X

Jüpiter’in İkizler yolculuğu ve burçlara olan etkisi

Şans, fırsat, bolluk, bereket, genişleme ve büyümenin gezegeni Jüpiter, 26 Mayıs 2024 tarihi itibariyle İkizler burcuna geçti ve Haziran 2025 tarihine kadar İkizler burcunda yolculuğuna devam edecek.

Jüpiter İkizler burcunda zayıf ve zararda bir enerji yansıtır. Çünkü İkizler burcu Jüpiter’in kendi yönetiminde olan Yay burcunun karşısında yer alır. Yay burcunun doğasında derin bilgi, felsefe ve bilgelik vardır. İkizler burcu ise gündelik, sığ ve yüzeysel bilgi içerir.

Jüpiter İkizler burcu transitinde basın yayın sektörü, seyahat, ticaret, dijital ortamlar, eğitim gibi konular ön planda olacak. Bu transit, yüzeysel, çok konuşan ama derinleşemeyen bir enerji yansıtır. Dedikodu, arkadan konuşma, bilginin manipüle edilmesi gibi durumlar olası. Ve bu durumlar, etik, ahlaki ve dini değerlerin yozlaştırılmasına sebep olabilir.

Jüpiter İkizler burcunda iken Balık burcunda seyahatine devam eden Satürn ile yıl boyunca kare açı içinde olacaklar.

Mitolojiye göre Jüpiter Tanrıların Tanrısı Zeus, Satürn ise Zeus’un babası olan Zaman Tanrısı Kronos’tur. Zeus babası Kronos’u Titanlar’la birleşerek tahttan indirir ve Tartarus’a hapseder. Bu sebeple Jüpiter ve Satürn’ün birbirine kare olacağı 1 yıllık döngü için Olimpus’un iki büyük tanrısının birbiri ile çatışması diyebiliriz…

Doğu felsefesi Satürn Balık için zor sınavları olan karmik yük şeklinde tanımlar. Satürn’ün bulunduğu Balık burcu Jüpiter yönetimindedir. Bu nedenle kendi yöneticisinden kare alan Satürn, oldukça problemli bir döngüyü başlatacak.

Jüpiter İkizler’de zayıf, Satürn ise Balık’ta verimsiz… Biri hava elementinde, diğeri ise su elementinde birbiri ile zorlu etkileşim içine girecekler. Tıpkı mitolojik hikayesinden de anlayacağınız üzere bu dünyada yönetim şekillerinin değişmesine işaret eder. Yeni rejimler, yeni düzenler, yeni sistemlerin kurulabilmesi için çatışmalar kaçınılmazdır. Zeus babası Kronos’u tahttan indirirken Yeraltı Tanrısı Hades kendisine yardım etmiştir. Jüpiter İkizler seyahatinde Pluto’dan (Hades’ten) aldığı açı, yine yardım göreceğini, bunun da dünyada mevcut düzeni, iktidarları ve yöneticileri devireceğini işaret eder.

Düşünce ve fikirlerin engellenmesi, buna bağlı halk ayaklanmaları meydana gelir. Jüpiter’in en son İkizler burcuna geldiği 2012-2013 döngüsünde ülkemizde hepinizin bildiği üzere Gezi Parkı olayları cereyan etmişti. Bu geçişten de benzer etkiler görme olasılığı oldukça yüksek…

Su ve havanın çatışması sebebi ile hava şartları, okyanuslar, denizlerde meydana gelebilecek sert hava koşullarını getirebilir. Yeni hastalıkların ortaya çıkması, sulardan gelecek zararlı etkiler, akciğer hastalıkları, ruhsal sorunlarda ve intihar vakalarında artış meydana gelebilir.

Jüpiter İkizler geçişi eğitim almak, eğitim vermek konusunda olumludur. Doğum haritasında Jüpiter’i İkizler burcunda olanlar için 12 yılda bir gelen şans ve fırsatları getirebilir ancak Satürn’den kare aldığını unutmadan kararlarınızı verirken iyi analiz etmelisiniz. Bununla birlikte Jüpiter İkizler döneminde eğitim sistemi, müfredat değişikleri de gündeme gelebilir. İnançlar konusunda çatışmaların yaşanabilme olasılığına karşı din ve inançlar konusunda da fanatizmden uzak durmak gerekir…

Jüpiter İkizler geçişinden olumlu etki alacak olan burçlar: İkizler, Kova, Terazi, Aslan ve Koç burçları. Ancak İkizler burçları her ne kadar Jüpiter’i burcunda ağırlıyor olsa da Satürn’den kare açı aldıklarını unutmamalılar… Bu sebeple doğum haritalarına göre çok avantajlı da olabilirler, çok dezavantajlı da.

Koç burcu

Kardeşler, yakın akrabalar, kuzenler, komşularla alakalı konuları gündeminize taşır. Ticari ilişkiler, iletişim, anlaşma ve sözleşmelerde şanslı etkiler verir. Yeni fikirler, yeni düşüncelerle kendinizi yenileyebilirsiniz.

Boğa burcu

1 yıl boyunca para evinizden seyahat edecek olan Jüpiter, ekonomik ve finansal konularda destek verecek. Yeni bir şeyler üretmek, ürettiklerine değer katmak konusunda harika bir zaman. Maddi kaynaklarınızı verimli ve güvenli bir şekilde kullanın, Jüpiter’in bolluk ve bereketi sizinle.

İkizler burcu

12 yıl aradan sonra Jüpiter yeniden burcunuzda! Bu sizin için 12 yılda bir gelen bir şansı simgeler ancak Satürn’den aldığınız kare ile adımlarınızı atarken iyi analiz etmelisiniz. Bu süreci kendinize ve aslında neyi başarmak istediğinize odaklanarak, girişimlerinizi iyi analiz ederek yapmak faydalı olacak. Ayrıca kilo alımına dikkat edin.

Yengeç burcu

Bu sizin için içsel bir büyüme süreci. Bilinçaltınızı şifalandırmak için harika bir sene. Meditasyon, yoga, enerji çalışmaları vb. yapabilir, muhtaç insanlara yardım edebilirsiniz. Şimdiye kadar kimseye söylemediğiniz kendinizden bile sakladığınız bazı konular gündeme gelebilir. Ortaya çıkan her neyse sizi şifalandıracaktır. Jüpiter’in gizli koruması sizinle…

Aslan burcu

Sosyal ortamlar ve arkadaşlık ilişkilerinin oldukça aktif olduğu bir döneme giriyorsunuz. Sosyal gruplara, derneklere üye olabilir, topluma faydalı çalışmaların içinde görev alabilirsiniz. Yeniliklere karşı oldukça esnek olacaksınız. Çevreniz bir hayli genişleyecek ve yeni ortamlara gireceksiniz. Bazı hedeflerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Başak burcu

Kariyer, toplumsal statü ve mesleki konularda gündemleriniz olabilir. Kariyerde yeni fırsatlar ve büyüme enerjisine hazır olun. Satürn’den aldığınız karşıt enerji Jüpiter ile birleşince çalışma hayatında yeni sorumluluklar verebilir, bu sebeple biraz da yorabilir. Sağlığınıza karşı da dikkatli olmakta fayda var.

Terazi burcu

Jüpiter ikizler geçişinin en şanslı burçlarından birisiniz. Sizi ileriye taşıyarak ufkunuzu genişletecek olan şans ve fırsatlar sizinle. Yurtdışı bağlantılı işler, uluslararası ticaret, akademik başarılar, seyahat ve eğitimler gündeminize gelebilir. Jüpiter’in sizi desteklediği 1 yıllık döngüyü iyi değerlendirmelisiniz. Hayatınızda başarılı olmak istediğiniz konularla ilgili girişimlerinizi yapabilirsiniz.

Akrep burcu

Miras, nafaka, borçlar, ödemeler, banka, bankacılık işlemleri, vergiler vb. konuları gündeminize taşır. Derin bilgi için detaylı araştırmalar yapmak, kişisel gelişiminize katkı sağlayacaktır. Cinsel dürtüler ve libido artışı olabilir. Sağlığa dikkat etmekte fayda var. Ameliyat konuları da gündeme gelebilir.

Yay burcu

Evlilik, ikili ilişkiler, ortaklıklar gündeme gelebilir. Satürn’den zorlayıcı açı alan Yay burçları için zaman zaman Jüpiter’in büyüteç etkisi sorunları büyütebilir. Evli olanlar evlilikle ilgili sınavlar verebilir, bekar olanlar bir evliliğin sorumluluğunu alarak evlilik yapabilir. İlişkilerdeki sorunlara odaklanarak çözümlemek için uygun zamanlar.

Oğlak burcu

Günlük hayatınız oldukça hareketleniyor. İş hayatında yeni fırsatların, iletişim ve bilgi ağının genişlediği bir döneme giriyorsunuz. İş sebebi ile sık sık seyahat edebilir, seyahatlerinizde size fayda sağlayacak olan insanlarla tanışabilirsiniz. Beslenme düzeninizi gözden geçirmeli, kilo problemlerine karşı dikkat etmelisiniz. Sağlığınızı ihmal etmemeniz gereken bir dönem.

Kova burcu

Jüpiter İkizler geçişinin bir diğer şanslısı ise Kovalar. Yeni hobiler edinebilir, keyifli vakit geçireceğiniz ortamlara girebilirsiniz. Aşk, romantizm ve eğlence sizinle. Bebek sahibi olmak isteyenler için oldukça şanslı bir dönem. Çocuğu olanlar ise çocukları ile alakalı güzel gelişmeler yaşayabilir. Spekülatif yatırımlar konusunda risk almadan, akıllıca hareket edenler için kazançlı bir dönem olabilir.

Balık burcu

Ev, yuva, aile ve köklerle ilgili gündemleriniz olabilir. Yeni bir ev almak, evinizi değiştirmek, evde tadilatlar yapmak konusunda şanslı bir dönem. Aile içinde iletişim artabilir, aileniz genişleyebilir… 1,5 yıldır burcunuzda seyahat eden Satürn’ün daraltıcı etkisine Jüpiter’in büyütücü etkisinin dahil olması ile birlikte abartılı duygularla büyük girişimlerden, riskli yatırımlardan kaçınmalısınız. 

İlginizi çekebilir: Yılın en şanslı ayı: Mayıs 2024 ve astrolojik olarak Hıdırellez

Çimen Halitoğlu Çakır: 1985 Van doğumluyum. Lisans eğitimimi Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesinde 2011 senesinde tamamladım. Üniversite sonrası Turizm-Otel/Cafe-Restaurant işletmeciliği gibi alanlarda hizmet verdim. Yaşamı ve varoluşu sorgulamam henüz küçük yaşlarımdan itibaren başladı. İnsan varlığı, ruh’u ve evren arasındaki bağlantıları her zaman merak ettim, sorguladım, araştırdım… Veee tabi ki bir gün ben de o büyülü soruyu sordum; “Ben kimim? ardından “Neden varım? Amacım ne? Neden bunları yaşıyorum?” İşte bu anlam arayışı ve sorgulama ile pek cok eğitim almaya başladım. Kişisel gelişim, Psikoloji, Numeroloji, Reiki, Eft duygusal özgürleşme tekniği, Holistik koçluk. Aynı zamanda ICF onaylı Profesyonel Yaşam Koçuyum ve Grigori Grabovoi Ögretileri Belgrad Eğitim Merkezine bağlı eğitmeniyim. Tüm bu eğitimlerden sonra yolum Karma Astroloji ile kesişti. Karma ve Ezoterik Astroloji, Okült Astroloji, Simya, Parapsikoloji gibi alanlarda pek çok eğitimler aldım. Bu eğitimlerle beraber gördüm ki; Evren, uzay zaman matematiksel kombinasyonlar ve sembollerle bizimle hep konuşuyordu. Kendine özgü bir dili vardı ve bu dil ile durmadan anlatıyordu. Evet Astroloji aslında bir dil. İnsan ruh’unun tabiatını ve dönüşümünü anlatan bir dil. Eğer bu dili bilirsen ancak o zaman ruh’unun tabiatını bilirsin ve ruhunun tabiatını bilip, ona dönersen ancak o zaman kendi tabiatının içinde çiçek açabilirsin. Kendi yolculuğumda hala kendimi geliştirmeye, öğrenmeye devam ediyor ve Astrolojik danışmanlık hizmeti veriyorum.

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.



“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz



İlgili Makale