Her gününüz bir koşturmaca içinde öylece akıp gidiyor mu? Siz de bazen kendinizi anlamsız bir maratonun içinde hissediyor musunuz? Peki hayattaki gerçek amacınız, yolunuz burası mıydı yoksa birileri mi sizi bu yola itti? Sırf “öyle olması gerektiği için” tercihler yaptığınızı ve yolunuzu başkalarının seçmesine izin verdiğinizi düşündünüz mü hiç?
Bir an durmaya, soluklanmaya ve olduğunuz yerden yeniden bakmaya ne dersiniz? Sizleri Japonlar’ın hayata dair yaklaşımını anlatan ve hayatın bir maraton olmadığını söyleyen bu ilham verici videoyla baş başa bırakıyoruz:
“Bugün, hala koşmaya devam ediyoruz. Herkes bir koşucu… Zamanı durduramazsın. Zaman tek bir yöne doğru akıp gidiyor. Geri dönemediğimiz bir maraton… Diğerleriyle bir yarış halindeyiz ve koşuyoruz. Zaman denen bu yolda koşmaya devam ediyoruz. Daha hızlı olmaya çalışıyoruz. Hep bir adım daha ileri gitmeye… Önümüzde her zaman mutlak bir gelecek olduğuna inanarak… Bir bitiş çizgisi olduğuna inanarak…
Hayat bir maraton. Peki gerçekten öyle mi? Hayat gerçekten bir yarıştan mı ibaret? Hayır, hayat bir maraton değil. Kimse bizim yolumuzu belirleyemez. Hiç kimse bitiş çizgimizi seçemez. Herhangi bir yere koşmak iyidir. İstediğin bir yere yönelebilirsin. Herkesin kendine ait bir yolu vardır. Senin yolun neresi? Peki gerçekten böyle bir yol var mı? Bunu kimse bilemez. Ama dünya bizim gördüğümüzden fazlası, uçsuz bucaksız… Bu yüzden kendi yolculuğuna çık.
Kendi yolculuğun üzerine düşün, sonra biraz daha düşün. Ve gerçek amacını bulduğunda peşinden git. Başarısız olabilirsin, sorun değil. Tekrar başladığın yere dönebilirsin. Kendini başkalarıyla kıyaslamaya ihtiyacın yok. Herkes için tek bir yoldan bahsetmek mümkün değil. Ya da tek bir bitiş çizgisinden.
Yeryüzündeki insan sayısı kadar farklı amaç ve bitiş çizgisi var hayatta. Ve bütün hayatlar muhteşem. Hayatın bir maratondan ibaret olduğunu kim söyledi?”
Kaynaklar:
Lifehack
İlginizi çekebilir: Zen: Ruh ve beden sağlığı için Japon Bahçesi tasarımı