İzin verin çocuklar özgürce çocuk olsun
Çocukluğunu hiç yaşamamış erkekler sorumluluk istemezler.
Siz bakmayın öyle güçlü, kuvvetli, heybetli durduklarına her birinin içinde kırılgan, çok naif bir çocuk var. Ya küçücükken çalışmaya başladılar, ya öksüz kaldılar ya da anne babalarından uzaktalar. Belki de bolluğun için yok sayıldılar. Yaralı minik kalpler onlar…
Nasıl iyileşeceklerini, nasıl seveceklerini bilmezler; çünkü sevgiye doymadan aç büyüdüler.
Nasıl seveceklerini bilmeden evlendiler. Çocukluklarını hiç yaşamadan çocukları oldu onların. Belki de kendi çocuğunun halinden hiç anlayamadılar.
Sorumluluk almak istemediler. Omuzlarına yüklenen yüklerin altında ezildiler. Erkek doğdukları için, ‘Adam gibi adam olman lazım’ dendiği için seslerini bile çıkaramadılar. Ağlamalarına izin yoktu onların…
Çocukluklarını yaşayamayan kişiler…
Düşe kalka büyüdüler. İçlerinde hep ukte kaldı:
- Sallanmadıkları salıncaklar,
- Yemedikleri dondurmalar,
- Giymedikleri bayramlıklar,
- Uçurmadıkları uçurtmalar,
- Beslemedikleri kedileri, köpekleri, kuşları, kuzuları,
- Oynayamadıkları oyunları,
- Sevilmedikleri, sevgiyi hissedemedikleri geceleri ve gündüzleri,
- Ve daha pek çok ukteleri, özlemleri,
- Yaşayamadıkları küçüklükleri,
büyük hallerinin içine sıkıştılar.
Çocuklarını sevdiler çok sevdiler ama gösteremediler, içlerindeki çocuğu sevmeyi bilemediler.
İlgili yazı: İyi ebeveyn olmanın 6 kuralı
Siz yaşayamamış olsanız bile, izin verin çocuklarınız çocuk olsun özgürce. Çünkü onlar geleceğin babaları, anneleri, geleceğin sorumluluk alan insanları.
Sevgilerimle;