X

Kabul etmek, vazgeçmek değildir: İstemediklerimizi nasıl kabul ederiz?

Şans vermeye inanır mısınız? İkinci şanslar ilkinden farklı sonuçlar doğurabilir mi? Bu iki soruya cevaplarınız evet ise eğer, neyden bahsettiğimi yakından tanımanızı sağalayacak deneyimleriniz olmuştur eminim.

Şans vermenin ardında mevcut durumdan hoşnut olunmamasına karşın inanılan veya varlığına güvenilen bir potansiyele istinaden bir umut veya bir beklenti olduğu aşikâr. Olan olduğu haliyle sizi memnun etmiyorsa belki de ikinci bir şans üzerine bir ikinci şansı daha tanıyanlardansınız. Belki bir türlü yolunda gitmeyen ilişkinize, sizi bir türlü takdir etmeyen iş vereninize, intoleransınız olan bir gıdaya… Şansı karşıdakine mi yoksa karşıdaki ile iletişimimizin istediğimiz şekilde olmasına mı veriyoruz?

Kabul etmek istemediklerimiz bizim çok çok üzerimizde şeyler de olabiliyor: Pandemi, doğal afetler, global ekonomik krizler vb… Beklentisizliğe övgü yapılan günlerdeyiz. Beklenti olmadığında hayal kırıklığı ve mutsuzluğun da gelişmeyeceğinden bahseden bir sürü yorum var.

Gerçeklikle kabulleniş arasındaki beklentinin illa ki dramatik bir ilişki olması gerekmiyor. Beklentiler karakterin, yaşam seçimlerinin ve sınırlarımızın belirleyicileri aslında. Temasta olduğumuz tüm ilişkisel alanlarda beklenti kalkanı üzerinden cevap veririz. Bir günün keyifli geçebilmesi için güneşli bir sabaha uyanmak beklentisi, iş yerinde görev tanımında belirlenmiş işleri gereğince gerçekleştirdiğimizde tatmin edici bir zam veya terfi almak beklentisi, eşimizin veya yakın dostumuzun bize sadık olması, varsa sırlarımızı tutması beklentisi. Yaşam dahilindeki tüm olaylarda devam etmek veya etmemek, şans, ikinci şans kararları bu alanlardan işler. Onlar sayesinde üzerinde ilerleyip merkezimizde kalabileceğimiz bir çizgi çizebilir oluyoruz.

Peki beklentisizliğe övgüye sebep olacak kadar büyük acı nereden geliyor? Her ikinci şans, ikinci şansın da ikinci şansı işe yaramadığında ortaya çıkan hüsranın kaynağı nedir? Olduğundan, bundan da önemlisi olabileceğinden çok yüksek olanı beklemek…

Belki imkansızı istemek” dedi zihniniz. Aslında daha çok gerçeği reddetmek. Gerçek olana direnç arttığı oranda acı ve hüsran da artacaktır. Bu kaçınılmazdır. Bu acının tezahürleri kendine acımak, yaşamdan zevk almamak, kıskançlık, harislik, özgüven kaybı ve daha pek çok şeye doğru evrilebilir maalesef.

Panzehir ise iyi yaşamak başlığının altında hizmet sunan pek çok alanda aşina olduğunuzu tahmin ettiğim telkin: Kabul etmek. Kendini kabul etmek, olanı kabul etmek, olanı olduğu gibi kabul etmek. Olmasını istediğimiz bambaşka bir şey varken kabul etmek. Aslında belki de en büyük sorun çoğunlukla buradan kaynaklanıyor. İstenen başka bir şey varken olanı kabul etmek bir vazgeçiş, bir çaresizlik, bir mecburiyet gibi negatif titreşimleri tetikliyor. Oysa ki pek çoğumuz istediğimiz şey için savaşmanın, canhıraş kendimizi parçalamanın gerekliliğine inandırılmışız.

Kabul etmek vazgeçmek demek değildir.

Bir durumu kabul etmek ondan hoşnut olduğumuz, onu desteklediğimiz, devamlılığını arzu ettiğimiz anlamına gelmiyor. Üstelik kabul etmenin kabullenişin hemen ardından bununla ilgili iyi hissetmemiz gerektiğine dair bir vaadi de yok.

Kabul etmek artık emek vermemek, üzerine çalışmamak da değildir.

En başta sohbetini ettiğimiz gibi kabul sınırları bizim sınırlarımızdır. Kabullenmek, var olmasını istemediğimiz gerçeklik her neyse ona karşı dirençlerimizle tanışma fırsatı sunandır. Bu dirençler bize gerçekte neyi istemediğimiz hakkında bilgi verendir. Neyi istemediğimizi bildiğimizde istediğimiz şeyi yaratmak daha sakin ve mümkün olabilecektir.

Kabul sürecinin bir diğer avantajı bizim elimizde veya kontrolümüzde olmayan ve direnç noktalarımızı tetikleyen her ne varsa onlar için gereksiz enerji tüketimini bırakabilmektir. Öğretilerle, ezberlerle, hissetmek zorunda olduğumuzu sandıklarımızla hissetmek yerine gerçek hislerimizle hayatı cevaplama şansını yakalarız. Bana sorarsanız özgürlüğün en güzel tanımlarından biri de bu olsa gerek.

Çok zor gelen alanlarda kabullenmenin biraz zaman alacağı doğrudur. Bir kayıp, bir ilişki, bir hastalık belki… Belki başınızdan geçti, bitti, belki tam da içindesiniz. Kabullenmeniz bir gün kadar kısa sürmüş olsa bile inkâr evresini bilirsiniz. Bu evre ne kadar uzun sürerse o kadar çok enerji sarf edip o kadar çok yenik hissedebilir, o kadar çok yorulabiliriz. İnkâr evresini aştıktan sonra gelen yüzleşme de çok zevkli olmaz. Her şey aynıdır çünkü. Elinizden hiçbir şey gelmiyordur üstelik. Bazen elinizden bir şey getirmeye bile haliniz olmaz. Tam bu noktada belki durumun üzerinde değil, ama kendi üzerimizde kontrol sağlamak mümkün.

Belki bu satırları okumak sizi tekrara düşmüş gibi hissettirecek, belki hoşunuza gitmeyecek, ama evet, tüm o klişeler doğru. Sabahları daha erken uyanmak, yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak, belki yogaya, meditasyona başlamak, sağlıklı beslenme seçimleri, keyif veren müzikler dinlemek, negatiflik/şiddet/umutsuzluk aşılayan yapımları izlememek, iyi gelmeyen insanları elemek, daha az, mümkünse hiç sigara içmemek, alkolü azaltmak, uykuya önem vermek.

Bu liste kişiden kişiye eklenenlerle, çıkarılanlarla uzar gider. Ancak bunları yaptığınızda başka bir gerçeklik ihtiyacı içinde olduğunuz konuyu kabullenişiniz, o alandaki beklentilerinizden vazgeçişiniz olmaktan çıkacaktır. İçinde bulunduğunuz alan bir savaş meydanı değildir artık. Olmasını istediğiniz gibi olmayan bir ilişkiye, bir duruma rağmen devam eden hayat, belki dümdüz bir ova olmasa da güzel İstanbul gibi yedi tepeli bir şekilde tüm ihtişamıyla ve sürprizleri ile var olmaya devam edebilir.

Bu zorluğu aştığımızda mevcut gerçeklikle ilgili kendi gerçeğimizle tanışma şansımız olabilir. Artık bizden beklendiği gibi güçlü, dayanıklı veya çaresiz, bunalımda vb. olmak zorunda değiliz. Artık kendi duygularımızla ve tepkilerimizle tanışmak ve asıl onları alıp kabul etme şansımız doğuyor. Her birimiz şahsına münhasır bireyleriz. Kendi eylemlerimizi ve temasta olduğumuz durumlara vereceğimiz cevapları seçip yönetebiliriz. Kabulleniş bize kendimiz olma ve hayatımızın dümenini gerçek kendimizin seçimlerine doğru çevirebilme şansını verendir, istediğimiz koşullar mevcut değilken bile.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Mutlu ve sağlıklı olmak için, olduğumuzdan başka biri olmak zorunda mıyız?

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale