İstanbul günlükleri: The Grand Tarabya Therapia Spa

Şimdi sizlere yerden ısıtmalı sıcak havuzlardan, geleneksel Türk hamamlarından, terapi odalarından, özel spa süitlerinden, çiftlere özel bakım odalarından, sualtı terapi küvetlerinden, saunalardan, buhar odalarından ve daha bir sürü şeylerden bahsederek imrendirmeyeceğim demek isterdim ama diyemeyeceğim!

Zira bütün bu saydıklarım rüya değil gerçek. Hem de öyle kuru kuru değil, inanılmaz bir deniz manzarası eşliğinde. Vallahi daha önce de bahsetmiştim; “Masaj yaptırmayı pek sevmem, seveni de sevmem!” diye. Bu laflarımı bana yutturmayı başaran, hatta “Masaja bayılırım, bayılmayanı da bayıltırım” dedirtecek kıvama getiren The Grand Tarabya Oteli’nin içindeki Therapia Spa oldu.

Öncelikle annemle babamın hem nişanlarını, hem de düğünlerini 32 yıl önce Tarabya Oteli’nde yaparak ne kadar zevkli ve ileri görüşlü bir çift olduklarına karar verdiğimi söylemek isterim. Çünkü senelerin meşhur Tarabya Oteli; o zamanlarda ne kadar güzel ve kaliteliyse, şimdi de küllerinden The Grand Tarabya olarak doğarak eskiyi aratmayacak kadar kaliteli, şık ve keyifli hale gelmiş.

Daha otelin kapısından girerken personelin kibarlığı ve ilgisiyle beni ne kadar güzel bir günün beklediğini hissettim. Heyecanla 2. kattaki Therapia Spa’ya vardığımdaysa kendimi tatlı Bali’li masözlerin ellerine bırakmak için sabırsızlanıyordum. Etrafı şöyle bir gezdikten sonra, özellikle denize nazır dinlenme odalarına ve yine denize nazır masaj süitine aşık olduktan sonra; Oriental masaj deneyimim için masaj odama gittim.

50 dakika süren masajda kâh dinlenip, kâh uyuyup, kâh mayıştıktan sonra dinlenmek üzere, demin de bahsettiğim denize nazır dinlenme odasına gittim. Gerçekten masaj bahane, bu dinlenme odası şahane diyebilirim! Hele bir de çift olarak gidip de denize karşı masaj yaptırmanın nasıl bir keyif olacağını düşünemiyorum bile! Bana deniz manzarası deyin, canımı alın! E manzara da bu denli güzel olunca ben bayağı bir vaktimi burada dinlenerek, dergiler okuyarak geçirdim. Bir de üzerine hamama girip terledim ki oh ne ala, Mualla!

İnsanın kendine kıyak yapması gerektiği günler olduğunu düşünüyorum. Bütün haftanın ve hatta haftasonunun yorgunluğunu atmak için kendinize bir güzellik yapın ve The Grand Tarabya’daki Therapia Spa’da koca bir gün geçirin derim. Önce fitness salonunda sporunuzu yapıp, ardından bir havuz, bir sauna, bir buhar banyosu, bir de hamam patlattınız mı yeniden doğacağınıza ve tüm haftanın yorgunluğunu unutacağınıza kalıbımı basarım!

Anlayacağınız Therapia Spa’dan öyle sadece masaj yaptırıp kaçamazsınız. İşini keyifle yapan, deneyimli, ilgili ve en önemlisi samimi otel çalışanlarının sizi öyle tek bir masajla kuru kuru göndermeyeceğini söylemeliyim. Benim naçizane tavsiyem; bütün bir gününüzü ayırıp kendinizi kızgın kumlardan serin sulara atarcasına, saunalardan hamamlara, masajlardan cilt bakımlarına, spordan buhar odalarına atmalısınız. Günün sonunda yumuşacık olup, bu öneriyi yaptığım için sağlığıma duacı olacaksınız.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.