X

İyi hissettiren evler yaratmak için dikkat etmeniz gereken 8 nokta

Bir mekana girdiğimizde beynimiz 5 duyumuzu kullanarak algıladığı verilerle mekan hakkında bilgi toplar ve bunu duyguya dönüştürür. Kısa süre içinde bulunduğumuz mekan ya bize iyi hissettiriyordur ya da keyifsiz hissetmemize yol açıyordur. O yüzdendir ki vakit geçirdiğimiz mekanlar hayat kalitemiz üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Bir mekanın bize olumlu hisler vermesi için içindeki mobilyaların yerleşimi kadar, objelerin seçimi ve konumu, kullanılan tekstillerin ve kumaşların dokuları, aydınlatmaların dengesi, bütünlüğü sağlayan renklerin ahengi, doğaya davetkarlığı, doğalı kullanımı, kokuları ve sesleri de önemlidir.

Hepimiz, yaşam ve çalışma alanlarımızın, evlerimizin kendimizi en iyi hissetmemizi sağlayacak şekilde olmasını isteriz. Aslında evlerimizde uygulayacağımız küçük dokunuşlarla iyi hissettiren yaşam alanları yaratmak hiç de zor değil.

İşte size genel birkaç ipucu…

1. Evimizin girişi, bizim kimliğimiz

Evimizin girişi, kimlik kartı gibidir. İçeriye girenlere, ev sahipleri konusunda her zaman ilk izlenimi verir. Eve gelen yaşam enerjisi de buradan eve girer. Biz bu enerjiyi evimize nasıl alıp, nasıl karşılarsak o, evin içinde o şekilde dolaşarak olumlu etkisini yayacaktır. Rahatça ve engelsiz bir şekilde evimizin içinde akabilmesi için girişlerimizi mümkün olduğu kadar davetkâr, düzenli, ferah ve iyi aydınlatılmış şekilde dekore etmeliyiz. Taze çiçeklerle, doğal mumlarla, güzel kokularla donattığımız bir giriş, içeriye adımımızı attığımız andan itibaren kendimizi de misafirlerimizi de iyi hissettirir.

2. Karışık oda, dağınık bir zihin

Her yeni güne başlarken kendimizi enerjik ve keyifli hissetmeliyiz. Ancak bunu sürekli karışık ve dağınık bir evde gerçekleştiremeyiz. Her gün farkında olmadan evin bazı rahat ulaşılabilir köşelerinde muhakkak bir şeyler biriktirmeye meyilliyizdir. Hepimiz elimize geçen, o anda nereye koyacağımızı bilemediğimiz evrak, gazete, oyuncak, kitap, fiş, fatura gibi eşyaları çeşitli yerlere koyarak istiflemeye başlarız. Burası bir mutfak masası, çalışma masası, antredeki giriş konsolu olabilir.

Ancak bu dağınıklık bir süre sonra bulunduğumuz mekanda rahat akması gereken enerjiyi bloke eder. Karışık bir oda veya köşe, karışık bir zihne, verimsiz çalışmaya, strese neden olur. Üzerimizde farkında olmadan baskı yaratır. O yüzden düzeni her daim sağlayabilmek için gerekli ihtiyaçları listelemekten başlamak en iyisidir. Dosyalar, kutular, sepetler, hatta ihtiyaca yönelik kitaplık ve dolapları kullanarak enerjimizi daha sabahtan tüketen dağınıklıktan kurtulmalıyız.

3. Samimi bir ortam

Bir mekanın kullanımına oranla çok yüksek tavanlı veya çok büyük olması kendimizi rahatsız hissetmemize yol açar. Oturma gruplarımız, evimize gelen misafirlerimiz arasında sıcaklık ve uyumlu bir paylaşım yaratabilmelidir. Bunun için koltuklarımızı birbirinden uzak konumlandırmamalıyız. Hepimiz birbirimizi rahatça duymalı ve görmelidir. Çok geniş ya da yüksek tavanlı salonlarda kendimizi pek rahat hissedemez, bir köşeye geçmek isteriz. Mekânımız insani boyutlardan çıktığında yaşadığımız his işte bu güvensizliktir. Büyük salonumuz varsa birkaç tane oturma grubu ile sohbet köşesi oluşturabilir, karanlık köşeler kalıyorsa da ayaklı aydınlatma elemanlarından destek alarak sıcak bir mekân yaratabiliriz.

