X

‘İyi olmak, ancak sahip olduğum bedeni ve zihni kabul etmeyi öğrenmekle başlayabilir’

Yeni yılın getirdiği umutlu ve pozitif bir başlangıç enerjisiyle kendimize somut niyet ve hedefler belirlemek isteriz. Ben de genelde kendime, hayatımın birçok alanında daha üretken ve disiplinli olmaya yönelik hedefler koyarım.

Bu sene de zihnim türlü türlü projeler üretse de en önemli niyetim sağlığımı önceliklendirmek. Fakat bu benim için, yazıldığı kadar kolay bir hedef değil. Çünkü en başta, başka şeyleri -başarılı olmak, kabul görmek, onaylanmak, iyi görünmek, herkesi memnun etmek- sağlığımın ve genel iyilik halimin önüne koyduğum için bu noktaya geldim.

Yaklaşık 10 yıl önce huzursuz bağırsak ile başlayan sorunlarım, zaman içinde “SIBO, Geçirgen Bağırsak, Histamin/FODMAP intoleransı” gibi problemlere evrildi. Tabii bunlar sadece sindirim sistemimi değil, tüm sağlığımı etkiledi.  Kronik yorgunluk, şiddetli baş ağrıları, iştahsızlık, beyin sisi, odaklanma zorluğu, kalitesiz uyku, anksiyete gibi türlü fiziksel ve zihinsel problemler yaşamaya başladım. Son 2-3 yılım, arada daha iyi hissedip, arada ise şiddetli ataklar yaşayarak, hemen hemen böyle geçti.

2023 benim için, iyileşmek için ruh-beden-zihin seviyelerinde neye ihtiyacım olduğunu anlamak adına önemli bir sene oldu. Bedenimin verdiği mesajlar sertleşti, ben de onu gerçek anlamda dinlemeye başladım. Tabi tüm bunları içselleştirmek ve hayatımı bu çerçevede yeniden şekillendirmek adına zamana ihtiyacım var.

Peki neden bu kadar zor?

Çünkü sağlığımı önceliklendirmek demek;
Bedenimin limitlerini kabul edip, daha az üretken olmayı göze alabilmem,
Çoğu zaman üretkenlik seviyem ve somut başarılarla ölçtüğüm değer duygumu, bunlarından ayrıştırıp, koşul koymadan, kendi içimde bulabilmem,
Fiziksel seviyede ortaya koyduklarımdan ziyade, ruhsal seviyedeki gelişimime odaklanabilmem,
Çevremin beklentilerinden ziyade, kendimi ritmimi takip edebilme cesareti gösterebilmem,
Birçok kişi beni anlamasa ya da yeterince desteklemese de önceliklerim konusunda kararlı olabilmem,
Pek iyi bilmediğim, belirsiz ve konforsuz bir alanda kalabilmem,
Yani bugüne kadar yapamadığım ve sağlık problemlerimin ilerlemesine sebep olan birçok içsel ve dışsal faktörü aşıp, gerçek ihtiyaçlarımı kendime vermeye başlayabilmem demek.

Son zamanlarda fark ediyorum ki, yıllardır bedenimle bir savaş halindeyim.

Çok defa, “Neden istediğim birçok şeyi yiyemiyorum? Neden bedenim bu kadar hassas?” diye isyan ettim. Her ortamda, bir şeyleri yiyemeyen, devamlı yemek seçen insan olmak, zaten bazımda olan kusurluluk şemasını tetikledi. Dışarıdan pek de anlaşılmayan ve modern tıpta net bir çözümü olmayan bu rahatsızlıklar, “bende bir sorun var” inancını pekiştirdi.

Önce doktorlardan umudu kestim. Holistik bir yaklaşım olmadan, kalıcı bir iyileşme olamayacağını anladım. Sonra da çevremdekilerin beni anlama ihtiyacından. Nitekim kendim bile, neyi neden yaşadığımı anlayabilmek için onlarca kitap, podcast ve sosyal medya içeriğine ihtiyaç duymuştum. Onlar nasıl bilebilirdi ki?

Öfkelendim. İstediğim verimlilikle çalışamadığım, planlarımı hayata geçiremediğim, bazı sözlerimi tutamadığım, yani potansiyelimi tam olarak ortaya koyamadığım için. Biraz kendime, biraz bedenime, biraz da hayata…

Önümde gözle görülemeyen bir engel var gibiydi ve ben içimde, kimsenin duymadığı, sessiz bir savaş yaşıyordum.

Geçenlerde TED konuşmasına denk geldiğim Suleika Jaouad 3 yıllık kanser tedavisi sonrasında yaşadığı süreci şöyle ifade ediyor:

“Gerçek şu ki, benim için kanser deneyiminin en zor kısmı, kanser gittikten sonra başladı. Hayatta kaldığım için minnettar olmakla birlikte hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok yorgundum. Hastanede, diğer hasta insanların yanında hasta olmak normaldi. Fakat gerçek hayata döndüğümde, bende bir şeylerin yanlış olduğunu, diğer insanlara göre güçsüz ve yetersiz olduğumu düşündüm.  Bir süre bu durumla savaştıktan sonra, şunu fark ettim; şu anda iyi olmak, ancak sahip olduğum bedeni ve zihni kabul etmeyi öğrenmek ile başlayabilecekti.

Yönetmen Andrew J. Bernstein, benzer bir bakış açısıyla diyor ki; “Stres patronundan, çocuklarından, eşinden, trafik sıkışıklıklarından, sağlık sorunlarından veya diğer koşullardan gelmez. Stres, bu koşullar hakkındaki düşüncelerinizden gelir.”

Benim için de artık, bakış açımı değiştirerek, savaşmayı bırakma vakti.

Niyetim, şu an sahip olduğum bedeni ve onun limitlerini kabullenebilmek.

Onu düzeltmeye ve kontrol etmeye çalışmadan, onu anlamaya çalışmak.

Yavaşlayıp, derinlerden gelen sesleri duyabilmek.

Belirli kimliklerimi bırakmayı göze almak.

Tüm bunların getirmiş olduğu acıyla, gerginlikle, yasla oturabilmek.

İfadeleri için alan tutabilmek.

Yine Suleika Jaouad’ın, “Between Two Kingdoms” kitabında belirttiği gibi; “Eğer acıyı uyuşturulması gereken, düzeltilmesi gereken, kaçınılması gereken ve karşı korunması gereken bir şey olarak düşünmeyi bıraksam ne olurdu? Eğer onun varlığını bedenimde onurlandırmaya, şu an içinde onu karşılamaya çalışırsam? İyileşmek, bu acı ile birlikte nasıl var olacağını öğrenmek demek; o yokmuş gibi davranmadan ve aynı zamanda hayatı da kaçırmadan.”

Artık kendime hedef bir iyileşme zamanı koymak ve yalnızca “sonuca” odaklanmak da istemiyorum. Sinir sistemimin yeniden dengesini bulabilmesi için zamana ihtiyacım olduğunu ve buna limitli zihnimle benim belirlemeyeceğimi biliyorum. Üstelik sürecin kendisinin bile, beni bana anlatan, zorlu ama değerli bir öğrenme alanı olduğunu fark ediyorum. Bu süreçte kendime nasıl davrandığımı, bedenimle nasıl ilişki kurduğumu, beni nelerin tetiklediğini idrak etmeye başlıyorum.

Şimdi bedenime ve zihnime gereken bakımı göstermeye başlayıp, evrenin ilahi zamanlamasına güvenme vakti.

Öncelikli olarak, ölümcül hastalıklarla mücadele eden herkese tüm kalbimle şifa diliyorum.

Benim gibi, kronikleşmiş ve modern tıpta etkili bir çözümü olmayan, fiziksel ve zihinsel sağlık problemleri yaşayan dostlarıma ise son olarak şunu demek isterim: Hastalıkları eğer biz yarattıysak (çeşitli travmalar ve inanç kalıpları sebebiyle), iyileşmenin çözümü de bizde demektir. Bu bazılarımız için uzun bir zaman alabilir. Fakat inanıyorum ki şifa; kendimize ve sahip olduğumuz bedene ve zihne göstereceğimiz sabır, nezaket, anlayış ve sevgiyle gelecek.

İlginizi çekebilir: ‘Affetmekte en zorlandığımız kişi, kendimiziz’

Siri Kavita: 2018 yılında “kendi gerçeğimi” yaşamak üzere bir yolculuğa çıktım. Gerçi hayat boyu bu yolculuktaymışım da, bunu fark etmem 27 yılımı almış ve artık hızlanmanın zamanı gelmiş. En büyük destekçilerim Kundalini Yoga ve Gestalt öğretileriyle, kendimi değiştirmek için değil, tam tersi daha fazla “ben” olabilmek için yürümeye devam ediyorum. Hem kendimin hem de bu yoldaki diğer kahramanların yoluna ışık tutabilmek, yaralarımızı birlikte dönüştürebilmek için yazıyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale