X

İşin uzmanlarından girişimcilerin hayatını kolaylaştıracak tavsiyeler: Barış Gülbaş, Onur Karahayıt, Yasemin Örs

Birbirinden yaratıcı fikirleriyle iş dünyasına yeni birer soluk getiren girişimcilerin yaptıkları işler kadar bu aşamaya gelene kadar aldıkları her bir tavsiye de son derece önemlidir. Ortaya güzel bir iş çıkarmadan önce işin uzmanlarından tavsiye almak da özellikle genç girişimcilerin başarılı bir yol haritası çıkarmasına yardımcı olur. 

Paylaşımlı ofis Kolektif House’un ilham verici ortamındaki uzmanların, iş hayatına dair tüyolarını paylaştığımız  serimizin yeni yazısında girişimcilere ilham vermek için 3 isim yer alıyor: Bilgetech Kurucu ve CEO’su Barış Gülbaş, Yandex Turkiye Ülke Müdürü Onur Karahayıt ve Yourstruly Kurucusu Yasemin Örs.

Barış Gülbaş – Bilgetech Founder & CEO

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İş hayatıma Radyo Yayıncılığı ile başladım. Radyo yayıncılığının teknik ihtiyaçları ve eksiklikleri her zaman ilgimi çekiyordu. Uzun bir dönem Tonmaister (Ses Mühendisi) görevinde çalıştım. Bu alanda kendimi geliştirmek adına Radyo, Ses Kayıt Stüdyosu ve Sahne Tonmaisterlığı alanlarını gördüm.

1998 yılında mp3’lerin yeni yeni kullanılmaya başlandığı dönemde Türkiye’de ilk defa radyo yayıncılığının dijital otomasyona bağlı ve el değmeden çalışmasını sağlayacak alt yapıyı geliştirdim. 5000 analog kaseti dijital ortama aktarmak benim için zor olmuştu.

2002 yılında teknolojiye daha yakın olmak için yazılım geliştirme sektörüne geçiş yaptım. Akaryakıt ve Yiyecek – İçecek sektörlerine yazılımlar geliştirdim.

Türkiye’de yazılım geliştirme sektöründeki eksikliği tamamlama amacıyla IT Manager olarak çalıştığım pozisyonumdan istifa ederek Bilgetech’i kurdum.

Bilgetech, 20 kişilik mühendis ekibiyle Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen markalarına Smart Transportation, RideSharing, Market Place ve Mobile Payment teknolojileri üreten yazılım evi konumuna geldi.

Yaklaşık 6 aydır Artificial Intelligence alanında yeni startup hazırlıkları içerisindeyiz. Yakın zamanda mvp’mizi test etmeye başlayacağız.

Nasıl bir çalışma temponuz var? Ne kadar uyuyor, bedeninize nasıl bakıyorsunuz?

Çalışma tempom yoğun geçiyor. Sabah erken kalkmayı seviyorum ve 5-6 saatlik uyku bana yetiyor. Günlük sporumu yapmaya özen gösteriyorum.

İyi hissetmek için özel bir formülünüz var mı?

Ailemle zaman geçirmek. Bir de Petra’dan double espresso içtiğimde çok mutlu oluyorum. Kahve sevgisi olsa gerek.

Gelelim kısa sorulara;

Sizce çok çalışmak mı, akıllı çalışmak mı: Kesinlikle akıllı ve planlı çalışmak.

Mükemmel fikrin 3 kelimelik tanımı: Problem, Validation ve Solution

Fikir aşamasındaki bir girişimin atması gereken ilk adım: Öncelikle problemin doğrulanması gerekir. Olabildiğinde farklı alandaki kişilerle fikrin paylaşılmasının, doğrulama aşamasına büyük katkısı olacaktır.

Fikrinizi hayata geçirirken yanınıza önce kimi almalı: İlk olarak manevi gücü yakalamak için aile ve arkadaşlar alınmalı. Aynı vizyona sahip, iyi ve kötü günlerde yanında olacak bir ekip.

Verimli çalışmanın formülü: Planlı çalışmak ve odaklanmak. Hedefini Belirle, Odaklan, Değerlendir ve Sonuca Ulaş ilkesi her zaman üzerinde durduğum başlıklardır.

İş takibi yapmak için kullandığınız uygulama ve araçlar: Carrot TODO, Asana, CSO ve Post-It

Gerçekçi olmak mı, hayal kurmak mı: Hayalleri gerçekçi kılmak.

Genç girişimciler için tek cümlelik motivasyon: If you can dream it, you can do it.

Hazır ofis Kolektif House’ta çalışıyor olmanın iş temponuz üzerinde nasıl bir etkisi var? Girişimciler için paylaşımlı ofislerin avantajları sizce neler?

