teknoloji döneminin bizde yarattığı en büyük rollerden biridir. Bu da hem toplum görünürlüğü hem de yayılım hızı artması sonucu hep dışarıya iyi görünme hallerini beraberinde getirmiştir.
  • Bunun bir diğer zıt hali bizim toplumumuzda da en çok karşımıza çıkanlardan aman sakın iyi olduğun ve güzel şeyleri gösterme başına bir iş gelir durumudur.

Bütün bu örnekler veya aklınıza gelen daha pek çok duygu ve davranışlardan kaçınma durumları buraya eklenebilir. Bütün bu durumların hepsi duygu karmaşalarını beslemektedir. Aslında hiçbir duygunun birbirinden üstünlüğü yoktur ve bütün duygular dozajında ve yerinde kabul edilip, duygusal ve davranışsal olarak ifade edilme ihtiyacı taşırlar. Herhangi bir duygunun getirdiklerinden kaçınmak uzun vadede bütün içsel işleyişi bozarak kendimize fiziksel ve psikolojik olarak zarar vermemize sebebiyet verecektir.

Duygular ve duygulardan kaçınma durumunu en güzel anlatan örneklerden biri izlemediyseniz muhakkak izlemenizi tavsiye edeceğim; Inside Out Türkçesi Ters Yüz olarak çevrilmiş olan bir animasyon filmdir. Filmde temel duygularımızdan 5’i karakterler olarak karşımıza çıkmaktadır. Karakterler; neşe, üzüntü, korku, tiksinti ve öfkedir.

Bu karakterlerden tahmin edersiniz ki neşe hariç filmde, diğer dördünden davranışsal olarak hep kaçınılmaya çalışılır. Yaşanılan olaylar sonucunda görmeye başlarlar ki aslında her duyguya ve getirdiği davranışa farklı zamanlarda ve yerlerde ihtiyaç duyarız. Beden işleyişimizin düzgün ve sağlıklı şekilde ilerlemesi için her duygunun yaşanmasına ve içinde olmaya doğru zaman ve dozajda izin vermemiz gerekir. Kaçındığımız her duygu sinir sistemimiz üzerinde bir yük olarak birikecek kaçındıkça büyümeye devam edecektir. Sonrasında hiç beklenmedik zamanlarda, ortam ve durumlarda daha büyük ve olumsuz şekliyle karşımıza çıkacaktır. Hayatta elbette öğrendiğimiz, kendimize uygun olan rollerimiz de olacaktır. Kendi benliğimize uygun rolleri öğrenmek ve yaşamak dileğiyle…

İlginizi çekebilir: İçimizdeki boşluk: Kendini beslemeye devam eden bir döngü

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale