Sinemada ağlatmak kolay, güldürmek zor, şaşırtmak ise çok daha zordur. Geniş bir kitlenin algılarıyla zekice oynayabilmek, yaptıkları tahminler konusunda onları yanıltmak ayrı bir yaratıcılık ve kurgu gerektirir.
Bazı filmler var ki izlediğimiz süre boyunca bir sonraki sahnede ne göreceğimizi kolayca tahmin ederiz, ortaya teoriler atarız, hatta “bu ne klişelik böyle” diye şikayet ederiz. Biz filmin sonunda neyle karşılaşacağımıza oldukça eminken, izlediğimiz o sıkıcı ve klişe film son 10 dakikada bir anda değişir ve yaptığımız tüm tahminler bizi yarı yolda bırakır. Uplifers olarak zihnimizle oyunlar oynayan, bizi neye uğradığımızı şaşırtan 10 başarılı filmi sizler için derledik.
Zindan Adası (Shutter Island)
Dennis Lehane’in aynı isimli romanından uyarlanan 2009 yapımı Shutter Island, bir Amerikan polisinin kayıp bir suçluyu aramak için, psikolojik hastalıkları olan insanların kaldığı bir hapishaneye gitmesini konu alıyor.
Oyun (The Game)
Varlıklı bir bankacının kendi isteğiyle gizemli bir oyuna dahil olmasıyla başlayan film, hayatının tepe taklak olmasıyla devam ediyor. Michael Douglas’ın canlandırdığı bankacı Nicholas Van Orton, filmin ilerleyen sahnelerinde oyunla gerçek arasında kaybolur ve kendini bulaştığı oyundan çıkarmaya çalışır.
Siyah Kuğu (Black Swan)
Hevesli ve başarılı bir balerinin Kuğu Gölü balesinde baş balerin olma yolunda hırslı bir şekilde ilerleyişini konu alan Black Swan, balerinin girdiği karakterle gerektiğinden fazla bütünleşmesi yüzünden yaşadığı psikolojik durumları konu alıyor.
Akıl Defteri (Memento)
Geçici hafıza kaybı yaşayan bir adamın tüm gücüyle karısının katilini aramasını konu alan Memento, başrolünü Guy Pearce’ın canlandırdığı bir psikolojik gerilim. Film boyunca kendi hafızasıyla savaşan Leonard Shelby, bu yolda kendi gerçekliğini kaybeder ve karısının katilini bulması gittikçe zorlaşır.
Acı Reçete (Side Effects)
Side Effects, genç bir kadının psikiyatristi tarafından kendisine verilen ilaçları kullanması sonucunda ilacın üstünde bıraktığı korkutucu yan etkilerle mücadelesini konu alıyor. Film boyunca neyin gerçek neyin yalan olduğunu sorgulayacak, kafanızdan sayısız tahmin ve olasılık geçecek.
Köstebek (The Departed)
The Departed gizli görevdeki bir polisle bir köstebeğin İrlandalı tehlikeli bir çeteye dahil olma çabalarını konu alıyor. Fakat bu sırada her şey yolunda gitmiyor. Şüphenin her yeri alıp götürdüğü filmin sonu ise kafalarınızdaki karışıklıklara şaşırtıcı bir şekilde cevap veriyor.
Mahkumlar (Prisoners)
Şükran Günü’nde akşam yemeği için bir araya gelen iki ailenin küçük çocuklarının oyun oynamak için dışarıya çıkmaları sonrasında bir daha geri dönmemeleriyle başlayan Prisoners, ailelerin çaresizlikle çocuklarını arayışlarını konu alıyor. Film boyunca kendinizi çocukların nerede oldukları hakkında yüzlerce tahmin yaparken bulacaksınız.
Kayıp Kız (Gone Girl)
Gone Girl, karısının bir anda ortadan kaybolmasıyla medyanın odağı haline gelen Nick Dunne’ın, kendisine yöneltilen suçlamaları temize çıkarmaya çalışmasını konu alıyor. Fakat filmin devamında işlerin gözüktüğü gibi olmadığı ortaya çıkıyor.
Sihirbaz (The Illusionist)
Aristokrat bir ailenin kızı Sophia ile, marangoz bir ailenin oğlu Eisenheim’ın büyük aşkını konu alan film, aşklarının engellenmesiyle ülkeden kaçan ve 15 yıl boyunca ortadan kaybolan Eisenheim’ın bir illüzyonist olarak ülkeye geri dönmesiyle başlıyor. Fakat bu kez Eisenheim yeni bir sorunla karşılaşıyor; Sophie’nin başka bir adamla nişanlandığını öğreniyor.
Düşman (Enemy)
Enemy, üniversitede tarih dersleri veren ve hayatının rutini içinde kaybolmuş olan Adam’ın arkadaşının tavsiyesiyle izlediği bir filmde kendisine çok benzeyen aktörün peşine düşmesiyle başlıyor. Sonrasında ise Adam ve oyuncu Anthony, bir şekilde birbirlerinin hayatının bir parçası oluyor. Fakat tahmin edersiniz ki işler o kadar kolay ilerlemiyor.
İlginizi çekebilir: Başarıya ulaşmanızı sağlayacak en etkileyici motivasyon filmleri