X

İznik Ultra Maratonu’ndan akılda kalanlar

Arazi koşuları pek keyifli geçiyor benim için, özellikle de yakınımda çamur görüp “Yani ben arazi dendiğinde böyle bir şey beklemiyordum ki” diyen biri varsa. “Araziye hoş geldiniz, ultraya hoş geldiniz” derken buluyorum kendimi. Tuhaflık bende mi acaba; keşke çamur olsa da bulansam diye düşündüğüm için çoğu zaman.

Geçtiğimiz hafta sonu İznik Ultra Maratonu‘ndaydık, ‘Aklımda kalanları yazayım, gitmeyenler de gitmek istesin, az biraz özensin’ dedim:

İznik Ultra Maratonu

Evdeki hesap çarşıya uymazsa

Aylarca hazırlık yaptınız, hedefiniz vardı, her şey planlanmıştı; şu kadar kilometreyi, tam da bu kadar zamanda koşacaktınız. Hava durumuna bakılmış, uygun kıyafetler kafada çantaya atılmış, eksik sayımına başlanmıştı. Ve umulmadık bir anda gelen aksilikler…. Bunlar sakatlık olabilir, uykusuzluk olabilir, türlü, çeşitli başka hastalık olabilir. Peki, ne olacak şimdi, boşa mı gitti onca plan ve program? Elbette hayır! Yatırım, yatırımdır. Yapılan çalışma boşa gitmez, sadece B Planı’na geçmek gerekir.

Her şeyden vazgeçmek mi, eğlencenin içine bodoslama girmek mi?

Daha uzun bir mesafe koşmayı planlamıştınız, ama baktınız olmayacak, bir alt kategoride koşun; 30 değil, 15 km olsun. Sonuçta koşu bahane, ortam şahane. Özellikle de İznik’ten bahsediyorsak 🙂

Baktınız hiç koşamayacak gibisiniz

Koşamasanız bile gönüllü olarak koşuculara yardımcı olabilirsiniz.

O halde gönüllü olun. Kontrol noktasından geçenlerin bardaklarına su doldurun, finish’e ulaşanların boynuna madalyalarını takın, kenarda durup, gelenlere tezahürat yapın. Onlarla yürüyün, koşun. “Yahu nasıl olsa koşmuş 49 km’yi, 1’i mi koşamayacak” diye düşünmeyin. Son anda gelen o tezahüratlar nasıl iyi geliyor, anlatamam. Bir kere de koşanlar arasında değil, karşı tarafta olun ve farklı deneyimler yaşayın.

Gitmezseniz kaçırabilirsiniz

Meşhur evlenme teklifi 🙂
  • 50 km koşup, finish’e geldikten sonra sevgilisine evlenme teklif edenleri,
  • Zorunlu malzemeler arasındaki acil durum battaniyesini gerçek battaniye sanıp “Bu nasıl taşınır ki?” diye soranları,
  • “Ben sade buralıyım” diyen çocuk gibi çocukları, koşanlara erik dağıtan gönlü bol köylüleri,
  • Sıcaktan pişmişken buz gibi derenin suyuyla ferahlama şansını,
  • 130 km’yi hamama gidip, kese yaptırma motivasyonuyla koşanların öykülerini,
  • Mükemmel manzaraları, harika horozları, civcivleri,
  • Boş masa bulmanın uzun mesafe koşmak kadar zor olduğu Yusuf’un köftelerini ve daha neleri neleri…

İlgili yazı: Koşucuların buluşma yeri: İznik Ultra

Alkışlar Macera Akademisi’ne 

  • Her kontrol noktasını bir STK’ya vererek, bilinirliğin artmasını sağladıkları için,
  • Günlerce uykusuz kalarak kusursuz bir organizasyona imza attıkları için,
  • Her seferinde zorlaştırdıkları parkuru ‘acaba seneye ne hale getirecekler’ diye insanın içine kurt düşürdükleri için.

Bu sene yapamadım ama önümüzdeki sene için bir hedefim var elbette. Sürprizlerle karşılaşmazsam koşarım uzun uzun. Olmadı yine de gider, keyfime bakarım.

Bu yarış bitti, bakalım neler var önümüzde:

WFL

NB Bozcaada Yarı Maratonu

RunMaris

Sapanca Ultra Maratonu

Aybastı Ultra Maratonu

Runfire Ultra Maratonu

Kaçkarlar Ultra Maratonu

Kim bilir daha neler neler vardır da ben, beni heyecanlandıranları yazdım. Asfaltta koşmayı sevmediğim çok mu belli oluyor ne 🙂

Pek önemli not: Eğer Bozcaada’da koşacaksanız, ipk.adimadim.org aracılığıyla dilediğiniz STK için bağış toplayabilir ve sadece koşarak çocuklar, gençler, kanserli hastalar, doğa ve daha pek çok şey için kaynak yaratabilirsiniz.

Her türlü sorunuz için şuralardayım: kivergı@gmail.com

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale