İsveçlilerin dengeli ve mutlu yaşam sanatı Lagom’un yeme-içme kültürü ve özel tarifleri
İsveçlilerin yaşam felsefesi ‘Lagom’u daha önce duydunuz mu? Kelime anlamı ile ‘mükemmel dengede olmak’ ya da ‘yeteri kadar, yeterince’ anlamına gelen Lagom, yaşamın her alanında ‘dengeye’, ‘ölçülü olmaya’ davet eden bir hayat tarzı. İş-hayat dengesinden tutun da yeme-içmede ölçülü bir tutum sergilemeye kadar insan hayatının her bir köşesine değiniyor ve önemli olanın doğru miktarı buldurabilmek olduğuna vurgu yapıyor. Şöyle ki kahvenizdeki süt miktarının, masaj yapılırken uygulanan basıncın, kısacası her şeyin ‘tam da olması gerektiği’ gibi olması, Lagom’la ilgili. İsveçliler, Lagom’u yaşamlarının her alanında benimsiyor ve uyguluyorlar. Örneğin, odadaki bir duvarı daha canlı, özel, çarpıcı bir renge boyamak ama diğer duvarları açık renk, daha az vurgulu bir tonda bırakmak gibi. Ya da kıpkırmızı bir ruj sürmek ama makyajın geri kalanını çok hafif yapmak… Hatta ve hatta hamburger yemek ama yanında patates kızartması tüketmemek gibi. Evet, yemeklerde de ‘ölçülü’ olmaya dikkat ediyorlar. Ve bu denge sanatı, onlara yaşamın her alanında mutluluk getiriyor. Bu yüzden dünyanın en mutlu ülkeleri arasında hep üst sıralarda yer alıyor. Biz de bu yazımızda Lagom’un yeme-içme kültüründe önemli bir yeri olan ‘fika’ ve ‘mellis’ alışkanlıklarına ve Linnea Dunne’un Lagom kitabında da yer verdiği lezzetli tariflere değinmek istedik.
Lagom bir şekilde yemek: Fika ve mellis
İsveç, kahve tüketiminde dünyada ilk 3’te yer alıyor. Bu kahve tüketimi alışkanlığı ise ‘fika’ kültürlerinden geliyor. Peki, nedir bu fika? Aslında her kahve severin bayılacağı bir yeme-içme kültürü olan fika; keyifli sohbetler eşliğinde tazelenen kahveleri anlatıyor. Tabii, bu sürekli yenilenen fincanlarda zaman zaman çay da olabilir. Oldukça yaygın bir gelenek olan fika, kahve ve çayın yanı sıra tatlı ve tuzlu atıştırmalıkların da keyifli bir şekilde tüketildiği, dost sohbetlerinin eşlik ettiği ara öğünler olarak tanımlanıyor.
İş yerinde, dost meclislerinde ya da aile toplantılarında sık sık uygulanan fika, İsveçlilerin sevdiği ve devam ettirdiği bir yeme-içme kültürü. İngilizler için 5 çayı, İtalyanlar için aperativo ne ise, İsveçliler için de fika o. Yani, her şeye keyifli ve ‘lezzetli’ bir mola.
Gelelim ‘mellis’e. Mellis ya da ‘Lagom atıştırmalığı’ İsveçlilerin ana yemeklerden sonraki lezzetli atıştırmalıklarını anlatıyor. Harika bir kahvaltıdan ya da doyurucu bir öğlen yemeğinin ardından yenilen tatlı ve tuzlu atıştırmalıklar var mellis geleneğinde. Mellis, fika ile yer değiştirebileceği gibi fikanın tamamlayıcısı da olabilir. Bu gelenek, onların az ve sık yeme alışkanlığını da şekillendiren bir kültür aynı zamanda.
‘Fika ve mellis’in İsveç kültüründe özel bir yeri var; yalnızca yeme-içme odaklı bir gelenek değil, ikisi de insanların günlük hayatın stresinden kaçmak ve etkili bir mola vermek için sürdürdükleri bir alışkanlık. Dengeli yaşam ve özellikle iş-özel hayat dengesi sağlama konusunda ‘fika ve mellis’in büyük bir yeri var. Sosyalleşme fırsatı sunan ve günlük yaşamın bir parçası haline gelen bu ritüellere eşlik edecek harika tarifler de var:
Vasterbotten (peynirli kiş)
İster çayla ister kahve ile gidecek, lezzetli, sıcacık, içinizi yumuşatacak ve evi mis gibi kokutacak harika bir tuzlu Lagom tarifi:
Malzemeler:
Hamuru için:
- 175 gram un
- 125 gr küp küp kesilmiş soğuk tereyağı
- 2 yemek kaşığı buzlu su
Dolgusu için:
- 3 yumurta
- 100 ml süt
- 150 ml krema
- 150 gram Västerbottensost peyniri (veya dilediğiniz bir peynir türü)
- Bir tutam tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
- Fırını 200 derecede ısıtın.
- Hamur için, un ve tereyağını derin bir kasete alın ve ufalanır kıvama gelene kadar parmak uçlarınızla ovalayın.
- Daha sonra buzlu suyu ekleyin ve hamur haline getirin.
- Hamuru yuvarlak bir tart kalıbına yerleştirin ve kenarlara doğru yayın, çatalla üzerinde delikler açın ve fırına atın.
- 10-12 dakika hamur altın rengini alana dek pişirin.
- Dolgu için, yumurta, süt ve kremayı çırpın, sonra peyniri ekleyin.
- Tuz ve karabiber ile harmanlayıp dolguyu hamurun içerisine dökün.
- 20 dakika daha fırında pişirin.
- Dilediğiniz gibi süsleyerek servis edebilirsiniz.
Kanebullar (tarçınlı çörek)
Soğuk ve karanlık kış günlerine çok yakışacak, mis gibi tarçın kokusu ile ruhunuzu okşayacak, ‘fika’ molalarınızı renklendirecek nefis bir tatlı çörek:
Malzemeler:
Çörekler için:
- 300 ml süt
- 1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
- 50 gram tereyağı
- 1 çay kaşığı kakule
- 425 gram un
- 7 gram instant kuru maya
- 50 gram pudra şekeri
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 yumurta
Dolgu için:
- 75 gram yumuşamış tereyağı
- 50 gram esmer şeker
- 2 çay kaşığı toz tarçın
- ½ çay kaşığı tuz
Üzeri için:
- 1 yumurta
- Üstüne serpmek için 1-2 yemek kaşığı esmer şeker
Hazırlanışı:
- Sütü büyük bir cezveye alın, içine kakuleyi ekleyin ve kaynama noktasına kadar ısıtın.
- Ocağı kapatın, tereyağını ekleyin ve eriyene kadar karıştırın.
- Çörekler için olan kuru malzemeleri derin bir kasede karıştırın, ortasını açıp önce bir yumurta ekleyip, daha sonra süt karışımını katarak karıştırın.
- Yumuşak, hafif yapışkan kıvamda bir hamur elde edinceye dek yoğurun.
- Hamuru tezgaha alıp yoğurmaya devam edin, böylece yapışkanlığı azalacaktır.
- Bir kaseyi hafifçe yağlayıp hamuru içine alın.
- Streç filmle veya temiz bir mutfak havlusuyla üstünü örtün ve ılık bir ortamda yaklaşık 1 saat dinlenmeye ve kabarmaya bırakın.
- Dolgu malzemelerini karıştırıp hazırlayın.
- Hamuru oklava ya da merdane ile açın, geniş bir dikdörtgen şekli elde edin.
- Hamurun içerisine dolgu malzemesini her yere eşit gelecek şekilde yayın ve uzun kenarından katlamaya başlayarak rulo şeklini verin.
- Daha sonra eşit parçalar halinde büyük ruloyu kesin.
- Çöreklerin üzerine çırpılmış yumurta sürün ve şeker serperek 200 derecede fırına verin.
- Yaklaşık 20-25 dakika çörekler kızarana kadar pişirin.
Mürver çiçeği şurubu
Dilediğiniz içecekleri veya tatlıları zenginleştirmek için kullanabileceğiniz enfes kokulu bir şurup tarifi: Mürver çiçeği…
Malzemeler:
- 20 adet mürver çiçeği
- Dilimlenmiş 3 adet limon
- 25 gram limon tuzu
- 1 litre su
- 1 kilogram toz şeker
Hazırlanışı:
- Mürver çiçeklerini temizleyin, börtü böcekten arındığından emin olun.
- Çiçekleri, limon dilimlerini ve limon tuzunu geniş, ısıya dayanıklı bir kaseye alın.
- Suyu ve şekeri tencerede kısık ateşte kaynatın.
- Şekerli suyu, çiçeklerin olduğu kaseye alın ve üstünü streç filmle örtüp bir gece boyunca demlenmesini bekleyin.
- Ertesi gün bir tülbent yardımı ile süzün ve şişelere ekleyip, serin bir yerde muhafaza edin.
Yaban mersinli ve vanilyalı reçel
Keklerin, çöreklerin ya da bir dilim ekmeğin üzerine çok yakışacak, lezzeti ile sizi adeta çocukluğunuza götürecek, mis kokulu bir reçel tarifi:
Malzemeler:
- 900 gram taze yaban mersini
- 450 gram şeker
- 4 yemek kaşığı su
- 1 adet vanilya çubuğu (ortadan ikiye ayrılmış)
Hazırlanışı:
- İlk önce buzluğa bir adet çay tabağı yerleştirin.
- Daha sonra tüm malzemeleri büyük, kalın tabanlı bir tencereye alın.
- Şeker tamamen eriyinceye dek karıştırın, kısık ateşte kaynatın, kaynadıktan sonra kısık ateşte 10 dakika daha pişirin.
- Ocağı biraz daha açın, 10-20 dakika karışım kaynayıp reçel kıvamına gelene kadar tekrar kaynatın.
- Kıvamını denemek için bir kaşık reçeli buzluktan çıkardığınız tabağa koyun ve bir iki dakika soğumaya bırakın.
- Temiz parmağınızla reçele hafifçe dokunduğunuz zaman reçelin üstü kırışıyorsa kıvam almış demektir.
- Reçeli ocaktan alın ve soğumaya bırakın.
- Vanilya çubuklarını içinden çıkarın ve sterilize ettiğiniz kavanozlara reçeli doldurun.
- Kuru, serin ve ışık almayan yerde kavanozları saklayın.
İlginizi çekebilir: İsveçlilerin lagom felsefesiyle tanıştınız mı: Lagom felsefesiyle yaşam için 6 öneri