X

İtalya’da her yol Roma’ya çıkıyor: Taşlı sokaklar, tarihi çeşmeler ve “Via Margutta, 51”

Çok istenen o diğer uzak mı uzak ülkelerin planları henüz yapım aşamasında bile değilken, gideceksem buralara gideyim ben. “Buralar” derken İtalya’yı kastettim. “Buralar”da zaman öyle elinden kayıp gitmiyor, aksine avucunda yavaş yavaş akıyor. Sen seyirci değilsin, gerçekten içindesin o “an”ın. Başrol sensin, hatta daha ileri gidiyorum, filmde tek oyuncu sensin ve dekor İtalya. Film seti gibi çünkü her köşesi. Film seti deyince aklıma başlıkla bağlantılı olarak Roma Tatili filmi geldi. Audrey Hepburn’e tek Oscar kazandıran film, 1953 yapımı Roma Tatili filminin yakışıklı jönü olan Gregory Peck’in filmdeki hostelinin adresi, ki burası film boyunca birçok sahnesi olan bir oda… Aratın bu sokağı internette hala var, ismi hala aynı. Adam kadını kendi odasına getirir, orada ondan ayrılmak zorunda kalır, yine de birçok açıdan gerçekten kendine dürüst davranır. Birçok unutulmaz sahneyi barındıran bu adres filmi izlerken dikkatimi çekti ve filmin adı bu yazının başlığı olsun istedim.

Roman Holiday / Roma Tatili

Ne demiştik, evet bu film ile birlikte Roma sokaklarının havasını bir daha tadın, izleyin derim. Ben öyle yaptım. Bir daha alıcı gözle izledim bu sefer, bir de gözlemledim hatta çünkü zaman aşımına uğramayan bir şehir Roma. Bir daha emin oldum. Sokaklar ve mimari o kadar güzel korunmuş ki inanamadım. Tabi ki teknoloji, giyim kuşam ilerledi ama asıl görmek için geldiklerimiz yerli yerinde. Önemli olan o değil mi? Anlaşılacağı üzere bu yazı serisi Roma’dan başlayacak ve tahminimce Milano’da bitecek. Aklımdaki kurgu haftalar içinde değişmez ise… Şu an bile Roma tek bir yazıya sığacak mı ben ona bile emin değilim. O yüzden kopya çekmek yok ama okuyalım olur mu?

Roma’dan başlamak demek bolca kalp demek benim için. İtalya’da ilk göz ağrım bu şehir… Artık bir anlamı olmasa da bu global dünyada, o söz hala benim için geçerli: her yol Roma’ya çıkıyor İtalya’da. Şimdi nedenleri ve yaşadığım deneyimlerimle Roma maceram başlıyor. Abracadabra! Sizi o sokaklarda benimle bu yazı ile tam da oradaymış gibi hissetmeye çağırıyorum. Sıcağı bir hayli sıcak olacağından üstünüze sizi terletmeyecek pamuklu kıyafetlerle rahat bir sandalet giymenizi tavsiye ederim. Uzun yürüyeceğiz -benim meşhur yürüyüşlerim yine başrolde- hazırsak haydi gelin Roma sokaklarında kaybolacağız.

Travestere ve Novano arasında bir yerlerde

Roma’da konakladığım yeri şansa Booking’den buldum ve konumu harika çıktı: Arka sokağı Trastevere Mahallesi’ne yakın, ön tarafı Novano Meydanı’na birkaç dakikalık yürüme mesafesinde. Bu Trastevere’yi keşfim çok geç, ona yanarım. Novano Meydanı tarafında yarı fiyatına yiyip içiliyormuş ve ortamı daha sıcakmış. Bu size not olsun. Geldiğim ilk gün akşamı için rezervasyon yaptığım Novano Meydanı’na yakın bir klasik İtalyan restoranında yedik içtik. Totalde hesabın biraz tuzlu olduğunu, dediğim gibi diğer tarafa gittiğimde fark ettim. Ama sağlık olsun. Que sera sera (arada İtalyancadan biraz buraya bırakıyorum, bu deyim “olan oldu” demek). Bu arada yemeklere eşlik etsin diye sipariş edilen “el yapımı” şaraplar çok lezzetli ve uygun fiyatlı. Pizza ve makarnalara değinmiyorum bile, deneyin, hafiflik hissi hiç kaybolmuyor midede.

Pantheon Tapınağı
Pantheon Tapınağı’nın içi

İlk gece Roma’da en çok aşık olduğum yeri keşfettim. Neresi mi? Pantheon. Kendisi eskiden tapınak iken, şu an kilise olarak kullanılıyor. Müthiş bir ambiansi var. Sadece onu görmek için bile defalarca Roma’ya gidilir. Eğer gider ve ziyaret ederseniz beni anın -yazar burada yine kendine gönderme yaptı-. İçini gezmek artık ücretliymiş maalesef. Ama ben gittiğimde değildi. Bu ilk akşamımızda şansımıza orada gezerken kilise korosu gençleri ve hocaları buranın  avlusunda keyfine konser veriyordu. Her birinin sesi müthişti tabi ki. Ortam da öyle. Nasıl bir keyif… Hem de ücretsiz. O “an”a denk gelmek ve sadece oradan geçiyor olmak yetti. Tesadüf mü sizce? Ben tesadüflere inanmam, şansın bir planı olduğuna inanırım. Neredeyse saatlerce onları dinledik. Orada olduğum sürece her gün baktım tekrar olur mu diye ama bir daha denk gelmedim. Bazı şeylerin hayatta tekrarı yok, o yüzden iyi ki yaşadım demek lazımmış, anladım.

Roma’nın taşlı sokakları

En niyahetinde Roma’daki ilk akşamımızı noktalayıp evimize dönüş yoluna geçtik. Şimdi siz de bizlesiniz, sokaklarda insanlar hala keyif yapıyor. O Roma’nın taşlı sokaklarında yürüdük, yedik, içtik. Hatta konsere bile denk geldik. İlk gün için iyi bir sonuç değil mi? Diğer gün daha da yorucu olacak, iyi dinlenin derim. Çünkü İstanbul’dayken aldığım günübirlik biletleri bizi Floransa’ya götürecek. Yine beraber gezeceğiz o şehri, sonra 2 gün daha Roma. Yani asıl o 2 günde Roma gezisi tam anlamıyla başlıyor olacak. İspanyol merdivenleri, Aşk Çeşmesi ve diğerleri… Göreceğiz tabi ki, görmeyeceğiz sanıp üzülmeyin lütfen. Efsane tarihi kafe ve bir de muazzam manzaralı bahçesini de bonus olarak da anlatacağım. En heyecanlı yerinde kesmiş gibi oldum farkındayım ama söylemiştim, bırakmazsam bu yazı öylece devam eder, yürüdükçe yollar ve satırlar uzar haliyle. Bir soluklanalım o halde. Hikaye tadında İtalya seyahatnamesinin devamı çok uzak değil, bir sonraki Salı.

Addio!

İlginizi çekebilir: Krallar yüksekten bakar: Mistik tatil yöresi Dalyan

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale