İşinden nefret edenler için köprüden önceki son çıkış
Yapılan işten nefret etme, zaman zaman herkesin başına gelen bir problemdir, hatta bazı insanlar uzun bir süre bu problemle mücadele etme durumunda kalabiliyor. İşi sevmeme nedeniniz patronunuzla anlaşamamanızdan ya da yaptığınız işin ya da pozisyonunuzun sizi heyecanlandırmamasından kaynaklanıyor olabilir. Ne yazık ki, şimdi sorun ne olursa olsun işten ayrılamıyorsunuz. Peki ne yapmanız gerekiyor?
İlgili yazı: İş seçerken dikkate almanız gereken yatırımcı kuralları
Bu noktada birkaç seçeneğiniz bulunuyor.
İlk seçeneğiniz her gün acı çekerek işe gitmeniz ve vasat performansınız yüzünden kovulmanız ya da kovulmadan önce sevdiğiniz bir iş bulmanız. İşinizi sevmediğiniz her an bu durum iş ortamınıza da yansıyacak, sizinle birlikte çalışan ekip arkadaşlarınızın da ister istemez performansı düşecek ve genel olarak bu durum şirkete olumsuz yansıyacaktır. Bu ilk seçenektir.
Diğer seçenek ise durum ne olursa olsun çalıştığınız işin sizi mutlu etmesi ve sizin için bir anlamı olmasıdır. Bu oldukça zor bir iştir ve birçok insan bile bunu tam anlamıyla yapamamaktadır. Pozitife odaklanma, zor durumlarda bile mutluluğu ve anlamı bulmayla eşdeğer olan bu tutum aslında başarının, değişimin ve ilerlemenin anahtarıdır.
Peki nefret ettiğiniz bir işte çalışırken mutlu ve anlamlı bir ortam nasıl yaratabilirsiniz?
Bu noktada yapmanız gereken günü 1 saatlik segmentlere bölmek olacaktır. Örneğin; 1 saatlik bir toplantıya gitmeniz gerektiğini hayal edin. Aslında bu anlamsız toplantıyla ilgili her şeyden endişe duyuyorsunuz. Şimdi de, bu sıkıcı, vakit kaybından başka bir işe yaramayan toplantı sonunda, zamanı nasıl geçirdiğinizle alakalı 4 soruluk basit bir teste tabi tutulduğunuzu hayal edin. İşte sorular:
- Mutlu olmak için elimden gelen en iyisini yaptım mı?
- Yaptığım işteki anlamı bulabilmek adına elimden gelenin en iyisini yaptım mı?
- Pozitif ilişkiler kurabilmek adına elimden gelenin en iyisini yaptım mı?
- İşe bağlı olmak adına elimden gelenin en iyisini yaptım mı?
Eğer teste tabi tutulacağınızı bilseydiniz, bu 4 sorunun sonucunda sahip olacağınız puanınızı yukarı çekmek adına neleri farklı yapardınız?
Yukarıda görmüş olduğunuz sorular aslında araştırmalarda yöneticilere uygulanan sorular. Peki yöneticilerin bu sorulara verdikleri tipik cevapları öğrenmek ister misiniz? İşte o cevaplar:
- Pozitif bir tutumla toplantıya girerdim.
- Başkalarının toplantıyı ilginç hale getirmesini beklemektense, sunumu kendim için ilginç bir hale getirirdim.
- Sunum yapan kişiyi içimden eleştirmek yerine ona yardımcı olmaya çalışırdım.
- Odada bulunan en az 1 kişiyle pozitif bir ilişki kurmaya çalışırdım.
- Telefonumla ilgilenmez, toplantıyla ilgilenirdim.
Sevmediğiniz bir işte takılı kaldıysanız, işte size radikal bir öneri. Şu andan itibaren, her saat teste tabi tutuluyormuş gibi davranın. Bu şekilde davrandığınızda aklınız ve kalbiniz size minnet duyacak. İşte geçirdiğiniz her saat, geri döndüremeyeceğiniz bir zamandır. Eğer perişan bir durumdaysanız, bu sizin perişanlığınızdır; şirketin ya da patronunuzun değil. Neden zamanınızı gülünç davranarak ya da alakasız işlerle harcıyorsunuz? Kendi işlerinizle ilgili sorumluluk alarak, şirketinize olumlu katkıda bulunabilirsiniz. Ve en önemlisi, daha iyi ve mutlu bir kişi olmaya başlayabilirsiniz.