Ancak bir mekanı gereğinden fazla eşyayla doldurmak da enerjinin akışını engeller. O yüzden gerçekten ihtiyacımız olan, fonksiyonel, boyutları mekanımızla dengeli seçimler yapmak gerekir.

4. Dekoratif objeler, tablolar ve aynaların gücü

Evimize yerleştirdiğimiz objelerle her daim iletişim içinde olduğumuzu unutmayalım. Olumsuz enerjili resimlerden, agresif şekillerden evimizin tüm mekanlarında kaçınmalıyız. Evimizde yaşarken bize huzur ve ilham verecek, iyi hissettirecek objeler, görseller, tablolar seçmeliyiz. Etrafımız bize neşeyi, bereketi, güzel duyguları çağrıştıran eşyalarla sarılı olmalı. Bunlar güzel geçen bir tatilden almış olduğumuz bir obje, çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın bizi mutlu eden bir hediyesi, baktığımızda gülümseten aile fotoğrafları olabilir. Sevmediğimiz, bize iyi gelmeyen eşyaları ve objeleri kaldırmaksa daha iyi olur. Evimizin ihtiyaçlarını karşılamayı geciktirmemeli, kırık dökük eşyalar, boyası kabarmış duvarlar, yanmayan ampuller, tıkalı tesisatlar gibi durumlar varsa hemen elden geçirmeliyiz.

Evimizde kullandığımız aynanın neyi yansıttığı önemlidir. Ayna neyi yansıtıyorsa bu enerji ikiye katlanacaktır. Doğru yere astığımız bir ayna, güzellikleri, bereketi artırırken, yanlış yere astığımızda ortamımızda negatif enerjiye, gerginliklere sebep olur. Salonumuzdaki pencereden görünen güzel manzarayı yansıtan ayna bu hoş görüntüyü yaşam alanımıza daha fazla dâhil ederek pozitif enerjiyi artırır. Yemek masamızın yan duvarına astığımız, masayı yansıtan bir ayna ile de evimizdeki bereketi, bolluğu artırmış oluruz. O yüzden ayna deyip geçmemek lazım.

5. Elektromanyetik alanlardan mümkün oldukça uzakta

Hiç şüphesiz ki modern dünyada artık evimizin her köşesinde elektromanyetik alan yaratan bir sürü alet kullanıyoruz. Cep telefonları, bilgisayarlar, wi-fi cihazları evlerimizin her köşesinde bize kolaylık sunsa da gizlice strese ve sağlık problemlerine de yol açabiliyor. Elektronik aletleri mümkün olduğunca azaltmak en iyisi ama işe en azından yatak odalarımızdan başlayabiliriz. Elektrikle çalışan radyolu çalar saatleri başımızdan mümkün olduğunca uzak tutmalı ve mümkünse pille çalışanları tercih etmeliyiz. Cep telefonlarımızı kapatıp başucumuzda bulunan eski usul telefonlara yönlendirebiliriz. Elektrikli battaniye kullanıyorsak, yatağa girerken fişini çekmeliyiz. Vücudumuzun manyetik alanı, dünyamızın manyetik alanıyla her daim uyum içinde olmalıdır. Ancak kullandığımız aletlerin yaydığı elektromanyetik dalgalar bu alanı bozduğundan uyku düzenimizi ve sağlığımızı olumsuz anlamda etkilerler.

6. Doğal malzemelerin kullanıldığı doğaya yakın yaşam alanları

Şehir hayatı bizi doğadan koparır, uzaklaştırır. Oysaki hepimizin zaman zaman doğayla bağ kurmaya, şarj olmaya ihtiyacı vardır. O yüzden evimizde kullanacağımız bütün mobilyaların, objelerin, kumaşların, dokuların dengeli ve natürel bir ortam yaratması en idealidir. Seçtiğimiz aksesuarların ve mobilyaların, yaşam enerjisinin akışını kolaylaştıran, yumuşak, yuvarlak hatlı, kıvrımlı olmalarına özen göstermeliyiz.

7. İlham ve neşe yükselen bir ev

Doğal taşlar, enerjimizi yükselten, modumuza göre kullanabileceğimiz aromaterapi mumları, enerjiyi temizleyen tuz lambaları, hayatımızın mottosu cümlelerden oluşan olumlama çerçeveleri, doğayı evimize taşıyan canlı bitkilerimizle kişiselleştirdiğimiz yaşam alanlarımız olumlu yaşam enerjilerini, her daim bereketi, sağlığı, gelişmeyi çeker.

Doğal ışığı bol bol kullanmak, her gün yaşam alanlarımızı havalandırıp temiz havayı içeri almak gibi basit rutinler enerjiyi tazeler. Kokular ve sesler de bir mekanın tanımlanmasında oldukça etkilidir. Güzel bir müzik, evimizde çocuklarımızın veya arkadaşlarımızın kahkahaları, mis gibi kokan bir kek her daim evimizin enerjisini yükseltir.

8. Evimizin şifacısı sevgi ve şükür duyguları

Şükretmek şifayı da beraberinde getirir. Evlerimiz de canlı varlıklar ve bizimle birlikte zaman içinde değişiyor, şekilleniyor, bizimle yaşıyorlar. O yüzden evimize girerken ve çıkarken de teşekkür etmeyi unutmamak lazım (“Şükür evimdeyim”, “Evim, evim, güzel evim” gibi). Bize böyle korunaklı bir yer sağladığı, bizi sarıp sarmaladığı için, güven içinde bizi yaşattığı için… Evimizi sevdiğimiz sürece, evimiz de bizi ve sevdiklerimizi hayatımızın her alanında desteklemeye devam eder. Spiritüel anlamda arınma sağlayan adaçayı gibi bitkileri tütsü şeklinde yakarak, dumanını evimizin her köşesinde, dolap içlerinde gezdirebilir, arada sırada beyaz sirkeli su ile kapı, pencere gibi en çok tutulan alanları silerek negatif enerjileri de temizleyebiliriz.

Unutmayalım ki mekanlar da insanlarla beraber yaşar ve nefes alır… İçinde yaşanılmayan bir ev zamanla yıkık dökük bir hale gelirken, içinde yaşanmaya başladığında canlı bir hale bürünür. Mekânlarımızı yaşatmak, sevmek, onlarla ilgilenmek, ihtiyaçlarını karşılamak, dengeli tutmak önceliğimiz olmalı ki onlar da onlara verdiğimiz olumlu enerjiyi bize yansıtsınlar.

İlginizi çekebilir: Evinizin konumu Feng Shui’ye uygun mu: Nelere dikkat etmelisiniz?

Bahar Gücüyener Pardorokes: 1970 yılında İstanbul’da doğan Bahar Pardorokes Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesinin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2012 senesine kadar çeşitli mimari ofislerde, yurt içi ve yurt dışı projelerde, daha sonra da kendi mimarlık şirketinde aktif olarak çalıştı. 2013 senesinden itibaren ise kişileri, yaşadıkları mekânlar ile uyumlayarak mekânları düzenleme fikri gelişmeye başladı… 2013 senesinden itibaren mesleki bilgisine, Feng Shui öğretisini eklemeye karar verdi. Önce IFSA (International Feng Shui Association) Türkiye temsilcisi Master Esra Koyuncu’nun eğitimlerini tamamladı. Daha sonra Grand Master Raymond Lo’dan Klasik Feng Shui, Çin Astrolojisi ve I Ching eğitimlerini alarak danışmanlık derecesi kazandı. Y. Mimar Banu Olcay Akkiprik ile beraber “madeinfengshui” şirketini kurdu. O günden beri, ev ve işyerlerine, profesyonel Feng Shui danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor, mekânları, sahipleriyle dengeli hale getirmeye çalışıyor. “Aynı Feng Shui uzmanı gibi mimarın da amacı yaşanılan mekânları iyi işlev görecek şekilde tasarlamak, her mekânda var olacak faaliyete uygun dekorasyon ve düzenleme sağlamaktır. Yaşadığımız mekânlarda, yaşam enerjisini yok saymamız mümkün değil. Bu enerjinin, mekân içinde mükemmel şekilde akması, içinde yaşayanlara da mutluluk sağlık, denge getirir. Bütün tarihsel süreçte ve şimdi günümüzde yine hepimiz, huzur ve mutluluk peşinde değil miyiz?”

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale