X

İyi bir yöneticinin sahip olması gereken 7 özellik

İyi bir yöneticinin sahip olması gereken 7 özellik

Tebrikler! Yıllarca çalışıp emek verdikten sonra yönetici pozisyonunuza terfi ettiniz. Şimdi önünüzde parlak ve umutlu bir kariyer yolculuğu var. Peki, kariyer yolculuğunuzun bu bölümünde ekibinize karşı nasıl bir tutum sergilemeniz gerektiğini biliyor musunuz? İşte, insanların ilk yöneticilik deneyimlerinde sıkça yaptıkları hatalardan yola çıkarak derlediğimiz iyi bir yöneticinin sahip olması gereken 7 özellik…

Ekip tarafından iyi yönetici olarak algılanmak son derece tatmin edici bir durumdur.

1. Her zaman şeffaf ve dolambaçsız davranın

Şeffaflık, iyi bir yönetici olmanın ilk kuralıdır. Çünkü birlikte çalıştığınız insanlara şeffaf olduğunuz duygusunu vermek, bu insanların size güvenmelerini sağlar. Yönetici olduktan sonra şirket ve organizasyon yapısı hakkında edineceğiniz bilgileri ekibinizle ne kadar sık paylaşırsanız, ekibinizin organizasyona olan aidiyeti de o kadar güçlenecektir. Çünkü stratejik planlar, bütçeler ve müşteri geri dönüşleri gibi kritik bilgileri ekibinizle paylaşmak yerine kendinize saklamanız demek, ekibinizle aynı takımda olmadığınızı en baştan ilan etmek demektir.

Aynı şekilde ekip içinde gördüğünüz her türlü negatif durumu hep birlikte konuşmaya özen gösterin ki, ekip içindeki hiç kimse kendini dışlanmış ve ötekileştirilmiş hissetmesin. Sık sık olağan bilgilendirme toplantıları organize edin ve bu toplantıların demokratik bir hava içinde geçmesine ön ayak olun.

İlginizi çekebilir: Başarılı bir toplantı düzenlemenin 5 altın kuralı

2. Ekibinizle sağlam bir ilişki inşa edin

University of Michigan’s Ross School of Business profesörlerinden Gretchen Spreitzer’a göre göreve yeni gelen yöneticilerin en büyük hatalarından biri de fazla mekanik bir tavır takınmak. İlk aşamadan “performans odaklı” bir tavır takınmak genelde ekiple yönetici arasında bir duvar örülmesine neden oluyor. Unutmayın ki nasıl ekibe alışmak için biraz zamana ihtiyacınız varsa, ekibin de yeni yöneticilerine adapte olmak için aynı şekilde zamana ihtiyacı vardır. Bu aşamada sergilenecek en iyi tavır, çalışanların bireysel çalışma stillerini ve performanslarını uzaktan gözlemlemek ve onlarla bol bol diyalog kurmaktır.

3. Liderlik özellikleri sergileyin

İyi bir yönetici olmak bütün gün kabuğunuza gizlenerek insanlara komut ve emirler yağdırmak değildir. İyi bir yönetici olarak anılmak istiyorsanız en çok dikkat etmeniz gereken konulardan biri de “liderlik vasıflarına sahip olmak”tır. Yani ekibinizi sadece taleplere ve olumsuz eleştirilere boğarak onların daha iyi iş çıkarmasını sağlayamazsınız.

Dolayısıyla ekibinizin motivasyonunu yitirmeden ve sürekli genişleyen bir vizyonla iş yapması, sizin onlara liderlik etmenizle çok daha kolay hale gelecektir. Yöneticilik serüveniniz sırasında işlerin içine girmek ve ekibinizin yaşadığı güçlükleri birebir deneyimlemek hem sizin kişisel gelişiminize katkıda bulunur hem de aranızdaki empati bağını güçlendirir.

4. Takdir etmeyi bilin

Hayatta her kapıyı açan bazı sihirli cümleler vardır ve bu sözlerin belki de en etkilisi “Teşekkür ederim” cümlesidir. İyi bir yönetici olarak anılmak ve kariyerinize engelsiz bir şekilde devam etmek istiyorsanız, çalışma arkadaşlarınızı yaptıkları iyi işlerden ötürü takdir etmekten geri durmayın. Bu şekilde hem ekibinize değer verdiğinizi sözle ifade etmiş olursunuz hem de kendinizi onlardan ayrı bir yere koymadığınız ekip tarafından fark edilmiş olur.

Bu durumun tersi söz konusu olduğunda ise yargılayıcı ve kırıcı bir üslup yerine “Bu konuda sana nasıl yardımcı olabilirim?” ya da “Daha iyisini yapabilmen için desteğe ihtiyacın var mı?” gibi bir yaklaşım sergilemek, uzun vadede son derece olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Takdir ve teşekkür en büyük erdemdir.

5. Geri bildirim ve eleştirilere açık olun

İyi bir yönetici olmanın altın kurallarından biri de demokratik bir düşünce sistemi ile hareket etmektir. Yani nasıl sizin ekibinizi eleştirme ya da uyarma gibi bir hakkınız varsa, ekibinizden gelecek olumsuz geri bildirimlere ve eleştirilere de açık olmanız gerekir.

Burada dikkat edilmesi gereken ise, ekip arkadaşlarınızla aranıza koyduğunuz ideal mesafeyi koruyabilmektir. Yani eleştiriye açık ve demokratik bir lider olmak, mükemmel olmadan da “işinin en iyisi” olabileceğiniz mesajını taşır.

6. Yetenek avcısı olun

Amerika’da en çok satan kitaplar listelerinden aylarca düşmeyen Good to Great’e göre, iyi bir yönetici, ekibinin yetenek ve eğilimlerini en iyi şekilde gözlemleyerek kimi hangi projede çalıştıracağını en verimli şekilde planlayan kişidir. Yani iyi bir yönetici olmak istiyorsanız, olaya tıpkı bir yetenek avcısı gibi yaklaşarak, çalışanlarınızın güçlü ve zayıf yönlerini kendi veri tabanınıza kaydetmeniz gerekir.

7. İyimser olun ve gülümsemeyi unutmayın

Bir şirkette işler her zaman beklenildiği gibi gitmeyebilir. Unutmayın ki yönetici olarak çok sıkıntılı günlere ya da telafisi olmayan hatalara göğüs germeniz gerekecektir. Bu gibi durumlarda muhakeme yeteneğinizi kaybetmemek için pozitif düşünmeye ve her şeye rağmen gülümsemeye gayret edin. Çünkü sizi lider olarak konumlandıran ekip arkadaşlarınız, sizin yüzünüzdeki bıkkınlık ifadesinden ve karamsarlığınızdan çok kolay etkilenirler. Yine ekip arkadaşlarınızın kişisel sıkıntıları ve benzeri sorunlarına anlayışla yaklaşmak da iyi bir yöneticinin olmazsa olmaz özellikleri arasında gelir.

Kaynak
Enterpreneur.com
Businessnewsdaily.com
Forbes.com
İnc.com

İlginizi çekebilir: Doğru yönetici seçiminin önemi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale