İş, aile, sevgili, sağlık derken her gün, bir gün daha geçiyor. Ama ne için yaşıyorsun? Neden her gün uyanıyorsun? Yaşamının kalitesini ne belirliyor? Ne her anına anlam katıyor? Çalıştığın iş mi, yönettiğin finansın, paran mı? Sahip olduğun aile, ilişkin mi? Ya da sağlığın? Tüm bunlar maneviyatın, madde yansıması oysa ki…
“Madde %1’dir, maneviyat – mana ise %99’da gizlidir.”
Biz sanırız ki büyük işler başardığımızda, ev, araba, yat, uçak aldığımızda, bir evliliğimiz, ilişkimiz olduğunda, fiziksel sağlığımız yerinde olduğunda yaşamımız tam olacak. Ve her şey tam olduğunda mutlu olacağız. Ne yazık ki gerçek bu değil. Dünyanın farklı ülkelerinden, farklı kültür, din, dil, ırkından insanla tanışma ve çalışma fırsatım oldu ve tek bir gerçek hep aynı kaldı: Fiziksel varlık değil, manevi varlıktır yaşamı bir bütün kılan.
Ne yani işi gücü bırakıp dağın tepesinde meditasyona, namaza mı başlayalım?
Hayır. Başarının bilimi kadar, yaşamı bir sanata dönüştürmeyi de öğrenelim. Hatta yaşamlarımızı bir sanat eserine dönüştürelim. Sadece bir bölümünü değil, bir bütün olarak tüm bölümlerini.
“Kendi yaşamınızı inşa etmenin ötesinde yaşamın başka amacı yoktur.” Jean Paul Sartre
İyi ama bize öğretildi ki, kaderimiz çoktan belli. Yaşayacağız işte kaderimizde ne varsa. Oysa ki en önemli cümleyi kaçırıyoruz kaderciliğe bıraktığımızda kontrolü: “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.” (İsra 13). Evet yaşayacağın bir kader yüklü varlığında ve ondan çok daha güçlü dönüşümü yaratabilecek de bir de iraden. Şayet iradeni kuvvetlendirip, egona karşı koyabilirsen ya da mistiklerin dediği “gölge” kısmına, dinlerin bahsettiği “içindeki şeytana”; kendi cennetini bu dünyada yaratabilir, anlamı yüksek bir yaşam yaşayabilirsin.
Yaşamının anlamı ruhunda gizli…
Sen ruhunla bağlantını güçlü tutarsan, güçlü bir yaşam anlamı da sana akar. Sana verilmiş olan kıymetli bu yaşamda tek bir an o da şimdi. Ve sen her “şimdi” içinde yaptığın seçimlerle ya ruhunun amacına hizmet edersin ya da nefsinin. Öyle ya da böyle neyi seçersen seç yaşam akıp geçecek; ha alim olsan ha zalim ve bir gün bu yaşamın sona erecek. Her günü, her ilişkiyi bir önceki ile aynı da yaşayabilirsin, alacağın yeni bir karar ve uygulama ile yaşamını dönüştüre de bilirsin.
Konu derin. Yüzmeyi öğrenmek gerek. İlk seçimi 18 Kasım Pazar günü Joint Idea Kanyon’da yapacağım bu çalışmaya bilet alarak yapabilirsin. Bu 2 saatlik çalışmada yaşamın anlamı, yaşam misyonu, ruhun yolculuğu gibi derin kavramları inceleyip, eğlenceli bir şekilde günlük pratik uygulayabileceğin yöntemleri sunacağım. GEL: http://www.biletix.com/etkinlik/V7093/ISTANBUL/en
İlginizi çekebilir: Duygusal zeka, empatinin en iyi hali: Karşında gördüğün sende olmasın?