Her gün sabah geldiğimde işime karşı olan heyecanımı üst seviyeye çıkaran bir yer Kolektif House. Ekosistemin içerisinde olmak, networking ve sosyalleşmek adına her girişimcinin ihtiyacı olan maddeler olduğunu düşünüyorum.

Onur Karahayıt – Yandex Türkiye Ülke Müdürü

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

ODTÜ mezunu bir İnşaat Mühendisiyim. Yüksek lisans için Amerika’ya gittikten sonra kariyerim biraz yön değiştirdi ve kendimi teknoloji dünyasında buldum. Çoğunlukla azim, biraz da şansın yardımıyla 1.5 yıl boyunca NASA’nın “Mars Exploration Rover Mission” projesinde Mars’ı haritalayan ekipte yer aldım. Ardından Amerika’da sektöründe lider uluslararası teknoloji şirketlerinde çeşitli yöneticilik görevlerini üstlendikten sonra bir süre de Almanya’daki operasyonlarda yöneticilik yaptım. 2014’de Türkiye dönme kararı alır almaz Yandex’le tanıştım. Harita ve navigasyon servislerinin Ürün Müdürü olarak başladığım Yandex serüvenime, Eylül 2017’den bu yana Yandex Türkiye Ülke Müdürü olarak devam ediyorum.

Nasıl bir çalışma temponuz var? Ne kadar uyuyor, bedeninize nasıl bakıyorsunuz?

Açık konuşmak gerekirse çok yoğun bir çalışma tempom var ama bundan asla gocunmuyorum çünkü işimi gerçekten büyük tutkuyla yapıyorum. Günde ortalama 5-6 saat kadar uyurum ve her sabah evde 10 dakika bile olsa egzersiz yapmaya dikkat ederim. Hafta sonları ise Belgrad ormanında yürüyüş olmazsa olmazımdır.

İyi hissetmek için özel bir formülünüz var mı?

Dışarıda olmak, farklı şeyler denemek, yurt içinde veya dışında yeni yerler keşfetmek bana iyi geliyor.

Gelelim kısa sorulara;

Sizce çok çalışmak mı, akıllı çalışmak mı: Çok çalışmadan olmuyor ama verimsizi de pek bir işe yaramıyor.

Mükemmel fikrin 3 kelimelik tanımı: Günlük hayatımızda her gün karşılaştığımız bir sorunu çözüyor olması.

Fikir aşamasındaki bir girişimin atması gereken ilk adım: Hızlı bir pazar araştırmasıyla fikrin tüketici veya hedef kitle gözünde bir karşılığı var mı kontrol etmek. Yandex kurumsal bir yapı olsa da özellikle yeni fikirleri çok destekleyen bir anlayışa sahip. Şimdiye kadar kullanıma sunulan 30’a yakın ürünün hemen hemen tamamı çalışanlarının çıkardığı, şirketin buna kaynakları ile destek olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Bugün ekibimizden biri Rusya Genel Müdürlüğe gidip, Türkiye’de bu şekilde bir sorun var ve buna biz bu şekilde yanıt olabiliriz dediği zaman; bizden beklenen ilk adımda bu sorunun gerçek bir sorun olduğunu ispatlamamız olur. 

Fikrinizi hayata geçirirken yanınıza önce kimi almalı: Geleneksel olarak bildiğimiz girişimcilikten öteye iç girişimciliği ele alırsak, mevcut ekibinizi yanınıza almak çok önemli. Sizi tanıyan, size güvenen insanların yanınızda olması, fikrinizi hayata geçirirken kesinlikle yardımcı olacaktır. Eğer fikrinizin bir karşılığı yoksa da, emin olun güvendiğiniz bu ekip sizi kırmadan bunu en kısa yoldan anlatacaktır.

Verimli çalışmanın formülü: Doğru önceliklendirme. 10 tane ufak tefek “to do” temizlemek yerine 1 tane büyük bir “to do” ya zaman ayırmak en doğrusu.

İş takibi yapmak için kullandığınız uygulama ve araçlar: Trello, Evernote ve Yandex’in kendi iç proje yönetim araçları.

Gerçekçi olmak mı, hayal kurmak mı: İkisi de. Hayal kur ki fikir çıksın. Gerçekçi ol ki fikir, ete kemiğe bürünsün.

Genç girişimciler için tek cümlelik motivasyon: Biraz klişe olacak ama “Üşenme, erteleme, vazgeçme.”

Paylaşımlı ofis Kolektif House’ta çalışıyor olmanın iş temponuz üzerinde nasıl bir etkisi var? Girişimciler için paylaşımlı ofislerin avantajları sizce neler?

Yandex 6.000 kişinin çalıştığı, 17 ülkede faaliyet gösteren çok büyük, kurumsal bir yapı olmasına rağmen, bakıldığında kuruluşu şu an bulunduğumuz ekosistemde yer alan birçok teknoloji girişimden hiç de farklı değil. Şirketin kültürü de bunu fazlasıyla destekler nitelikte. Gerek iç girişimlere verdiği destek, gerekse Türkiye’deki farklı girişimlerle olan organik ilişkisi, Kolektif House & Yandex uyumunu kolaylaştırıyor. Bugün şirketimizin kurucu ortağı, Tel Aviv’de yine paylaşımlı bir ofiste çalışıyor. Çünkü bu ekosistem bizim gibi teknoloji devlerini bile hala besliyor. 

Tabii ki bunlar dışında birçok pratik avantajı da var Kolektif House’un. Etkinliklerimizi burada düzenliyoruz. Hem lokasyon olarak hem de atmosfer olarak herkesin sevdiği bir yer. Bunun dışında farklı alanlarda Kolektif girişimleriyle çalışma fırsatı da bulduk. Engageya ile burada tanıştık, Kaydedenler Kulübü’nde dublaj aldık.

Yasemin Örs – Yourstruly Kurucusu

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Yasemin ben; Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunuyum. 11 yıl kurumsal şirketlerde çalıştıktan sonra, birkaç arkadaş sivil toplum çalışmalarına kendimizi verdik, Oy ve Ötesi’ni kurduk. Hepimizin hayatı değişti. Sosyal bir girişimcilikti, bana yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı. Kendi işimi kurmaya karar vermemde etkisi büyüktür!

Şu anda 2 yılını birkaç güne dolduracak YORSTRULY isimli bir spor giyim markam var. Tekstille, tasarımla ilgili formasyonum yok. Ailemde tekstilci de yok. Kendim çok spor yaptığım için bilmediğim bir işe, büyük bir heyecanla girdim. Mutluyum gidişattan.

Nasıl bir çalışma temponuz var? Ne kadar uyuyor, bedeninize nasıl bakıyorsunuz?

Kafam rahat ve çok yoğun bir tempom var. Duşta bile iş düşünüyorum diyebilirim. Sadece sabahları 5 ya da 10 dakika egzersiz yapıyorum. Bazen yoga yapıyorum, bazen karın çalışıyorum. Beslenmeme %80 dikkat ediyorum. Geri kalan %20’lik dilimde kendimi hiç sınırlamıyorum.

İyi hissetmek için özel bir formülünüz var mı?

Evet var! Faydasız, hayırsız bir düşünceye kapıldığım zaman, hadi saçmalama diyorum, güzel bir konu buluyorum kafamda. Ya da sevdiğim ve benim gibi pozitif birini arıyorum, kendime eğlence yaratıyorum. Bir de haftada bir tenis oynuyorum.

Gelelim kısa sorulara;

Sizce çok çalışmak mı, akıllı çalışmak mı: Bence önce çok çalışmak şart. Akıllı çalışmak zamanla gelişen bir kas.

Mükemmel fikrin 3 kelimelik tanımı: Heyecanını karnında hissettiğin fikir.

Fikir aşamasındaki bir girişimin atması gereken ilk adım: Numerik hedef seç, gelecek finansal planlamanı o hedefin bir iki kademe altını elde edecekmişsin gibi yap. 

Fikrinizi hayata geçirirken yanınıza önce kimi almalı: Potansiyel birkaç müşterinizi.

Verimli çalışmanın formülü: Nereden başlayacağını iyi bilmek. Örneğin benim işimde bu en iyi kumaşı bulmaktı. Product is the king!

İş takibi yapmak için kullandığınız uygulama ve araçlar: Google docs, Google Spreadsheets kullanıyorum. Basit seviyorum.

Gerçekçi olmak mı, hayal kurmak mı: Her ikisi de dengeli olmalı.

Genç girişimciler için tek cümlelik motivasyon: Şansınıza güvenin, işinizi şansa bırakmayın 🙂

Ortak ofis Kolektif House’ta çalışıyor olmanın iş temponuz üzerinde nasıl bir etkisi var? Girişimciler için paylaşımlı ofislerin avantajları sizce neler?

Kolektif House benim nefes aldığım yer. Etrafımızda sürekli çalışan insanları görmek güzel bir motivasyon.

Hazır ofis Kolektif House, hayallerinin peşinden koşmak isteyen, yaratıcı fikirlerini ve oluşumlarını hayata geçirmek isteyen herkese kapısını açıyor. Eğer Kolektif kültürün bir parçası olarak işinizi tutkuyla yapmak ve birçok avantajdan yararlanmak istiyorsanız, Kolektif Houseun web sitesini ziyaret ederek detaylı bilgi alabilir, Instagram adreslerini takip edebilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir: İşin uzmanlarından girişimcilerin hayatını kolaylaştıracak tavsiyeler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale