X

İstanbul’da evden 40 dakika mesafede dalga sörfü destinasyonu: Riva Surf House

Bundan 4 sene önceki bir yazımı şöyle bitirmiştim: “…kim bilir, belki bir gün okyanus kıyısında, mesaiden önce veya sonra ‘2-3 dalga yakalamaya gidiyorum ben’ diyebileceğimiz bir hayatımız olur…

O zamandan bu zamana pek çok şey değişti: Yazmaya daha az vakit ayırabildim, Muay Thai dersleri vermeyi bıraktım ve tamamen sanat üretimime odaklandım. Dahası dünyanın başına hayatımızı farklı şekillerde kısıtlayan 2020 yılı geldi. Haliyle her sene 8-10 günlüğüne gitmeye alıştığımız dalga sörfü tatiline bu sene gidemedik.

İyi ki de gidemedik! Çünkü pandemi dönemindeki kısıtlamalar, bazen aradığımız şeyin çok da uzaklarda olmadığını hatırlattı bize. Her gün tutarlı şekilde kırılan dalgaları olan bir okyanus değilse de, yanı başımızdaki Karadeniz sahillerinde sörf tahtası kiralanabilecek birçok spot ve bu spotların karakterini iyi tanıyan insanlar var artık. Ben bu spotlar ve insanların arasından Riva Surf House ve kurucularından bahsetmek istiyorum.

Tam olarak nedir Riva Surf House?

Güneş Engin ve partneri Samet Mutlugün, kayalıkların üzerinde denize bakan müstakil bir evi, hem kendi yaşam alanlarına, hem de sörf kiralaması, sörf tahtası üretimi ve isteyenleri yatılı ağırlamak üzere bir misafirevine dönüştürmüşler.

Giriş katında ders alan, malzeme kiralayan veya kendi tahtası olup, sörften önce veya sonra takılmaya gelenleri karşılayan geniş bir salon, açık mutfak ve denize ve koya doğru bakan geniş bir balkon var. Alt kat sörf tahtası üretim atölyesi, üst kat ise Güneş ve Samet’in evleri. Sörf seansı öncesi eşyalarınızı evde bırakıp, üzerinizi değiştirdikten sonra terlik (isteğe bağlı havlu) ve tahtalarınız ile birlikte yaklaşık 500 metre yürüyerek plaja ulaşıyorsunuz. Burası ayrıca pandemi dönemine uygun bir aktivite sunuyor: Evin geniş, genelde ön ve teras kapısı açık ve sörf sporunun doğası gereği dip dibe olmayı gerektirmiyor.

Aslında buraya ilk gidişimiz geçen sene Eylül ayında oldu. Instagram’da tesadüfen Riva Surf House’un profiline denk gelip Levent’e gösterdiğimde “Burası gerçekten Türkiye’mi?” diyerek gözlerimize inanamamıştık. Levent’in “Sorsana tahta kiralıyorlar mı?” demesi üzerine mesaj atmıştım ve cevap hiç beklemediğim ama çok sevindirici bir yerden, Bilgi Üniversitesi’nden bölüm arkadaşım Güneş’ten gelmişti! Böylece geçen sene sonbahar başında 2-3 kere gitmiş ve çok keyif almıştık.

Samet, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olmanın avantajını kullanarak hem tahta üretimi kısmını götürüyor, hem de sörf derslerini veriyor. Güneş ise derslerin ve tüm operasyonun organizasyon ve koordinasyonuna ek olarak Riva Surf House’un sosyal medyasını yönetiyor. Sağlam bir görsel sanatlar ve tasarım altyapısına sahip bir çiftten bekleneceği üzere, sörf evinin iç dekorasyonundan Instagram paylaşımlarına kadar her şey son derece zevkli ve estetik. Bu belki sörf yapmak için nereye gideceğinize karar verirken en önemli kriteriniz olmayabilir, fakat benim için bir çeşit mesleki deformasyon gereği diyebilirim… Ayrıca bu ikili dışındaki en önemli karakter ise heybetli cüssesiyle evin girişinde sizi karşılayan nazik Logan!

Gelara Koyu nasıl bir yer?

Eylül ayıyla beraber, Riva’nın Gelara koyunun plajı yazın yüzmeye, piknik veya kamp yapmaya gelenlerin azalmasıyla daha tenhalaşacak ve dalgalar daha keyifli olacaktır. Ayrıca bilindiği üzere Karadeniz kıyılarında akıntı güçlü ve aslında yüzmek, güvenlik kurallarını bilmeyenler veya “bana bir şey olmaz”cılar için aslında riskli. Buna karşın dalga sörfü, denizdeki akıntı yönü, kuvveti, dalgaların kırılma noktaları ve denize girerken sahilde bir noktayı referans alıp, kendini ona göre konumlandırma gibi pratik bilgilerin aktarılması ve öğrenilmesiyle gerçekleştiğinden dolayı, aynı sularda yüzmenin oluşturduğu riskleri barındırmıyor.

Bu sene Haziran’da Karadeniz’de sörf sezonunun açılması ve karantinanın sonra ermesiyle haftasonlarında uygun şartları kolladık ve Güneş’le iletişime geçerek şu ana kadar 4-5 gidişimizde tahta kiraladık. Birkaç hafta önceyse Samet’le konuşup, sörf seviyemiz ve Karadeniz’in genel dalga karakterini göz önünde bulundurarak, ilk tahtamızın siparişini verdik ve siz bu yazıyı okurken ona kavuşmuş olma ihtimalimiz çok yüksek.

Eğer siz de ders almayıp tahta kiralamak isterseniz, Samet veya Güneş’ten Gelara koyunun hangi noktalarında deniz tabanının taşlık olduğunu, akıntının nereye doğru sürüklemeye meyilli olduğunu, o günkü dalga boyuna göre hangi noktaların daha “iyi çalıştığını”, line up’a çıkmak ve seansı bitirdiğinizde hangi noktadan daha rahat geri dönebileceğinizi öğrenebilirsiniz. Her ikisinin bu konudaki bilgileri, son 1 yıldır bu spotunu gözlemleyebilecek bir yerde yaşamanın bir avantajı olarak tecrübeyle sabit.

Diyelim ki gittiğiniz gün Gelara koyunda şartlar uygun değil. Bu durumda Merkez plajıyla 2 no’lu plaj da seçenekler arasında ve yine bu konuda Riva Surf House yetkililerinin vereceği yönlendirmelere sonuna kadar güvenebilirsiniz…

Yanınıza ne almalı?

Mevsime göre sudan çıktığınızda kurulanmak için havlu, yine havaya göre tam, yarım wetsuit veya rashguard gibi kolları ve gövdeyi tahtayla olan sürtünmelerden koruyan bir ürün. Eylül ayında nispeten sıcak ve rashguard’la girmeye müsait bir hava olması daha muhtemel. Ayrıca Riva’nın merkezine kadar etrafta bakkal veya market olmadığından Levent’le önerimiz, yanınıza sörf sonrasında sörf evine dönüşte biraz dinlenirken atıştırmak için muz, sandviç ve bir matara dolusu kahve almanız.

Nasıl gidilir?

Biz Maslak’tan 2. köprüden geçerek arabayla yaklaşık 40-45 dakikada evin tam önüne varıyoruz. Aslında Riva girişindeki Türkiye Futbol Federasyonu tesislerine kadar 30 dakika bile sürmüyor, fakat Gelara Koyu’na uzanan yolun son 3-4 kilometresi biraz bozuk. Sabah erken saatlerdeyse TFF önünde çirkin bir trafik olabilir, seansınıza geç kalmamak için hazırlıklı olun!

Aradan uzun zaman geçince ilk yazı uzun oldu, ama aslında söylenecek, anlatılacak çok fazla şey var! Yani ilham verici sörf temalı film önerilerinden takip edilesi hesaplara; Karadeniz’de ve yurtdışında kişisel sörf deneyimlerimizden öğretici/eğitici sörf video önerilerine ve Riva Surf House ekibinin eğlenceli anekdotlarından, yeni sörf spotu keşif hikayeleri ve sıkça sorulan sorulara (misal köpekbalığı var mı) verdikleri cevaplara kadar daha fazlası için gelecek yazıları kaçırmayın!

İlginizi çekebilir: Ferahlatıcı okyanus suyu, tatlı bir serinlik ve dalgalar: Bali’de dalga sörfü bir başka

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale